Yerli olsun diye beklemişler!

“50 yıllık hayaldi” diyorlar, eksik bile söylüyorlar. 2018 yılında Kartepe’nin Derbent Dağ Yolu Poligon Alanı olarak belirlenen yerde temel attıklarında da...

“50 yıllık hayaldi” diyorlar, eksik bile söylüyorlar.

2018 yılında Kartepe’nin Derbent Dağ Yolu Poligon Alanı olarak belirlenen yerde temel attıklarında da “50 yıllık hayal gerçek oluyor” dediler.

Gel gelelim yıl olmuş 2021, biz hala hayal peşindeyiz.

1900’lü yıllarda hayatımıza giren yüz yıllık icat, Kocaeli’ye bir türlü gelemedi.

2014 yılında Kartepe Belediye Başkanı seçilen Hüseyin Üzülmez’in seçim vaadi olan teleferik;

Üzülmez döneminde kavuşa kavuşa çürük bir temele kavuştu.

Üzülmez’den de fazlası beklenemezdi.

Yap-işlet-devret modeliyle başlanan proje, Walter Asansörleri isimli firmaya verildi.

Oldukça görkemli bir törenle temeli atılan teleferik projesini üstlenen firma,

Ne yazık ki bir daha o temelin yanına uğramadı.

Ekonomik gerekçeleri bahane gösteren firma sayesinde hem Üzülmez hem de AKP buradan baya tokat yedi.

El elin eşeğini türkü çığırarak ararmış derler.

Yap-işlet-devret modeliyle işi yapacağım diye ortaya çıkan firma, daha en başında havlu atınca AKP’nin de karizması çizildi.

Çünkü vatandaş firma-mirma tanımaz! Vatandaş baktığında çürüyen bir temel ve bol keseden atılan nutukları görür.

Muhalefet de bir yandan çürüyen temel nedeniyle AKP’ye iyice yüklenince, bu cenazeyi kaldırmak için kolları sıvadılar.

Ve cenazeyi kaldırmak sanıldığı kadar kolay değildi.

Devreye büyükşehir belediyesi girdi.

Yine bir başka yüz yıllık icat olan Tramvayı bu kentte hizmete sokan Başkan Büyükakın, teleferiği yapacaklarının sözünü verdi.

En son Şubat ayında ihaleye çıkacakları duyuruldu fakat son anda ihalenin ertelendiği açıklandı, sebep belirtilmedi.

CHP, erteleme olayının önünü arkasını araştırmadan 50 yıllık hayalin 100 yıla doğru yol aldığını söyledi.

Ve dün itibariyle projenin detayları ile ertelenme sebebi ortaya çıktı.

Bir kere büyükşehir belediyesi bu işi kendi yapmakta kararlıydı.

Yani kamunun parasıyla işi bir firmaya ihale edip, bitiminde kamunun ortak malı olacaktı.

Yap-işlet-devret modelinde olduğu gibi, işin asıl sahibi herhangi bir yatırımcı olmayacaktı.

Bundan vazgeçilmedi.

Vazgeçilmediği gibi işi bir adım daha ileriye taşıyıp, yerli ve milli üreticilerle işbirliği yapılacak.

Bunun ne anlama geldiğini herkes gibi bende ilk başta anlamadım.

Ama dün Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ı ve Başkan Büyükakın’ı dinleyince işin rengi ortaya çıktı.

“SİP” diye bir kavram var. Yani Sanayi İşbirliği Projesi.

Yüksek teknolojiye sahip ürünlerin dışarıdan değil de yerli şekilde üretilmesini hedefliyor.

Tabi bunun pek çok bileşeni var.

Tedarik edilecek ürünlerin ve tasarımların meydana gelmesine üniversiteler, araştırma merkezleri, yan sanayi ve tedarikçiler de dahil oluyor.

Komplike bir çalışma ile teleferik projesi tamamen yerli oluyor.

Bakanlık SİP çalışmasını daha önce yerel yönetimlerle hiç yapmamış, bu da ilk olacak.

Bakan Varank, “Daha önce denedik ama beceremedik” diye bir ifade de kullandı.

O yüzden bu işbirliğine ayrı bir ihtimam gösterdiği heyecanlandığı fark ediliyor.

Kısacası teleferiği bakanlık değil, bakanlığın geliştirdiği usul sayesinde yerli üretim olacak ama parayı yine büyükşehir ödeyecek.

Hepsi bir kenara, bu şehirde artık elle tutulur gözle görülür büyük hizmetler görmek istiyoruz.

Teleferik bunlardan bir tanesi.

Çok geç bile kalındı, çoktan bu iş bitmiş olmalıydı.

Neden yapamadılar, niye beceremediler bilmem ama bildiğim bir şey varsa bu proje başta Kartepe’ye sonra da şehrimize değer katacak.

Hele hele peşinden İzmit Belediyesi de teleferiği şehrin merkezine inşa etmeyi başarırsa değmeyin keyfimize.

Başlamak bitirmenin yarısıdır derler.

Kartepe teleferiği start aldı, darısı İzmit’in başına.

Şimdiden şehrimize hayırlı olsun.

*

Diğer yandan; Kartepe teleferiğinin lansman toplantısında Başkan Büyükakın’ın konuşmasına gelince…

Projeye dair heyecanını bir tarafa bırakırsak;

Kendinden çok emin hatta fazla emin, bu rahatlıkla da fazla politize olmuş gördüm.

100 yıllık hayal oldu, yapamazlar diyenlere “İnadına yapacağız, onları tramvaya nasıl bindirdiysek, teleferiğe de bindireceğiz.

Dünya gözüyle teleferik görsünler” şeklindeki söylemini fazla kutuplaştırıcı buldum.

Sonuçta kimse cebinden babasının hayrına iş yapmıyor.

Aslolan kamu kaynaklarını doğru kullanmak, başladığın işi bitirmekse bizim bundan yana kendisinden zerre şüphemiz yoktur.

Ancak söylemlere biraz daha dikkat etmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Siyasetin dili yukarıda yeterince sert ve seviyesiz.

Bizim burada şu an için böyle bir durum yok, olmasını da arzu etmeyiz.

Ayinesi iştir kişinin deyip, icraata odaklanmak lazım.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları