“Başka Kapıya” Dediler
Din üzerinden yapılan siyaset kadar çirkini yoktur! Birkaç gündür ideolojisi zıt kutuplarda bulunan medyada Alevilik tartışması gündemde. Bu konulara girmeye inanın eriniyorum. Ama insan kendini tutamıyor. Hala daha islamiyetin bir parçası...
Din üzerinden yapılan siyaset kadar çirkini yoktur!
Birkaç gündür ideolojisi zıt kutuplarda bulunan medyada Alevilik tartışması gündemde.
Bu konulara girmeye inanın eriniyorum.
Ama insan kendini tutamıyor.
Hala daha islamiyetin bir parçası olan, farklı bir mezhep ile o inancın gerekliliğini yapan Alevi yurttaşlarımıza yönelik bir aşağılama, bir küçük görme aymazlığında olanlar var.
Ve maalesef Aleviler adil devlet yönetiminden yoksun olarak eşit yurttaşlığın haklarından yararlanamıyor.
Devlet Alevilere eşit ve adil olmadıkça, işte böyle bazı hadsizler ortaya çıkıp;
Alevi vatandaşlarımıza ikinci sınıf insan muamelesi yapıyor, onları ötekileştiriyor.
***
23 Nisan’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çocuklara dağıttığı hediye paketi ile Alevilik bir kez daha tartışmaya açıldı.
Çocuklara yollanan hediyeler arasında “Cumhuriyet ve Demokrasi” isimli bir kitapçık vardı.
O kitapta dört farklı inancı temsil eden insanların fotoğrafları yer aldı.
Verilmek istenen mesaj ise, din ve vicdan özgürlüğüne saygı duymaktı.
Fotoğrafın altında aynen şu ifade yazıyordu:
“Demokrasi, vatandaşların din ve vicdan özgürlüklerinin de güvencesidir. Herkes dininin ya da inancının gereklerini yerine getirme, dini inanç ve kanaatlerini açıklama, ibadet etme ve öğretme özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlük, din değiştirme ya da herhangi bir dine bağlı olmama özgürlüğünü de içerir”
***
İmamoğlu’nun en ufak bir açığını kollayan, yedikleri golü çıkarmak için fırsat bekleyen malum kesim boş durur mu?
İmamoğlu’nun çocuklara dağıttığı bu kitapçık üzerinden başladılar Alevi yurttaşlarımızı kışkırtmaya.
İlk önce bunun siyasi propaganda olduğunu yaydılar.
Tabi bunu yaparken fotoğrafa küçük bir rötuş yapmayı ihmal etmediler.
Dört inancı temsil eden kişilerin karikatürize edilmiş fotoğraflarının üzerine ok çıkarıp, İSLAMİYET-HIRİSTİYANLIK-ALEVİLİK-YAHUDİLİK yazdılar.
Sonra da düğmeye bastılar.
Hoş, öyle yazsa ne değişir ama yazmadığı halde montajla varmış gibi gösterdiler.
Aleviliğin, İslamiyetten ayrı bir din olarak gösterildiği algısı yarattılar.
Alevilerin yumuşak karnına dokunmaya çalıştılar.
Ama ellerinde patladı.
İmamoğlu’nun bir şey demesine gerek kalmadan, Alevi topluluklarının en üst mercilerinden ortak bir açıklama geldi ki hem de ne açıklama…!
Zehir zemberek denilen cinsten.
***
Aleviler diyorlar ki;
“Bugüne kadar her fırsatta Alevilere saldıranlar, bugün sanki Alevileri korumaya çalışıyormuş gibi bir izlenim verseler de aslında Aleviliğin sembollerini görmeye tahammül edemediklerini bir kez daha ortaya koyuyorlar.
Özellikle Aleviliği içeren bir resim üzerinden bunu araçsallaştırdıklarını, kendi politik ajandalarına hizmet etmek için kullandıklarını görüyoruz.
Öte yandan, bir kez daha medyanın aslında kendi dinamikleri ile hareket etmediğinin en büyük kanıtı olarak hepsinin tek bir ağızdan saldırıya geçmeleri ve aynı üslubu, aynı dili, aynı hazır materyali kullanmalarından anlayabiliyoruz.
Yüzlerce yıldır yaşadıklarımızın biriktiği bir hafızamız var ve “Biz dostu da, düşmanı da iyi biliriz.”
Timsah gözyaşları ile ne Alevileri kandırabilir ne de galeyana getirebilirsiniz. Bu kapıdan size iş çıkmaz! Başka kapıya!”
***
Evet, 23 Nisan gününden bu yana Aleviler adına konuşan, yorum yapan, karar veren herkes artık dağılabilir.
Onlar neyin ne olduğunu, kimin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi biliyor.
Alevilerin de, Sünnilerin de diğer bütün inanca sahip tüm halkın ortak paydasının Allahın kulu olduğu gerçeğiyle;
Yaşasın halkların kardeşliği diyerek, konuyu kapatıyorum.
***
Bir-iki cümle de anti Ekremcilere…
Siyasette din üzerinden gidildiğinde eskisi kadar verim alınamıyor, bilesiniz.
Kendinize yeni yeni argümanlar edinin.
Hele hele İmamoğlu gibi, hoşgörünün bol olduğu, demokrasiyi iliklerine kadar yaşayan siyasi gelenekten gelen birini;
Alevilerle çatıştırmaya kalkışmak olsa olsa cahilliktir hatta çapsızlıktır.
O yüzden din-iman, edebiyat işine kalkışıp mağdur başkan yaratmayın.
***
Biliyorsunuz, Alevilik tartışması tutmayınca ortaya bir de limoncu meselesini çıkarttılar.
Ama ne yazık ki o da çabuk patladı.
Böyle giderse İmamoğlu’nun çok fazla çalışmasına gerek kalmayacak.
Mağdur başladı, mağdur devam ediyor.
E valla böyle düşmana can kurban (!)