Sibel Gönül’ün toplantısında neler gördüm…?

Dün akşam AKP İzmit Belediye Başkan Adayı Sibel Gönül’ün tanıtım toplantısına katıldım.

Sibel hanımın arayarak bizzat davet etmesi üzerine katıldığım toplantıda neler gördüm, biraz bahsetmek istiyorum.

Toplantının büyük bir bölümünü meslek büyüklerim sevgili Cemalettin Öztürk ve Sadun Çetin ile beraber takip ettik.

Ara ara birbirimize gördüğümüz detaylar hakkında fikrimizi söyledik, keyifliydi yani…

Ben bu tür toplantılara pek alışık değilimdir.

Fakat iyi bir gözlemciyimdir. Burada da gördüklerimi herhangi bir önyargım olmadan, bir hesaba girmeden paylaşmak istiyorum.

Sonuçta bizler gazeteciyiz, işimizi düzgün yapacağız.

Duygusal bakmayacağız.

***

COŞKULU KALABALIK VARDI

Sibel hanımın toplantısı bildiğiniz gibi Hasan Gemici Spor Salonu’nda yapıldı.

Salonun önünde büyük bir kalabalık ve coşku vardı.

İçeri girdiğimizde ise yer bulmada zorlanmadan gözümüze kestirdiğimiz bir yere oturduk.

AKP’nin ağır topları yavaştan gelmeye başladı.

Her gelen olduğunda salonda nasıl bir hareketlenme var veya yok gözlemlemeye çalıştım.

Belki ufak şeyler ama AKP’nin Kocaeli teşkilatlarındaki durumunu anlamak için büyük bir ölçüdür bu.

***

BÜYÜKAKIN’A BÜYÜK TEVECCÜH VARDI

Nevzat Doğan ve milletvekilleri yaklaşık aynı anda salondaydılar.

Partililerle selamlaşıp ayaküstü hoş-beş ettiler.

Derken salona Büyükşehir Adayı Tahir Büyükakın girdi.

Büyükakın’a inanılmaz bir teveccüh vardı.

Herkes yanına yaklaşmak ve fotoğraf çektirmek için yarış halindeydi ve hiç kimseyi geri çevirmedi hatta kendisi selfie çekti.

Bu da Büyükakın’ın teşkilat tarafından sahiplenildiğinin, sorun olmadığının göstergesiydi.

Salonu neredeyse karış karış dolaşan Tahir Hoca’nın keyfi yerindeydi.

Mevcut başkan Karaosmanoğlu’nun ise ne zaman geldiğini pek fark eden olmadı.

Havası yoktu, havalanması için yanına yanaşan da pek olmadı.

Düz, sıradan, bir varmış bir yokmuş gibiydi.

***

FİKRİ IŞIK ORTALIĞI HAREKETLENDİRDİ

Programın başlamasına birkaç dakika kala değişik bir hareketlenme oldu.

Biz de ayağa kalktık acaba kim geliyor dedik.

Eski Bakan ve Milletvekili Fikri Işık gelmişti.

Işık’ı uzun süredir canlı olarak görmemiştim.

Hayli kilo vermiş. Enerjisi ise yüksekti.

Yürüyüşü değişmiş, endamı da diğerlerinden farklıydı.

Uzun yıllar devletin üst kademelerinde görev almak ona ayrı bir hava katmış.

AKP teşkilatındaki çatlağa rağmen Işık hala number one gibiydi.

Bunu salonun atmosferinden ve Işık’ın konuşması sırasındaki tepkilere bakarak söylüyorum.

***

IŞIK KONUŞTU ZEYBEK OTURDU

Fikri Işık’ın ismi anons edildiğinde şaşırmadım desem yalan olur.

Çünkü AKP MKYK Üyesi Emine Zeybek’in bayramda yaptığı olay ortada.

Işık’a mikrofon verdirmediği ve kentin yeni patronu benim demeye getirdiği o günü unutmadık.

Ama arada geçen süre zarfında görüldü ki Emine Zeybek bulunduğu konumdan bir arpa boyu yol alamamış.

En basitinden dün akşam konuşma yapmamasını ele alın.

Zeybek kendi isteğiyle mi konuşmadı yoksa söz mü verilmedi?

Hangi seçenek olursa olsun bu durum Zeybek’in, sıradan milletvekili statüsüne gerilediğini gösterir.

Emine Hanım İzmit’te kadın aday varken bir kadın milletvekili ve partinin üst organının temsilcisi olarak şimdi konuşmayacakta ne zaman konuşacak?

Ama konuşmadı. Demek ki AKP içerisindeki çatlak sandığımızdan da derin…

***

GENÇLER AÇIĞI KAPATMAYA ÇABALADI

Gelelim Sibel Gönül’e…

Sibel Gönül sahneye çıkarken salondaki gençler ortalığı yaktı geçti.

O kadar güzel hazırlık yapmışlar ki, neredeyse benim gibi iyi bir gözlemciyi bile yanıltmayı başaracaklardı.

Dikkatleri tamamen üzerlerine yoğunlaştıran gençler, Sibel Gönül için adeta kendini parçaladılar.

Tabi siz onları izlerken salonun diğer kısımlarının reaksiyonundan bir haber oluyorsunuz.

Şunu demeye getiriyorum:

Sibel Gönül teşkilat içerisinde hala genel kabul görmüş değil, buna zaman var.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu’nun bile kadınlardaki rehaveti farkedip onlara seslenmesi boş değildi.

“Bugün kadınlarımızı yorgun görüyorum” dedi.

Jülide hanımın sözleri üzerine kadınlar bir-iki alkış falan yaptı ama olmadı.

AKP il kadın kolu başkanı Serpil Yılmaz’da da o rehavet hissediliyordu.

Misafir gibi oturduğu protokol koltuğundan hiç kalkmadı.

Sibel Gönül’le üstün körü tokalaşması ise dikkatimden kaçmadı.

Aynı şekilde Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun Gönül’le sarmaş dolaş olmaları da bir başka detay oldu.

***

SİBEL GÖNÜL’Ü İLK KEZ DİNLEDİM

Salonun atmosferinden sonra gelelim Sibel Gönül’ün konuşmasına…

Sibel hanımı ilk kez dinleyen biriyim.

Ne milletvekilliği ne de kadın kolları genel başkanlığı döneminde Sibel hanımla ilgili bende bir hafıza yok!

Onun kürsü hakimiyetini, donanımını, öncesi ve sonrasını kıyaslayacak bir bilgi haznesine sahip değilim.

Oysa siyaset sahnesinden ayrılalı öyle uzun yıllar falan olmamıştı.

Ama demek ki bir iz bırakmamış bende diye düşündüm.

Bakın, bu söylediğim önyargı falan değil!

İçimden ne geçtiyse onu yazdım.

Biraz da bunların hiçbiri olmadığı için toplantı davetine icabet ettim.

Hakkında bilgi sahibi olmadığım, elektriğini hissetmediğim, vücut dilini bilmediğim birini kampanya boyunca nasıl yazacağım dedim ve gittim.

İyi ki de gitmişim…!

***

SAHNEYİ İYİ KULLANDI

Peki, ne gördüm?

Şunu baştan söylemeliyim.

Özellikle İzmit seçimlerinde tarafım açık!

Beraber çok şey paylaştığım arkadaşımın adaylığı en az kendisi kadar beni de heyecanlandırıyor.

Ancak bir taraftan da işimi doğru yapmak için olağanüstü çaba gösteriyorum.

Bu gözle değerlendirmenizi istirham ediyorum.

Sibel Gönül’e geri dönersek;

Kürsü hakimiyetini son derece iyi buldum.

Konuşmasında, konular arasında kopukluk yoktu.

Kürsüye çakılı kalmadı, sahneyi iyi kullandı -ki bu bir meziyettir ve etkileyici bir şeydir.

***

MESLEĞİNİ KONUŞTURDU

Gönül sık sık İzmitlilik vurgusu yaptı.

Bütün anıları İzmit’te biriktirdiğinden bahsetti.

Yedi tepeden oluşan İzmit’in, o tepelerden bakıldığında harika bir manzaraya sahip olduğunu

Ama denizden yukarı bakınca durumun aynı olmadığını söyledi.

İşte bu kısma çok katılıyorum.

Kentsel dönüşüm artık İzmit sokaklarına girmeli bambaşka şehir yaratılmalı.

Bunun için illa müteahhitlere teslim olmamak gerektiğini ise Erdoğan da ifade etti.

Kısacası hoşuma giden bir söylemdi.

Sibel Gönül aslında burada mesleğini konuşturmak istedi.

Zekice bir söylemdi.

***

BU SÖYLEMİ BİR KENARA NOT ETTİM

Dikkatimi çeken bir başka söylemi ise “Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz” şeklindeki sözleri oldu.

Bunu geçenlerde Türk Eğitim-Sen ziyaretinde de ifade etmişti.

Hatta dikkatimi çektiği için manşete taşıtmıştım.

Çünkü AKP’lilerin ağzına almaktan imtina ettiği bir sözü söylemişti.

Onlar daha çok ötekileştiren ayrıştıran ama bunu kabul etmeyen taraftaydı.

Sibel Gönül ise tersine bir şey söylüyordu.

Herkesin başkanı olacağını, kimseyi düşüncesinden dolayı ötekileştirmeyeceğini ifade ediyordu.

Buna inanmayı çok isterim.

İnsan ekseninde buluşmak, ideolojiler üzerinden yürümemek, ihtiyacımız olan tek şey.

Kazandığı takdirde bunu yapabilir mi, göreceğiz.

Ben adayların bu tür önemli çıkışlarını bir kenara not ederim sürekli.

Yarın bir gün yüzlerine vurması kolay olsun diye…

Ama tabi temennim bunun olmaması yönünde…

***

ROMANLAR ÇOK KALABALIKTI

Salonda dikkat çeken önemli bir ayrıntı daha vardı.

O ayrıntıyı kimse fark etmedi.

Ta ki Tahir Büyükakın sahneye çıkana kadar.

Roman vatandaşlar kalabalık bir grup şeklinde salonda yerini almıştı.

Kozluk, Serdar, Yenidoğan kim varsa kopmuş gelmiş.

Hatta Roman konfederasyon başkanının bile orada olduğu söylendi.

Büyükakın’ın onlara yönelik selamlaması Romanları bize fark ettirdi.

Son konuşmacı olan Büyükakın’ın sahneye çıkmasında ise bir aksaklık vardı.

Sibel Gönül’den sonra program bitti zannedildi.

Dolayısıyla salon yarı yarıya azaldı.

Bu bir eksikliti, program akışı önceden haber edilmeliydi.

***

BÜYÜKAKIN BÜROKRAT HAVASINDAN ÇIKMIŞ

Peki Büyükakın’ı nasıl buldum?

Bir kere bürokrat havasından çıkmış, onu söyleyeyim.

Siyasetçi olma yolunda hızla ilerliyor. Konuşması öncekilerin aksine daha bütünleştiriciydi.

Ağır bir tonlaması var. Büyükakın yüksek perdeden konuşsa bile ona yakışmaz.

Sakin ve etkileyici üsluba sahip.

Karaosmanoğlu gibi kelimeleri yutmuyor, hatta karşısındakini uyutmuyor.

Gözlerinin içi gülüyor, sürekli tebessüm ediyor.

Bilerek mi yapıyor diye izledim ama değil!

Bürokratken gülmeyen Büyükakın’a bildiğiniz bir haller olmuş.

Yavaş yavaş başkan havasına bürünüyor.

Ama bunun için önce 31 Mart’ta sandıktan güçlü biçimde çıkması gerekiyor.

***

AKP İZMİT’E ABANDIKÇA ABANACAK

Olayı toparlayacak olursak;

Sibel Gönül çok hazır fakat tabanda hala bir kabullenme sorunu var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kocaeli teşkilatına emanet ettiği Gönül çok şanslı ki partisinin devleri onun arkasında olacak.

Bu isteyerek değilse bile zaruretten olacak ama olacak.

Akşam o tabloyu gördüm ben.

Salona biraz da bindirilmiş kıtalarla gelmeleri de bundandır.

AKP topuyla tüfeğiyle 2014’te olduğu gibi İzmit’e abandıkça abanacak.

Karşısında çok güçlü rakip var çünkü.

Hatta Sibel Gönül’ün varlık sebebi sayılacak kadar güçlü bir rakip.

Gönlümdekini biliyorsunuz. İnsan her zaman kalbindekinin hayata geçmesini ister.

Ancak olmadığı takdirde bir kadın olarak daha az üzüleceğimi belirtmiş olayım.

Fatma Kaplan Hürriyet’in de dediği gibi; onun sayesinde çok uzun yıllar sonra İzmit’e bir kadın eli değecek.

Bu söylemindeki pozitifliği kimse unutmasın! İyi ki aday olmuş Hürriyet.

Ben buradan her iki hemcinsime bir kez daha başarılar diliyorum.