O belediye çalışanı bankamatikçi değil de ne?

İzmit Belediyesi’nden bugün çok konuşulacak bir haber geldi.

Tavşantepe Muhtarı da olan İbrahim Efe disipline verildi.

Efe’nin iş akdinin feshedilmesi isteniyor.

Disiplin kararını Fatma Kaplan Hürriyet verecek.

İkiye ikilik bir denge mevcut şu an.

Kuruldaki iki işveren temsilcisi ‘işten çıkarılsın’ diyor, iki sendika temsilcisi ise Efe’yi kolluyor.

*

İbrahim Efe iyi biri olabilir.

İbrahim Efe çevresi tarafından çok sevilebilir.

Ancak ortada bir sıkıntı olduğu aşikar.

Muhtar dediğin 7/24 mahallesinde görev yapan bir kimse benim zihnimde.

Sadece İbrahim Efe için değil, belediyede ya da özel bir işte, patron altında, 8-5 mesai ile çalışan bir kimsenin aynı zamanda muhtarlık yapmasını doğru bulmuyorum.

Ki bunu devletimiz de doğru bulmuyor olacak ki, muhtarlara belli bir aylık bağlanmış durumda.

Ya muhtarlığını yapacaksın, ya patronunun altında iş yapacaksın.

Kendi işinin patronuysan ve başkalarına iş yaptırabiliyorsan ayrı…

Özel şirketlerde de durum biraz farklı.

Patron senin muhtarlık için vakit ayırmana göz yumabilir.

Ancak kamu kurumlarında böyle bir lüksün yok.

Çalışman için benim vergilerimle maaş alıyorsan, çalışacaksın.

*

Peki İbrahim Efe ne yapmış?

4 bin 325 lira maaş almış.

İşe kaçta geldiği, işten kaçta çıktığı belli değil.

Kart basmamış.

Savunma istemişler, vermemiş.

E iyi de belediyede herkesin böyle bir lüksü var mı?

İsteyen istediği saatte işe gidip gelebiliyor mu?

Kaldı ki İbrahim Efe sadece muhtar değil, Türkiye Muhtarlar Derneği Kocaeli Şube Başkanı.

Hem muhtarlık, hem dernek başkanlığı hem de belediyedeki işin aynı anda yürümesi mümkün değil.

Ya 5’e kadar çalışacak, 5’ten sonra muhtarlık ve dernek başkanlığı yapacak ya da işinden ayrılacak.

Ötesi bankamatikçi bir çalışan değildir de nedir?

Hangimiz çalışmadan yahut aynı kurumdaki çalışanlarla eşit şartlarda olmadan para kazanan kimselere göz yumabiliriz?

*

CHP’li başkan Fatma Kaplan Hürriyet 6 gün içerisinde İbrahim Efe ile ilgili kararını verecek.

Bence bu iş Hürriyet’in kararına kalmamalı.

Efe gereği neyse onu yapmalı.

Hem çok açıkta da kalacağını sanmıyorum.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit’te işten çıkanları tek tek topluyor.

İbrahim Efe’ye de başkanlığını ve muhtarlığını rahatça sürdürebileceği, kart basmayacağı bir iş bulurlar….

BÜYÜKŞEHİR UTANMALI!

Toza ve polene alerjisi olanlara şefkat gösterilmeli.

Günlerdir sürünüyorum.

Telefonlara cevap veremiyorum.

Yüzüm gözüm şiş, genzim dolu.

Burnum kaşınmaktan yara oldu.

Yine de yazmaya çalışıyorum.

Sürekli haberleri okuyorsunuz.

O haberleri ne halde yazdığımı görseniz halime acırsınız.

Haber salt veriye dayanıyor.

Yorum yok.

Haliyle kaynağınız varsa, yazmanız köşe yazısından daha kolay oluyor.

Günlerdir köşe yazısı bile yazamıyorum.

Her neyse…

*

Dün de yine böyle bir can çekişmenin eşiğinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 29 Ekim programına denk geldim.

Ama ne program.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin neredeyse tamamı Karaosmanoğlu kadrosu olan yetkilileri birden bire 29 Ekim’in önemini kavramış.

Geçmiş yıllarda bir koşu, küçük bir program ile geçiştirilen 29 Ekim için bu yıl büyük bir festival organize edilmiş.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.

Ne oldu da AKP’li büyükşehir belediyesi dört kolla bu milli bayrama sarıldı diye fazla düşünmeye gerek yok.

31 Mart seçimlerinde İzmit Belediyesi’ni kazanan CHP’li başkan Fatma Kaplan Hürriyet’in korkusu yetti onlara.

Büyükşehir, kendi uhdesinde ne kadar meydan varsa hepsinde program yapacağını duyurdu.

“29 Ekim Cumhuriyet ve Gençlik Festivali” adı altında bir organizasyon düzenleyen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Milli İrade Meydanı, Kent Meydanı ve Sekapark’ta çeşitli organizasyonlar yapacak.

Belediye tarafından hazırlanan afişte organizasyonlarla ilgili bilgi yer almıyor.

Söz konusu afişte belediyenin bütün meydanları doldurduğu, CHP’li İzmit Belediyesi’ne tek bir meydan bırakmadığı görülüyor.

Böylelikle İzmit’e kutlama için belediye önündeki küçük meydan kalmış oluyor.

Malum son Pişmaniye Festivali de o küçük alanda yapılmıştı.

*

Büyükşehir belediyesi, meydanların kendi uhdesinde olmasını bir güç olarak kullanıyor.

Kendilerince İzmit Belediyesi’nin hareket alanını kısıtlamaya çalışıyorlar.

Bunun çok mümkün olduğunu sanmıyorum.

Bu alan bırakmama konusu bugünün mevzusu değil.

Hatırlayın 30 Ağustos Zafer Bayramı öncesinde özel bir haber yapmıştım.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Belediyesi’ne tahsis ettiği Sekapark’ta alanı tahrip etmişti.

Her yer tarlaya, çamur deryasına dönmüştü.

Söz konusu haber sonrasında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden üst düzey iki isimle görüştüm.

Ortak tavırları, “İzmit Belediyesi programını sabote gibi bir durum söz konusu değil. Sabote edecek olsak en baştan alan vermezdik” ifadeleriyle ortaya çıkmıştı.

İşte o açıklamalardaki “Sabote” kısmı sonunda vücut buldu.

İzmit Belediyesi’ne alan vermemek için her yere irili ufaklı bir organizasyon koymuşlar.

Neresinden baksanız çocukça, neresinden baksanız sığ bir hareket.

Normal şartla Büyükşehir büyük düşünmeli.

Böyle çocukça işlere kalktıkları için bütün yetkililer utanmalı.

Ama nerde….

*

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit’i bir tehdit olarak görüyor.

Haklılar.

Belediyenin son takip ettiğim programı Manuş Baba konseri idi.

Alanda genellikle muhafazakar diyebileceğimiz bir kitle vardı.

Başörtülü, türbanlı genç kızlar gönüllerince eğlendi.

Bir taban kayması var.

İzmit’te bu taban kayması çok daha net hissediliyor.

Bu sebeple “alan vermemek” gibi basitlikleri önümüzdeki günlerde çok daha fazla göreceğimizi düşünüyorum.

Kendi koltukları için tehlikenin farkında olan Büyükşehirliler, İzmit’in önünü kesmek için her yolu deneyecektir.

Tutar mı?

İzmit’in önü kesilir mi?

Daha yerel seçimlere 4.5 yıl var.

Bekleyip göreceğiz….

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx