Gölde

Sessiz kitap sevenleri böyle alalım lütfen. Elimde harika bir sessiz kitap var. Öyle ki bazen sahiden sözler ne işe yarar ki bu resimler karşısında diyesim...

Sessiz kitap sevenleri böyle alalım lütfen. Elimde harika bir sessiz kitap var. Öyle ki bazen sahiden sözler ne işe yarar ki bu resimler karşısında diyesim geliyor. Bilgi Çocuk Yayınları tarafından basımı yapılan ve Geraldo Valerio tarafından resimlenen kitap, konusu kadar renkler ve çizimleriyle de büyülüyor okuru/izleyeni. Belki izleyen okuru mu demeliyim buna bilemedim şimdi yazarken.

Renklerin bizlere duyguları sonuna kadar hissettirdiği ve olay örgüsü ile aslında kocaman kocaman sözleri olan ama bunları görünmez kılan bir kitap Gölde. Köpeğinin boynuna taktığı tasması ile göle giden bir çocuk var ilk sayfalarda. Bu bağımlı kılma hali ikisini de farkında olmadıkları bir mutsuzlukla yaşatıyor. İlerleyen sayfalarda gölde özgürce yüzen canlıları görüyoruz ve renkler de onlarla beraber canlanıyor. İlk sayfaların tek düze hali şimdilerde renk hareketliliğine bürünüyor. Çocuk ve köpeği suda salınan kuğulardan birinin üzerinde geziyorlar önceleri ve sonra çocuk köpeğin tasmasını çıkarıyor. Nasıl güzel bir kare öyle dönüp dönüp bakmak istiyorum. Köpek son derece mutlu olduğu haliyle sudan çıkıp özgürlüğün tadına varıyor ve elbette kendisine türlü canlılar ile renkler eşlik ediyor.

Beraber yaşamak ile sahip olmak arasındaki çizgiyi öylesine ustalıkla aktarıyor ki yazar/çizer; bakarken, okurken her sayfayı tekrar tekrar saygı duyuyorum. Üstelik bunları söze ihtiyaç duymadan yapıyor. Birbirlerinin gözlerinin içine bakan kuğu ve çocuk çok güzel bir şekilde konuşuyor gibiler. Dün akşam Doğadaki Son Çocuk adlı kitabın yazarı, Richard Louv’un bir seminerine katıldım ve orada doğadaki canlılar ile insanlar arasındaki sezgisel bağdan söz edildi. Tam da o konuya dair verilen örneklerdeki gibi, çocuk ve kuğu da o sezgisel bağ ile sohbet ediyorlar. Ama sonra çocuk yine sahip olma isteğine karşı koyamadığı için tasmayı bu sefer kuğunun boynuna takıyor. Esir ediyor onu kendine ve ne oluyorsa o an oluyor. Bir felaket anı gibi tüm kuğular kaçışıyor ve renkler yine gri ile tonlarına dönüyor. Çocuğun gözlerine bakan kuğunun gözlerinden artık göz yaşı akıyor. Çocuğun da akıyor; çünkü aslında ne yaptığının o ana kadar farkında değil.

Merak etmeyin hüzünlü bir son değil ama ben dayanamadım ve yine anlattım tüm kitabı. Hiç sözü olmadan bana bu kadar yazdırıyorsa bir de üzerimdeki etkisini hayal edin. Sonu mutlu bitiyor ve çocukla beraber okur olarak bizler de birarada yaşamanın birini esir almamak, bağımlı kılmamak olduğunu anlıyoruz bir kez daha. Sonra gelsin neşe, eğlence, renkler ve mutluluk o doğada olan tüm canlılara. Galiba doğanın sadece ama sadece küçük bir parçası olduğumuz gerçeğini sayfalarca yazsaydı yazar bu kadar etkili bir anlatımı olmazdı. Sessiz kitapların büyüsüne kapılırsam çıkamam gibi geliyor bu kitaptan sonra. Bence yetişkinlerin de artık bu alanda rahatlayıp, mutlu olma zamanı.

SON DAKİKA HABERLERİ

Saadet Sevinç Doğan Diğer Yazıları