Hürriyet, o odaya ne yapacak?

Dün yine önemli bir habere imza attık. İzmit Belediyesi Eski Başkanı Nevzat Doğan'ın, tarihi binada dizayn ettiği yatak odasını haberleştirdik. Bu haberi normal karşılayan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmedi. Bunu niye söylüyorum;...

Dün yine önemli bir habere imza attık.

İzmit Belediyesi Eski Başkanı Nevzat Doğan’ın, tarihi binada dizayn ettiği yatak odasını haberleştirdik.

Bu haberi normal karşılayan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmedi.

Bunu niye söylüyorum; çünkü çok fazla düşündük haberin üzerinde.

Acaba tepki alır mıyız,

bu gerçekten normal bir durum mu diye!

Ama konuyu kime açsak, ilk anda yüzünde muzip bir tebessümle karşıladı.

“Nasıl yani”

dediler.

Ortada acayip bir durum olduğu konusunda yalnız olmadığımıza karar verince haberi manşetten duyurduk.

***

Bilindiği gibi Tarih Koridoru, Nevzat Doğan’ın en fazla önem verdiği ve gurur duyduğu projelerden biriydi.

Bu projede yer alan eski konakları restore ederek tarihi yaşatan Nevzat Doğan, takdir de toplamıştı.

Ama ne var ki hiç kimse o tarihi binada alt katını müze yapıp, çatı katında kendine ait bir yatak odası yaptırmasını normal karşılamıyor.

Kapısı kilitli biçimde duran oda, zaman zaman Doğan tarafından kullanılıyormuş.

***

Bakın, olay farklı algılanmasın!

Mevzu yatak odası değil, mevzu tarihi konağı şahsının kullanımına açmış olması.

Orada bir makam odası veya çalışma ofisi yapsaydı da aynı tepkiyi verirdik.

Ama yatak odası olunca çok fazla söyleyecek söz de kalmıyor açıkçası.

Bu ne biliyor musunuz?

Bu, AKP’nin en popüler dönemlerinde makam sahibi olanların içine düştüğü şımarıklıktan başka bir şey değil.

Devletin malını kendi malı gibi görmeler, belediyeleri özel şirketleri gibi kabul etmeler, çalışanları kendi maaşlı işçileri zannetmeler…

İşte bunların hepsini yaşayıp gördü bu millet.

Nevzat Doğan’ın yaptığı hareket de bunun tezahürüdür.

Adam dinlenmek için tarihi konakta en güzel manzaraya sahip çatı katına kendine özel oda yaptırıyorsa varın gerisini siz düşünün!

***

Doğan, bu olaya mutlaka haklı gerekçelerle bir açıklık getirecektir.

Zaten her zaman illa haklı bir sebepleri vardır (!)

Şu ana kadar kendinden ses çıkmaması da enteresandır.

Acaba diyorum, “Olan olmuş, bari namım yürüsün” falan diye mi düşünüyor?

Ne de olsa Doğan, nevi şahsına münhasır bir kişi olarak biliniyor.

Bu olay da onun “enteresan” kişiliğiyle oldukça uyumlu görülüyor.

***

Şimdi benim asıl merak ettiğim, yeni başkan ne yapacak?

Fatma Kaplan Hürriyet

o odayı iptal edecek mi yoksa ibretlik bir manzara olarak orada tutacak mı?

Takip edelim bakalım…

Başkan Hürriyet, tarihi yeşil konakta ne gibi bir atraksiyon yapacak?

----------------------------

CHP'YE DÜŞMAN LAZIM DEĞİL!

İlk bakışta siyaseti şov zannettiği için bu sakillikleri yapıyor diyorsunuz.

Ama daha sonra eğilip bakıldığında hiç de o kadar masum olmadığına karar veriyorsunuz.

Kimden mi bahsediyorum?

Dört dönemdir CHP’den İstanbul Milletvekili olan Mahmut Tanal’dan tabi ki…

Sürekli çam deviriyor.

İşin kötü tarafı bunu bile-isteye yapıyor.

Partisini zora sokuyor.

Sanki bunu yapması için birileri tarafından özel görevlendirilmiş gibi davranıyor.

Hangi taşı kaldırsanız altından o çıkıyor.

***

Gezi olaylarında yaptığı artistik hareketlerle adını duyurmaya başladı evvela.

CHP’lilerin de destek verdiği gezi eyleminde Tanal, partililerin gözüne girmeyi başardı.

Ondan sonra da maşallah çıtayı hiç düşürmeden devam etti.

Nerede bir olay var,

Mahmut Tanal orada.

Tanal’ın beni en çok irrite eden hareketi, FETÖ’nün medya ayağı olan Kanaltürk ve Bugün TV’ye kayyum atanmasını protesto etmesi oldu.

Devamında yine FETÖ’nün en büyük finans kaynağı olan Bank Asya’ya destek için hesap açtırıp para yatırması ayrı bir vakaydı.

