AKP aleyhine çalışanlar yönetici oldu

Üst üste yazdığımın farkındayım ama yapacak bir şey yok. İktidar partisinde önemli bir kongre yapıldı ve yankıları hala sürüyor. O yankılar sürdüğü müddetçe biz de yazmaya devam edeceğiz. Bundan önce de günlerce CHP kongrelerini...

Üst üste yazdığımın farkındayım ama yapacak bir şey yok.

İktidar partisinde önemli bir kongre yapıldı ve yankıları hala sürüyor.

O yankılar sürdüğü müddetçe biz de yazmaya devam edeceğiz.

Bundan önce de günlerce CHP kongrelerini yazdık.

Yetmedi büyük kurultaya gittik, Kocaeli ölçeğinde özel haberler yaptık.

Kongre salonunda bulunanların bile fark etmediği detaylara ulaştık.

Hepsini tek tek okuyucularımızla paylaştık.

Ve şimdi de sıra iktidar partisi AKP’de…

***

Şemsettin Ceyhan’ın güven tazelediği kongredeki ışıltılı görüntülerin ardında

Hangi gerçekler yaşandığını, listenin nasıl şekillendiğini, kendi yorumumuzu, partililerin düşüncelerini aktarmaya çalışıyoruz.

İlk olarak Ceyhan’ın listesinde öne çıkan isimlerle ilgili düşüncelerimi yazmıştım.

Daha sonra il kurulunun yedek listesinin üçüncü sırasında yer alan Arif Serkan Aydemir ile alakalı

“AKP’de bu ismi kim parlatıyor” başlıklı yazıyla partililerin isyanını belirttim.

O yazıya öyle ilginç yorumlar geldi ki, bir girip okumanızı öneririm.

Yapılan yorumları okuyunca sanki buz dağının görünen yüzünü yazmışım gibi hissettim, konuyu takipteyim.

Tekrar Serkan Aydemir olayına girmeden hemen başka bir noktaya temas etmek istiyorum.

***

Dediğim gibi, AKP içinde nabzı almaya devam ediyorum.

Partililerin rahatsız olduğu isimlere neden-niçin şeklinde parantez açıyorum.

Ve geliyorum il yönetim kurulu listesine yerleşen Osman Çakır’a…

Çakır’ın Kocaeli Rizeliler Dernek Başkanı olması birçok sorunun cevabını veriyor aslında.

Önceki yazımda belirttiğim gibi bu dönem öyle bir dönem ki, neredeyse Rizeli olmakla AKP’li olmak eş değer hale geldi. (İstisnalar hariç)

Kocaeli gibi cosmopolit yapıdaki bir kentte sayısız hemşehri dernekleri arasında Rizeli olmak ayrıcalıkmış gibi oldu.

Bunu da kendileri her fırsatta bir güzel hissettiriyorlar zaten.

Bu öyle bir ayrıcalık ki; partiye bağlılık, davaya sadakat gibi kuralların bile ezilmesi sorun olmuyor.

Neden böyle dedim, hemen anlatayım.

***

Osman Çakır nerede oturuyor, Başiskele’de.

Peki, AKP ile bağı nedir?

Bilenler biliyor ama bilmeyenlere izah etmeye çalışayım.

Osman Çakır görünürde sıkı AKP’li, bu arkadaş siyasete oldukça hevesli, kendince hedefleri de var ki bu çok normal.

Geçtiğimiz dönemlerde AKP’de Başiskele’den aday adayı oldu, mülakatlara katıldı.

Kendisiyle aynı soyadı taşıyan ve beraber hareket ettikleri Bekir Çakır da AKP’nin mevcut adayının karşısına aday adayı oldu.

Bu esnada AKP’nin pek benimsemediği bir yol izleyip, mevcut başkana karşı kara propaganda çalışması yaptıkları söylenir.

Dosyalar hazırlayıp AKP Genel Merkezi’ne gönderdikleri iddia edilir.

Bir ton olduk-olmadık iddiayı Ankara’ya taşıdılar denilir.

Genel merkez bu iddiaları araştırdı, soruşturdu ve bunların altının dolu olmadığına karar vererek

Başiskele’de mevcut adayla yola devam kararı aldı.

***

Bu noktadan sonra onların yapması gereken şey ise belliydi, olan olmuş, biten bitmişti.

Aday adaylık dönemi geçtiğine göre artık iş, partinin belirlediği adaya sahip çıkmak, o da yetmez, seçim çalışmalarına katkı vermekti.

Ama yapmadılar. Ne Osman Çakır’ı ne de Bekir Çakır’ı seçim çalışmalarında gören olmadı.

Göremezler çünkü hırsları bir türlü geçmemişti.

Bu yüzden de Başiskele’de Saadet Partisi’nin çıkardığı adaya yani Abdullah Öztürk’e çalıştıkları iddia edilir.

Bu iddia hep orta yerde duruyordu, ispatı mümkün müydü?

Belki mümkündü ama zordu.

İşte Bekir Çakır geçtiğimiz günlerde ispatı zor olan bu konuda öne atılarak bir gazeteci kardeşimize itirafta bulundu.

“Yerel seçimde Başiskele’deki adaya oy vermediğimi herkes biliyor, saklamadım” deyiverdi.

CHP’de alışık olduğumuz şey (istediği aday olmayınca karşı adaya çalışmak gibi) bu kez AKP’nin başına gelmişti.

Osman Çakır’ın böyle bir itirafını duymadım fakat AKP’nin adayının kaybetmesi için

Bekir Çakır ile aynı ekipte mücadele ettiği herkes tarafından konuşulan bir konu.

Hem 2009’da hem de 2014’de parti genel merkezinin gösterdiği adaya karşı bu mücadelenin aksamadan sürdüğü konuşuluyor.

Ve şimdi nasıl oluyorsa oluyor tüm bunlar olmamış gibi davranıp, Osman Çakır sırf Rizeli kotasından il yönetim kurulu listesine alınıyor.

***

Bilirsiniz, il yönetim kurulu listeleri yazılırken belli kurallar, belli dengeleri vardır.

İlçelere göre adil bir dağılım yapılır.

Ve ilçelerden yönetime alınacak kişiler, önce o ilçenin teşkilat başkanının önerisiyle ve ardından varsa belediye başkanının oluruyla belirlenir.

Bu şartlar altında Başiskele’den Osman Çakır ismini Hüseyin Ayaz önermeyeceğine göre Şahin Talus önerir mi?

Hiç sanmıyorum. Bunu biraz araştırsam mı dedim ama zaten olay çok açık.

Kaldı ki geçmişte yaşanan olayları hatırlıyorum.

Parti içerisinde de aynı kanaat var;

Osman Çakır’ı MKYK Üyesi AKP Milletvekili Zeki Aygün’ün hemşehricilik sevdasından dolayı yazdırdığı konuşuluyor.

İyi de nereden? Tabiki İzmit’ten…

***

Listeye baktığımızda Başiskele’de oturan ve geçmişte aday adayı olan Osman Çakır’ın İzmit’teki 18 kişiden biri olduğu görülüyor.

Demek ki Zeki Aygün ile İzmit ilçe başkanı Hasan Ayaz, parti aleyhine çalışmalar yapan Çakırları bağrına basmışlar.

Adeta “düşmanımın düşmanı dostumdur” diyerek, partilerine oy vermediği her halinden belli olan kişiyi ödüllendirmişler.

Buna da Ceyhan’ın sesi çıkmamış.

Nasıl çıksın ki? Ceyhan “A” takımını darmadağın edilirken bile konuşamadı.

Liste tamamen güç odaklarının isteğiyle yapıldı.

Asla ve asla memnun olduğunu düşünmüyorum.

***

Bölge Koordinatörü Murat Yıldırım ilimize geldiğinde bir fotoğraf paylaştılar hatırlarsanız.

O fotoğrafta il başkanı Ceyhan’ın koltuğunda Ceyhan değil, Yıldırım oturuyordu.

Ceyhan da hemen önündeki koltukta poz vermişti.

Aslında anlayana çok şey anlatan bir fotoğraftı.

Ceyhan’a bir şans daha verirlerken, listeyi-Kocaeli’yi tamamen kendi kontrollerine aldıklarının fotoğrafıydı o.

Buna Zeki Aygün’ü, Fikri Işık’ı, Karaosmanoğlu’nu, M. Akif Yılmaz’ı, R. Sezer Katırcıoğlu’nu…

Ne bileyim, Ceyhan haricinde şu an borusu öten herkesi ekleyebilirsiniz.

Yani neresinden bakarsanız bakın, Ceyhan’ın çok içine sindirebileceği bir liste ortaya çıkmadı.

Biz bazen böyle söyleyince hamaset yapıyorsunuz diyenler oluyor.

Alın işte her şey ortada!

Partiye oy vermediği iddia edilen, ilçesindeki başkanın ayağını kaydırmak için dur durak bilmeyenler

Ve başka partinin adayına çalıştığı söylenenler AKP’de il yöneticisi oldu.

Teşkilatta kenarda bekleyen onca emektar insanın içinden bunlar seçmece yapıldı.

***

Yarın bir bakmışsınız icrada görev almış.

Öbür gün bakmışsınız biri belediye başkan adayı, diğeri Rektör olmuş.

Vallahi bak! Bunlar olmayacak şeyler değil.

İnsan bir kez kandırmaya-kandırılmaya alışmasın!

Zafiyetinizi çözdüyseler boş buldukları yerden girerler.

Recep Tayyip Erdoğan gibi siyaseti yutmuş bir adam bile kandırılıyorsa, diğerleri lokum gelir.

***

Daha nasıl anlatayım bilemedim..!

Ama lafı uzatmaya gerek yok.

Sadece şunu söyleyip bitireyim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hakikatten acınacak halde..!

Herkes kendi dalgasındayken o, bildiğin yalnızları oynuyor!

Ve artık AKP’de kol kırılıp yen içinde kalmıyor-kalamıyor..!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları