Dahiler Sınıfı, Steve Jobs: Bilgisayara Can Veren Adam
Bu seriyi daha önce duymuştum ama ilk kez bir tanesini okudum. Steve Jobs ile ilgili olanı. Teknolojiyi araçsal olarak kullanma yanlısı olarak açıkçası Steve...
Bu seriyi daha önce duymuştum ama ilk kez bir tanesini okudum. Steve Jobs ile ilgili olanı. Teknolojiyi araçsal olarak kullanma yanlısı olarak açıkçası Steve Jobs hakkında da pek bilgim yoktu. Ama kitabı çok büyük bir merakla takip ettim. Dahi olmasının yanında buna eşlik eden çokça sorunu da var aslında Jobs’un. Pierdomenico Baccalario tarafından yazılan ve Giuseppe Ferrario’nun resimlediği kitabı Türkçe’ye Kemal Atakay çeviriyor. Seri 9 yaş üstü olarak sunulmuş ama bence tüm meraklılar için uygun bir kitap. Domingo Yayınları’nın basımını üstlendiği kitap pek çok kişinin hayatına götürüyor okuru. Bunlar arasında Einstein, Leonardo da Vinci, Marie Curie, Mozart, Frida Kahlo gibi isimler var. Açıkçası serinin diğer bölümlerini de merak ediyorum ve galiba hepsini alacağım.
Edebiyat açısından yerini tartışmak yerine hevesle ve merakla okunan, tarihte önemli başarılara imza atmış kişiler hakkında, sade bir dil ile yazılan kitaplar olarak baktığımda oldukça başarılı bulduğumu belirtmem gerekiyor. Çeviri de sanırım bu başarıda önemli bir payı hak ediyor. Bir insanı sadece idealize etmek yerine; onu tüm yönleriyle ele alan bir kitap var elimde. Bir yandan dahi olduğu ortada olan bir insan ama diğer yandan onun sosyal yönden eksikleri ve hayatta ıskaladıkları da yer alıyor kitapta. Bu bence oldukça iyi bir yaklaşım. Örneğin dâhilerin sosyal yaşamda karşılaştığı sorunlarla ilgili neler yapılabileceğini de tartışmaya açabilir işin uzmanlarınca. Jobs’un tüm dünyaya adını yazarken babalığında sorun yaşaması ve çocuklarını ihmal etmesi veya bazı noktalarda çevresindekilere ve çalışanlarına hayatı zorlaştırması belki de sonrakiler için bir ipucu verebilir. Elbette bunu mükemmel insan oluşması anlamında değil, sadece dahiliğin zorluğunu görmek ve anlamak için okuyabilir bu tarz çocuk büyütenler. Steve Jobs hayata zorlu bir yerden başlıyor; evlatlık alınıyor ama aile onun için fedakarca bir yaşam sürüyor. Ona ellerinden geldiğince her konuda destek oluyor. Hindistan’a giden ve kendine dair arayışlarını sürdüren Jobs’un yaşamı sahiden sıradışı. İş görüşmelerine giderken ki hali ve daha da ötesi başarıları. Apple ile büyüyen ün ve devamında tüm dünyanın kullandığı telefonlara kadar buluşlara imza atan Jobs’un yaşamı aslında tarihsel bir süreci de sunuyor okuyucuya.
Teknolojinin büyük bir hızla ilerlediği ve bizleri de
dönüştürdüğü bir gerçek. Daha geçtiğimiz hafta bir gazetede
clubhouse kavramını ve ne olduğunu öğrendim. Yeni sohbet odaları
olarak tanımlayacağımız bu kavram kısa bir süre sonra bizleri başka
mecralara sürükleyecek gibi duruyor şimdiden. Evimizde telefonun
olmadığı zamanlarda haftada bir gün annemle postaneye gider ve
aranması gerekenleri arardık. Sonra evimize ilk kez telefonun
bağlandığı zamanı anımsıyorum. İlk cep telefonun çıktığı zamanlar
ve ilk dizüstü bilgisayarımı 2007 yılında aldığımı da. Kısacası
şimdiki çocuklara anlatsanız milattan önceden bahsediyor gibi
oluruz. İşte elimdeki kitap ile ben de o yolculuğa çıktım sanki.
Bilgisayarlar, telefonlar, görüntülü konuşmalar, zoomlar ve şimdi
clubhouselar. Sonraki aşamada neler olacağını bilemiyoruz elbette
ama sanırım manevi açıdan doyurulmuş olmak veya en azından hayattan
beklentilerimizi kavrayabilmek önemli. Bunca başarı yanında eksik
olan yanlar can acıtıyor açıkçası okurken. Bir de bilmeyenler ve
hala kavrayamayanlar için başarı ve paranın asla bir insan
hayatında tek başına mutlu olmaya yetmeyeceğini göstermesi de
önemli. Bir okur olarak, hem başarı hikayesi, hem de hayatımızda
eksik kalanları izledim bu kişi özelinde. Aynı zamanda çocuk
büyüten herkesin okurken farklı şeyler düşüneceğine eminim. Ben
sadece bende kalanları kısaca aktarmak istedim ama sabah sabah
ailedeki herkese kitaptan bir sürü bölüm anlattığımı da itiraf
etmeliyim.