Bitti mi, bitmedi…

Mahmut Tanal TBMM’de kendisini ziyarete gelen iki DHKP-C’li ile görüşmesiyle gündeme geldi.

Bu olayı “Tanınan bir milletvekiliyim. En fazla kartvizit basan, dağıtan, en fazla ziyaretçisi olan milletvekiliyim” gibi altı dolu olmayan sözlerle savundu.

***

Olmadı, bizim buralara kadar uzandı.

Düzce’de yaşanan sel felaketiyle ilgili Kocaeli’ye haksız ithamda bulundu.

Mahmut Tanal sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada;

Düzce’deki selin yaralarını sarmak için CHP’li İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin seferber olurken;

Yanı başındaki Kocaeli ve Sakarya Büyükşehir Belediyelerinin olayı izlemekle yetindiğini söyledi.

Mahmut Tanal

bir kez daha çuvallamıştı.

Çünkü ortada gözle görülür bir haksızlık vardı.

***

Düzce’de meydana gelen sel felaketinin hemen ardından gerek Kocaeli Büyükşehir Belediyesi gerekse İzmit Belediyesi

Felaketzedelere yardımcı olmak için iş makineleri ve personel takviyesi yaptı.

Yapılan yardım Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı.

Ardından KBB Başkanı Büyükakın, Mahmut Tanal’ı haksız çıkışı nedeniyle özür dilemeye davet etti.

Konu ulusal basında da yer buldu.

Ve bu yaşanan polemiğin ardından insanların aklında kalan tek şey, CHP’nin muhalefet etmeyi beceremediği yönündeki fikirleriydi.

Kimse Mahmut Tanal’ın sözlerini şahsi olarak değerlendirmiyor, olayı direk temsil ettiği kuruma yani CHP’ye fatura ediyor.

Böylece en fazla zararı CHP görüyor.

***

Görüyor da ne oluyor, bu adama dur diyen olmadıktan sonra…

Mahmut Tanal dün yine sahnelerdeydi.

Bu kez Gölcüklü sanatçı Demet Akalın’a sardı.

Bakın çok bilmiş Milletvekili neler söylüyor:

“Sanatçı Demet Akalın, yeni açılan paralı İstanbul-İzmir Otoyolu’nda yolculuğunu 2 saatte tamamladığını söylüyor, fotoğraf paylaşıp iktidarı övüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Akalın’ı telefonla arayıp teşekkür ediyor. Gelelim herkesin atladığı ayrıntıya;

​ Açılışı yapılan İstanbul-İzmir Otoyolu, 426 kilometre.

Otomobillerin otoyollardaki hız sınırı 120 kilometre.

Sabit 120 km hızla hareket edilse bile yolculuk 3 saat 33 dakika sürer.

Peki nasıl oluyor da Demet Akalın yolculuğunu 2 saatte tamamlıyor?”

“Demet Akalın, açıkça Karayolları Yönetmeliği’nin hız kurallarını düzenleyen 100. maddesini ihlal etmiş oluyor.

Trafik kurallarını ihlal eden, kanunu dinlemeyen Demet Akalın için Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyorum.

​ Trafik kurallarını ihlal eden, kanunu dinlemeyen birisine, Cumhurbaşkanı da nasıl olur da telefonla arayıp teşekkür eder?

Cumhurbaşkanı hakkında da suç ve suçluyu övmekten soruşturma açılması gerekiyor.”

***

Allah aşkına söyleyin…!

Bunun neresinden tutalım?

Mahmut Tanal’ın yaptığı bu hesabın Bahçeli’nin MHP’nin 40. Yılını işaret etmek için yaptığı o komik hesaptan ne farkı var?

İnsanın düşmanı olsa anca bu kadarını yapabilirdi.

Akalın’ın paylaşımından yürüyerek işi Erdoğan’ı savcılara şikayet etmeye kadar vardıran Tanal’ın bu sözlerinden AKP nasıl mutlu olmasın?

***

Diyeceğim o ki, Mahmut Tanal CHP’ye küllüm zarardır.

Nerede durduğu belli olmayan bu milletvekili CHP’nin içindeki İRLANDALILARDAN biri gibi davranıyor.

Son yıllarda CHP’de yaşanan “Eksen kaymalarını” düşününce, o eksenle kimlerin fazlaca oynadığını anlamak pekte zor olmuyor.

Unutmasın…

31 Mart seçimlerinde oy çuvallarının üzerine yatarak poz vermekle Cumhuriyet Halk Partili olunmuyor maalesef.

Sen yaptığın her hareketinle, söylediğin her sözle iktidara hizmet et, ondan sonra CHP’nin hazır askeri ol!

Bunu yiyorlar mı gerçekten?

***

CHP en büyük zararı işte bu gibilerden görüyor.

Kurumsal yapıyı es geçip, kendi şovunu yapanlar yüzünden CHP;

Yerel seçimlerde yakaladığı ivmeyi yukarı çıkarmaktaki iddiasını sürdüremez hale geliyor.

Bunlara iyi bir destur gerekiyor…!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları