“Ceyhan” yazısına organize şikayetler!

Geçtiğimiz günlerde AKP Kocaeli İl Başkanı hakkında SÖZCÜ gazetesinde ortaya atılan iddianın ardından kent gündemi bayağı bir hareketlendi.

AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’ın kamu kurumlarına, belediyelere ve ona bağlı birimlerine mobilya sattığı şeklindeki iddiaların ise herhangi bir dayanağı yoktu.

SÖZCÜ, bu anlamda ortaya ne bir belge ne de bir canlı şahit koyamamıştı.

Bu olay Kocaeli kamuoyunda oldukça ses getirdi.

İktidar partisinin il başkanı Ceyhan’ın şu ana kadar en ufak bir akçeli iş ile anılmamış olmasına rağmen sanki bir yerlerden düğmeye basılmışçasına ortaya böyle mesnetsiz bir iddianın atılması ile bir şeylerin fitili ateşlenmek istendi.

********

Tabii bu benim kişisel yorumum.

Ben bu olayın tamamen siyasi olduğunu düşündüğümü en başından bu yana ifade ediyorum.

Ne zaman ki ortaya bir belge konulur, o zaman fikrim değişir.

Olayın ardından Ceyhan ile ilgili gayet samimi duygularla yazdığım yazı aynen bunu ifade ediyordu.

Bu yazımın ardından olumlu ve olumsuz çok sayıda tepkiler aldım.

Kimi beni Ceyhan’ı korumakla eleştirmiş, kimi bu işin bu kadar basit olmadığını ifade etmiş.

Kimisi de geçmişi hatırlattığım için öfke duymuş.

*********

Bu yazı o kadar çok kişi tarafından paylaşıldı ki en nihayetinde birileri bundan rahatsız olmuş.

Ve sosyal medyada sıkça paylaşılan o yazı ORGANİZE ŞİKAYETLER alarak erişime engellenmiş.

Bu şikayetlerin kimler veya hangi cephe tarafından yapıldığını bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var; bu kentin, bu kentte yaşayanların, bu kente sorumluluk duygusu taşıyanların bir hafızası var.

Hele hele bizim meslekte hafızanız çok güçlü olmalı. Geçmişi asla unutmamalı ve unutturmamalısınız.

Okurların olayları daha net tahlil edebilmesi için muhakkak o kişinin veya o vakanın öncesine gitmeniz gerekir.

Ben de aynen öyle yaptım. Ceyhan, çok sayıda kuruma mobilya sattı iddialarına karşın AKP’nin aynı hataya ikinci kez düşmeyeceğini savundum.

Zamanında cemaate finans sağlayan ve bütün kurumlara mal satan BEŞGEN mobilyayı hatırlattım.

**********

Benim bu hatırlatmamdan belli ki birileri rahatsız oldu.

Tabii olacaklar, ortalık toz dumanken herkes onları unutuldu zannederken ne diye tekrar hafızalar tazelensin, öyle değil mi?

Ama biz bunları unutmadığımızı yeri geldikçe hatırlatmaya çalışacağız.

Diğer yandan, Ceyhan ile ilgili şu anda “mesnetsiz” diyebildiğimiz iddialara karşın kaleme aldığım yazı sonrasında

çok sayıda (olur olmaz) bilgiler ulaşıyor.

Bunların hiç birinde Ceyhan’ın şahsına dair bir şey yok.

Ancak kamu kurumlarına mobilya satışı yapan firma veya firmaların hep aynı adrese çıkıyor olmasından doğan sıkıntılar var.

Özellikle aynı sektörde faaliyet gösterenler bu konuda oldukça dertli.

Öyle şeyler anlatıyorlar ki şaşırıp kalıyorsunuz.

**********

Bu kurumlara ve onun uzantılarına ürün satarken yetkililer nasıl bir yöntem belirliyor inanın bilmiyorum.

Ama “Rabbena hep bana” tarzında işler yapıldığına dair bir kanaat uyandı bende.

Mesela Gebze Üniversitesi, Devlet yurtları, Dilovası belediyesi, Derince Belediyesi, Antikkapı, Tuana Evleri ve daha pek çoğu…

Bunlara hangi firmalar neye göre ürün sattı?

Bu soruyu sormamı özellikle istiyor sektördeki bazı kişiler.

Neden? Çünkü kemikleşmiş bir yapı olduğunu ve bu yapıyı delip içine girmenin mümkün olmadığından, pastayı paylaşmak istemediklerinden şikayetçiler.

“Biz de yıllardır bu işi yapıyoruz ama daha bir tek sandalye bile satamadık bunlara” diye dert yananlar var.

Söyleyin diyorum açık açık; buradan soralım!

Ama herkeste bir korkudur almış başını gidiyor.

**********

İnsanlar da kendince haklı. Bu işlerde bir ölçü olmadığı gibi bir hakkaniyet de yok.

Ceyhan ile başlayan bu konu bakın geldi nerelere uzandı.

Bu sayede kim bilir kimlerin neler yaptığını öğrenmiş olacağız.

Dip not: Ceyhan ile ilgili düşüncemde hala aynı yerdeyim. “Bu kente söz verdim” dedi.

Ortada somut bir veri olmadığına göre kendisine olan inancımızı koruyacağız.

Siyaset ısındı, siyaset yakında alev alev yanacak.

Bunlar da bunun artçısı olsa gerek…!