Tek adamlığını ilan etti!

MHP bugün büyük kurultayını gerçekleştirdi.

Gözümüz kulağımız o kurultaydı.

Özellikle Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) kimin geleceği, kimin gideceği önemliydi.

Ve kurultay sonunda gördük ki Kocaeli’den tek bir isim bile ne MYK’ya ne MDK’ya giremedi.

Mevcut MYK Üyesi Erkan Azeri’nin üstü çizilirken, yeni bir isme yer verilmedi.

Erkan Azeri listede yer bulamadığını o salonda herkesle birlikte öğrenmiş.

İş oraya gelene kadar arka planda ne kulisler döndü, kimler neler dedi, kim bilir!

Ama sonuç olarak Azeri, Devlet Bahçeli’nin ana kadrosunda yer alamadı.

İşin garibi, MHP Kocaeli İl Başkanı Aydın Ünlü ha gitti ha gidecek derken,

Kocaeli’de tek adamlığını ilan etti.

Azeri’nin üstünün çizilmesiyle Ünlü, MHP’de tek güç oldu.

Siyaset ne garip…!

Adam hakkında onca rapora, onca dosyaya rağmen il başkanlığında kalmayı başardı ya, vallahi helal olsun.

Hem il başkanlığında kaldı, hem de herkesi yedi!

Bu Aydın Ünlü’nün kesinlikle siyasetin kodları üzerine kitap yazması lazım.

Sakın bana dürüstlükten, bilmem neden dolayı yerini koruduğundan falan bahsetmesin!

Tüm olumsuzluklara rağmen kendini nasıl allayıp pullayıp satıyor, onu anlatsın.

Kedi gibi hep dört ayak üstüne düşmenin formülünü söylesin.

Aydın Ünlü yaptıklarıyla, yapacaklarıyla siyasi bir deha oldu çıktı, iyi mi…!

Hani derler ya, hayatımı yazsam roman olur diye;

Ünlü’nün ki de o hesap.

Çok satanlarla yok satanlar listesini alt üst eder yeminle.

MHP Kurultayının (çok inanmasam da demokrasi adına) Türk siyasetine hayırlar getirmesi temennisiyle…

GETİREN DE GÖTÜREN DE BELLİ!

Sene 2003, MAZLUMDER Kocaeli Şube Başkanlığı,

Sene 2007-2009 MAZLUMDER Genel Başkanlığı görevinde bulundu…

MAZLUMDER aynı zamanda 2008 yılında AKP’ye yönelik açılan kapatma davasının karşısında duran sivil toplum kuruluşlarındandı…

*

Tarih 2013, Nisan ayı…

Bir yazısında, hükümet ile HDP’nin eski uzantısı BDP’nin başlattığı çözüm sürecini ele aldı…

Barış dedi, kardeşlik dedi, akil adamları protesto edenleri eleştirdi, medyayı eleştirdi.

*

Tarih 20 Ağustos 2016…

İçinde terör örgütü PKK’nın açıklamasının yer aldığı “Devlet adım atarsa barış 1 ayda gelir” başlıklı haberi paylaştı, hapis cezası aldı…

*

Tarih 9 Ekim 2016…

PKK terör örgütünün paçavrası ile şanlı Türk bayrağını tabutlar üzerinde yan yana getiren görseli paylaştı.

Paylaştığı görselin üzerine de “Bu fotoğrafa bakıp niye bu savaşın bitirip tüketmekten başka anlamı olmadığını anlarsınız. Analar aynı, bayraklar farklı. Ölünce farkımız kalmıyor birbirimizden. Çocuklarımızın tabutu yan yana duracağına, dirisi yan yana dursun, eşitçe, kardeşçe, omuz omuza…” notunu düştü.

Bu paylaşımı sonrası hakkında soruşturma başlatıldı.

Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanlığı yaptığı İzmit Seka Devlet Hastanesindeki görevinden uzaklaştırıldı.

*

O dönem aynı zamanda Kocaeli Barış Platformu sözcüsü idi.

Yaptığı paylaşım ile görevinden alınması sonrasında birdenbire HDP’nin dikkatini çekti.

HDP tarafından aranan adam oldu ve 2018 genel seçimlerinde Kocaeli’den birinci sıra adayı yapılarak milletvekili seçildi.

*

Tarih 2 Kasım 2020…

FETÖ’cü Emre Uslu, “Hayatımda hiç bir siyasetçinin doğum gününü kutlamadım. Bugün bir istisna yapacağım. Doğum günün kutlu olsun iyi ki varsın” diye doğum gününü kutladı,

O da “Teşekkür ederim, sağ olunuz” şeklinde bu tweeti yanıtladı.

Hapis cezası aldığı bilindiği halde milletvekili yapıldı, böylelikle dokunulmazlık kazandı.

Ama 17 Mart 2021 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce onanan hapis cezasına ilişkin

TBMM'ye sunulan Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin okunmasıyla milletvekilliği düşürüldü.

Evet, bahsettiğim bu isim, anlaşılacağı üzere dün itibariyle milletvekilliğine veda eden HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu…

*

İmam Hatip Lisesi’nden mezun olmuş, başörtüsü eylemlerinde yer almış, kendince ezilmiş.

Aynı zamanda mazlum gördüğü kesimlerin hep yanında olduğunu anlatan bir şahsiyet kendisi…

Doktorluk maaşını alıp, kulaklarını tıkayıp hayatını idame ettirebilir miydi, evet ettirebilirdi.

Ancak susarsa yaşayamayacağını dillendirmiş bir açıklamasında.

Kendine göre doğru gördüklerini savunmuş, bizlere göre yanlış da olsa duruşunu bozmamış. Çizgisi hiç değişmemiş!

*

Benim PKK’ya, HDP’ye bakışım net.

PKK, eli kanlı, dış güçlerin taşeronluğunu yapan, bunun için de Kürt halkının geçmişte uğradığı haksızlıklardan beslenen eli kanlı bir terör örgütüdür.

HDP ise PKK’ya terör örgütü diyemeyen, onlarla bağını koparamayan, varlık sebebini bile onlara borçlu olan bir siyasi partidir.

Bu benim görüşüm, aksini iddia eden buyursun, bu tezi çürütsün…

Ancak Ömer Faruk Gergerlioğlu ve onun gibi hakkında fezleke hazırlanarak vekillikleri düşürülenler,

Kazandıkları belediye başkanlıklarına kayyum atananlar hep aynı görüş ve zihniyete sahiptiler.

*

Örnek mi?

Mesela çözüm sürecinde bunlar yandaş medya tarafından parlatıldılar, Kürt halkının temsilcileriymiş gibi gösterildiler.

O günleri unutmadık, öyle değil mi?

Bir örnek daha mı?

Mesela PKK terör örgütünün “Pişmanım” deyip, silah bırakması için yürütüldüğü söylenen çözüm sürecine “Kürt sorunu”, “Açılım”, “Demokratik çözüm” ve en son “Çözüm süreci” adını verenler;

PKK’yı Kürt sorununa sahip çıkan hatta barış elçisi bir örgütmüş gibi lanse ettiler.

HDP’nin o dönemki uzantısı BDP’nin, gerçekten de PKK’ya silah bıraktırmak istediği izlenimini halkın gözünde oluşturdular.

*

Ve HDP, seçimlere parti olarak girmeye kalkınca işte orada işler değişti…

Ortalık yerde olduğu halde görmezden geldikleri hendekleri ne hikmetse birdenbire görür oldular.

Çözüm adı verilen çözümsüzlük sürecini noktalayıp, ayaklar altına aldıkları milliyetçilik kisvesini yeniden üzerlerine giydiler.

Artık o saatten sonra HDP “out”, MHP “in” oldu!

*

Yani demem o ki, HDP ya da önceki uzantıları hep olduğu yerde;

Siz ise bir anti milliyetçi, bir aşırı milliyetçi takılıyorsunuz.

Gerçi Andımız’ı kaldırtmanızdan sonra o milliyetçiliğiniz de o kadar çok sırıtır oldu ki!

Sormayın gitsin…!

Madem ki HDP, PKK’ya sırt çevirmemiş,

Madem ki HDP sizin gözünüzde PKK’nın siyasi kanadı,

Madem ki bu partinin her vekili, başkanı terör örgütü propagandası yapmakta;

O vakit neden soktunuz seçimlere, neden kapatmak yerine ara ara fezlekelerle ders veriyorsunuz, kayyumlarla indiriyorsunuz?

Elinizde o kadar çok veri varken, neden halkın iradesine ipotek koyma yolunu seçtiniz?

Elinizi tutan mı vardı?

Ama her şeyin bir zamanı var, değil mi?

*

Ha bir de yeri gelmişken şunu da ekleyeyim:

HDP’yi terör örgütü propagandası yapmakla suçlarken,

TRT’ye, kırmızı bültenle aranan azılı bir terörist olan Osman Öcalan’ı çıkarmak nasıl bir milliyetçiliktir, nasıl bir izahı vardır, vallahi hala akıl sır erdirebilmiş değilim.

Samimi olun!

Bugün hakkında fezleke verdiğiniz Gergerlioğlu, sizin yürüttüğünüz çözüm sürecindeki söylemlerinden farklı bir şey söylemiyor.

Bugün Gergerlioğlu’nun zihniyeti neyse, sizin de o dönemki zihniyetiniz buydu!

Siz değiştiniz, o sizinle birlikte değişmedi, tüm mesele bu!

*

Asla kendisini tasvip etmiyorum!

Onu oraya getirenin de götürenin de aynı aklın ürünü olduğundan bahsediyorum.

Bilmem anlatabildim mi…!

Mesela ben, halkın iradesiyle seçilmiş, bu ülkenin başına “Başbakan” olmuş

Üstelik kendi içinizdeki kişinin bile (Ahmet Davutoğlu) bir gecede başbakanlıktan alınıp

“İn Ali, Bin Ali” denmesini de tasvip etmiyorum.

Meseleyi daha iyi anlamanız açısından bu örneği verdim.

Demokrasiyi işinize geldiğiniz gibi kullanıyorsunuz.

Anti demokratik adımlarınızı ise bu halka “İleri demokrasi” diye satıyorsunuz.

Kısacası Gergerlioğlu ve onun temsil ettiği yapıyı palazlandıran da onları cezalandıran da belli.

Sizce de bu işte bir terslik yok mu?

---------------------------