"Ondan il başkanı olmaz"

CHP İl başkanı Cengiz Sarıbay deyim yerindeyse, bu yaz postu Bodrum'a serdi. Siyasette emeklilik dönemine hızla geçiş yapan Sarıbay, bir yandan da veliahtı için alan yaratmaya çalışıyor. Cengiz Sarıbay'ın veliahtının kim olduğunu...

CHP İl başkanı Cengiz Sarıbay deyim yerindeyse, bu yaz postu Bodrum’a serdi.

Siyasette emeklilik dönemine hızla geçiş yapan Sarıbay, bir yandan da veliahtı için alan yaratmaya çalışıyor.

Cengiz Sarıbay’ın veliahtının kim olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

İl başkan yardımcısı sıfatıyla Harun Yıldızlı, Sarıbay’dan sonra il başkanlığı koltuğu için ısınma turları atıyor.

Ama nafile…!

Harun Yıldızlı’dan il başkanı olmaz!

Bu benim kişisel kanaatim olmasından öte CHP örgütündekilerin genel kanaatlerini kapsıyor.

Kiminle konuşsam bu iş Yıldızlı’ya on gömlek fazla diyor.

Tabi, bunu durduk yere söylemiyorlar.

Altını dolduruyorlar.

Bu konuda benim de söyleyeceğim epey şey var.

Harun Yıldızlı’dan neden il başkanı olmaz veya olursa nasıl bir CHP olur, değineceğim.

Ancak şimdilik bu kadarını ifade etmiş olalım.

CHP zor bir partidir.

Sistemin içerisine dahil olan insanları bünyesinde çok fazla barındırmaz.

Vakti zamanında nasıl ki Yalçın Kuşkan CHP’den zırnık alamadan yol verildiyse, aynı şeylerin tekerrür edebileceğini hatırlatmak lazım.

Gittikleri dolambaçlı yolların onlara bir şey kazandırmayacağını yaşayıp görmeleri sürpriz değil.

Ayrıca İl başkanı olmak için istemek yetmiyor.

İl başkanı olmak için bu şehre zarar, gereksiz insanları beslemek de yetmiyor.

Daha fazlası lazım.

Siyaseti bilmek lazım, gündemi takip etmek lazım, yorumlama yeteneği lazım, lazım da lazım…

CHP’de kongre süreci yaklaştıkça daha çok konuşacağız.

Şimdilik niyet okuyoruz.

Hele bir ortaya çıksınlar, daha net ifadelerle anlatırız.

ELLİBEŞ'İ ABARTTILAR

Farkında mısınız, halk olarak beklentilerimiz bile ne kadar küçüldü.

"Devletin malı deniz yemeyen keriz" sözünü yaşam felsefesi edinenlerin çoğaldığı ortamda

Bir belediye başkanının yönettiği belediyeyi az miktarda bir borçla bırakmasını başarı sayıyoruz.

Başkanlığı süresince yönettiği yere neler kattığıyla ilgilenmiyoruz.

Gölcük eski belediye başkanı Mehmet Ellibeş, 12 ilçe arasında borcu en az olan ilçe olarak öne çıktı.

Birkaç gündür medyanın allayıp pulladığı bu mevzuya nedense çok pozitif bakamıyorum.

Gölcük yeterli yatırımla buluşmamışken;

20 yıldan bu yana depremin izleri olduğu gibi dururken

Ve daha pek çok sorun yumağı çözüm beklerken kusura bakmayın Mehmet Ellibeş’i alkışlayamayacağım.

Neymiş, aile şirketi titizliğinde yönetmiş.

Ama belediyeler ne yazık ki aile şirketleri değil.

Yeri geldiğinde borçlanacaksın, kaynak yaratacaksın, risk alacaksın ve mutlaka ama mutlaka yönettiğin il ya da ilçeye değer kazandıracaksın.

Kaldı ki insan ailesi için bile daha büyük risklere girdiği oluyor.

Gidin bakın bakalım Gölcük’te konutlar para ediyor mu?

Gidin bakın bakalım Gölcük’e bugüne kadar kaç yatırımcı gelmiş?

***

Her ilçenin kendine has bir dokusu vardır.

O dokuya uygun olarak insanların o ilçeye gitme sebepleri oluşur.

Mesela Dilovası sanayinin bol olduğu ilçe olduğundan sürekli yatırımcıyı çeker.

Keza Gebze’de öyle.

İzmit derseniz merkez ilçe olması sebebiyle nabız burada atar ve gündüz nüfus üçe-beşe katlanır.

Başiskele ise son yıllardaki gelişimiyle adeta özel okulların toplanma merkezi olmuştur.

Neden? Çünkü en iyi konutlar bu bölgeye inşa edildi.

Müteahhitlerin çoğu Başiskele’de yatırım yaptı.

Kartepe , hep basiretsiz insanlar tarafından yönetildi.

En büyük avantajı, Kartepe’nin kendi doğası oldu.

Kışın dağıyla yazın yeşilliğiyle cazibe merkezi olmayı başardı.

İnsanların Kandıra’ya gitmek için bile çok sebebi var.

Denizinden tutun köylerine kadar Kandıra hep tercih edilen ilçelerden biri oldu.

***

Peki ya Gölcük?

Bana bir tane sebep gösterin.

İnsanlar Gölcük’e neden gitsin?

Yaşamak için tercih edilesi bir ilçe midir Gölcük?

Ya da Gölcük deyince sizin aklınıza ne geliyor?

İlçenin ortasında yer alan anayolun ikiye böldüğü, sinir bozucu trafik ışıklarının olduğu

Sağda solda eski yapılarla Orta Anadolu kasabası görünümünde olan Gölcük’ün borcu olmamasına sevinelim mi yani?

Maksat buradan AKP il başkanı Mehmet Ellibeş’e paye çıkarmaksa o başka.

Ama üç dönemi beşeri ilişkilerle sürdüren ve ilçesinin çehresini değiştiremeyen bir belediye başkanının başarı çıtası bıraktığı borçla örtüştürülmemeli.

***

Ellibeş’i insan olarak ben de sever sayarım.

Naiftir, bütünleştiricidir, kavgacı değildir.

Ancak bunlar yetmez!

15 yılda nasıl bir Gölcük aldı, nasıl bir Gölcük bıraktı, biraz da ona bakmak lazım.

Buna ilaveten belediyeyi az bir borçla teslim etmek dürüstlükle ilişkilendirilemez.

O konuya girersek işin içinden çıkamayız.

İnsan istemeye görsün; neler yapıyor, neler yaptılar(!)

Ne bileyim… Bana biraz abartı geldi yazılanlar.

Ben de bir kıssadan hisse yapayım dedim(!)

Bir fikrimi daha söyleyeyim.

Bence Mehmet Ellibeş, iktidar partisinin il başkanlığına daha çok yakıştı.

Size garip gelecek ama bana kalırsa Ellibeş’in belediyeci olmasındansa siyasetçi olması daha evla imiş.

Baksanıza teşkilatlarda ses seda yok, hır çıkaran yok, başına buyruk konuşan yok.

E bir de karşısında sürekli tatilde olan rakip bir il başkanı olunca değmeyin Ellibeş’in keyfine…!---------------------------------------

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları