Sevgililer Günü
İnsanoğlu düşünmek, araştırmak yerine masallar ve mucizeleri seçmiştir! Onun bu zayıflığını da OTORİTE hep kullanmıştır! Tabii, günümüzde de EKONOMİ kullanmaktadır. Bu nereden ve ne zamandan beri günümüze gelmiştir. Hadi bir geçmişe...
İnsanoğlu düşünmek, araştırmak yerine masallar ve mucizeleri seçmiştir!
Onun bu zayıflığını da OTORİTE hep kullanmıştır! Tabii, günümüzde de EKONOMİ kullanmaktadır. Bu nereden ve ne zamandan beri günümüze gelmiştir. Hadi bir geçmişe göz atalım.
Mitolojik tarihe gidelim. Pagan dönemine Eski Roma’ya gidelim. O zamanlar insanlar daha gerçekçi ve üreme büyük kazanım. Her 15 Şubat’ta, Roma’da tanrıca “FEBRUATA JUNO” adına bir kutsama töreni yapılırdı. Birbirleriyle ilk kez cinsel ilişkiye girecek gençlerin adlarının yazıldığı parşömenler, o gün tanrıçaya sunulurdu. O gün, bir aşk festivali olarak kutlanır, bu gençler çiftleşir ve bu gençlere hediyeler verilirdi! Bu festivalin adına LUPERCALİA denirdi.
Roma’da, Hıristiyanlığın güçlenmesinden sonra, VATİKAN, PAGAN İNANÇLARINI YA YASAKLADI VEYA YERLERİNE HIRİSTİYAN VERSİYONLARINI GETİRDİ.
İşte, bu festivale de bir öyküyle kutsal ve mucizevî bir nitelik verildi. AZİZ VALENTİN (ST. VALENTİNE) kutlaması adını aldı.
İşte, Hıristiyan dünyası, her 14 Şubat’ta bu günü; “AZİZ VALENTİN / ST. VALENTİNE” günü olarak kutlar!
Biz de; “SEVGİLİLER GÜNÜ” olarak kutluyoruz. Tabi ki öykü burada bitmemektedir.
“AZİZ VALENTİNE’İN öyküsü M.S. III. Yüzyıl’dan gelir. O dönemde Roma tahtında İMPARATOR II. CLAUDİUS vardı, “Zalim” adıyla tanımlanan CLAUDİUS aşırı savaş ve askerlik tutkunuydu, her yetişmiş erkeğin muhakkak asker olmasını istiyor ve kimseye göz açtırmıyordu. Öylesine ileri gitmişti ki, askerliğe engel oluyor düşüncesiyle evlenmeyi dahi yasakladı. Gençler şaşkındı, kimse sevdiği ile beraber olamıyor, Roma kenti sayısı gittikçe artan ve uzak ülkelerde ölen sevgililerinin ardından ağlayan kadınlar ve kızlarla dolmuştu. Kısacası aşk yasaklanmıştı.
Üstüne üstlük CLAUDİUS bir de; tüm Romalıların “12 tanrıya tapmalarını, aksi şekilde davrananların ve özellikle de Hıristiyanlarla ilişkiye girenlerin ölümle cezalandırılacaklarını” emretti. Bu emre uymayanların arasında Vatikan’ca sonradan Aziz olarak kabul edilen Skolastik filozof (Din filozofu) VALENTİNUS’ DA vardı.
VALENTİNUS gezerek dinsel vaazlar veriyor ve İmparator’un hatalı olduğunu anlatıyordu. Sonunda yakalandı ve hapse atıldı.
Valentinus’un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır. Nedir bu efsane? Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kız kardeşi Julia’nın gözleri doğuştan görmemektedir. Gardiyan, VALENTİNUS’ un anlattığı “İsa ile ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığı” öyküsünü duyunca, görmeyen kardeşi JULİA’yı gizlice VALENTİNUS’un yanına getirir.
JULİA çok güzel ve zeki bir kızdır. VALENTİNUS ona “Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı’ya yönelmeyi” öğretir. JULİA, dünyayı VALENTİNUS’un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur. Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyor musun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.
VALENTİNUS ; “ Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım. JULİA, yere diz çöker ve böylesine inanmak istiyorum, yardım et. Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve JULİA haykırır. VALENTİNUS, görüyorum, görüyorum.. Ertesi gün VALENTİNUS’ UN ölüm emri gelir!
VALENTİNUS, JULİA’ya son bir not yazar; “Tanrı’ya hep dua etmesini öğütler ve sonunu “Senin VALENTİNE’İN” diye imzalar!.. Mektup, ertesi gün JULİA’ya ulaşır, o günün tarihi 14 ŞUBAT M.S. 270 ‘dir.
JULİA, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır. VALENTİNUS, sonradan PAPA I. JULİUS tarafından “PORTA VALENTİNİ” adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür.
Evet, bu tür bir çok yazı okumuşsunuzdur 14 Şubat üstüne yazılmış olan.
Yine de yolu sevgiden geçen herkesin sevgililer gününü kutlamak istedim.
Kardeşçe sevgi ve saygıyla.