Korsanı siz daha iyi bilirsiniz
AKP İzmit Belediye Meclis Üyesi Fikret Hocaoğlu, Adı “Korkusuz” olan ancak künyesinde isim dahi bulunmayan bir internet gazetesiyle ilgili açıklama...
AKP İzmit Belediye Meclis Üyesi Fikret Hocaoğlu,
Adı “Korkusuz” olan ancak künyesinde isim dahi bulunmayan bir internet gazetesiyle ilgili açıklama yaptı.
Fikret Hocaoğlu’nun yaptığı açıklamaya bir gazeteci olarak katıldığım yanlar var elbette.
Ama iş siyaset devşirmeye gelecekse orada bir beş dakika durmaları lazım!
O yüzden bu konuyu iki maddede ele almak gerek.
*
Evet, bizim gibi yanında 5-10 kişi çalıştıranlar ile,
Tek başına neydüğü belirsizlerin yaptığı iş aynı kefeye konulamaz.
Hayatında vergi vermemiş, mükellef olmamış, devletle ortak gibi çalışmamış, insan kahrı çekmemiş, karakol ne adliye ne bilmemiş;
Ajans üyeliği yapmamış, kira, elektrik, su, doğalgaz gibi pek çok giderden haberi olmamış taklacıların
Bizimle eş değerde tutulması hepimize büyük saygısızlık.
Bu konu aslında hepimizin kanayan yarası.
Devletin bir an evvel yeni bir basın yasası çıkarmasını dört gözle bekliyoruz.
Hala satışı olmayan basılı gazetelere çuvalla para ödeniyor.
Reklam vermeye gelindiğinde de basılı gazetelere ayrı bir itibar gösteriliyor.
Ama kişi, kurum, işletme, işveren, siyasetçi her neyse…
Hakkında çıkan olumsuz bir haberin yayından kaldırılması için bizlere rica minnet yalvarmasını biliyor.
Ben de onlara diyorum ki;
Bu haber ya basılı gazetede çıksaydı o zaman ne yapacaktınız?
Bayilerden gazeteleri mi toplatacaktınız?
Bunu yapamayacağınıza göre bize saygı duyacaksınız.
Varsa bir açıklamanız, sonuna kadar cevap hakkınızı kullanın.
Amma… iftira ve yanlış haber olduğunu ispat etmediğiniz sürece haber kaldırmayız diyorum.
Çünkü o da biliyor, internete düşen her haber adeta sicil kaydı oluşturuyor.
Basılı gazetede çıksa ne olur ki?
Birkaç güne unutulur gider ama internet öyle değil.
Hiç kimseyi hiçbir yapılanı unutmuyor.
Tıpkı AKP’lilerin yerel seçim arifesinde yaptıkları “HATIRLA” adlı KORSAN gazeteyi unutmadığımız gibi…
*
AKP’li Fikret Hocaoğlu “Korkusuz” adlı korsan gazeteyi ifşa ederken,
Bir de bu siteyi Fatma Kaplan Hürriyet’in kurdurduğunu ima etmiş.
Açıkçası kimdir neyin nesidir araştırmadım.
Hürriyet mi kurdurdu, Hürriyet’e dalkavukluk yapanlar mı bu işi tezgahladı orasını bilemem.
Bildiğim bir şey varsa, o da korsan gazeteciliğini AKP’lilerin çok iyi bildiğidir.
Kıran kırana geçen İzmit seçimleri öncesinde bir sabah uyandığımızda
Arabaların camlarında, binaların girişinde, dükkanların kapısında, olabilecek her yerde “HATIRLA” adlı korsan gazeteyi gördük.
Sahibi belli olmayan bu gazete CHP’yi hedef alıyordu.
CHP’nin kenti yönettiği 90’lı yıllarda yaşanan sel baskınlarında alt yapıda sınıfta kaldıklarını anlatıyordu.
Diğer içerikler de aynı biçimdeydi.
Yani CHP tam bir karalama kampanyasıyla karşı karşıyaydı.
Oysa bu kentte alt yapıya 169 milyon gömdük diyerek şehri sular altında bırakanların,
Geriye gidip 90’lı yıllara söz söylemeye pek hakkı da yoktu.
*
Sonradan öğrendik ki korsan gazeteyi organize edenlerin başında anlı şanlı başkan danışmanı Ömer Polat vardı.
Çocuklarına ait CNR Matbaada basıldığı ortaya çıkan bu gazeteyle ilgili CHP yasal süreç başlatmıştı.
Bir kamyon gazeteyi sakladıklarını, gelecek seçimlerde bunları “HATIRLATACAKLARINI” ifade etmişlerdi.
Nitekim Ömer Polat’ın bastığı korsan gazete seçim sonuçlarına etki etmedi ve İzmit’i kaybettiler.
Ha, hiç etmedi diyemeyiz.
Fatma Kaplan Hürriyet’e müthiş artı yazdı.
Kim bilir belki de Polat bunu öngörerek yaptı, o da ayrı bir tartışma konusu.
*
Sonuç itibariyle korsan gazete işi AKP’ye uzak bir şey değil.
Burada Fikret Hocaoğlu’nun söylemine diyeceğim tek şey;
Kör yer içer kendinden pay biçermiş…
Öte yandan Fikret Bey’in “Onuruyla bu mesleği yapanlara haksızlık” ifadesi,
Keşke sadece “KÜNYE” olayıyla sınırlı kalsaydı şu ülkede!
Künyesini gizlemeden, gerine gerine iktidarın her şeyini övenler, karşıt görüşlülere ise hakaretler yağdıranları değil de!
Muhalefetin candaşlığını yapıp iktidarın her yaptığını aşağılayanları değil de!
Bir zamanlar iktidardaki kimi isimlerle ve FETÖCÜLERLE iş birliği yaparak çantayla kapısına para bırakılan şantajcıları değil de!
Sonradan kapı dışarı edildikleri için azılı muhalif kılığına bürünüp bu kentin yöneticilerine, gazetecilerine, diz çöktüremedikleri kim varsa ağız dolusu küfredenleri değil de;
“Korkusuz’un korkaklığını mı” dert edinelim şimdi?
*
Valla sizi bilmem ama benim bu meslek adına dert edindiğim daha önemli şeyler var Fikret Bey.
Ne sizin ne de CHP’nin korsanlarıyla uğraşacak halimiz yok.
Herkes pohpohlanmak istiyor.
Kimse yanlışı görülmesin yazılması istiyor.
Algıyla millete hoş görünmenin hesabı yapılıyor.
Algıyla karşı tarafın yaptığı güzel işler unutulsun şişirme gündemler oluşturulsun istiyor.
Bunları biz yapmayınca işte böyle yollara tevessül ediliyor.
Zamanında sizin “HATIRLA” adlı korsan gazeteye meylettiğiniz gibi.
O yüzden gazetecilerin yumuşak karnına dokunup siyaset yapmayı bir tarafa bırakın.
Bunlar kimseye samimi gelmiyor.
Hepiniz aynısınız vesselam…