Düşünce Okuyan Kız Noona
Orit Gidali'nin yazdığı ve Aya Gordon-Noy'un resimlediği 'Düşünce Okuyan Kız Noona” 1001 Çiçek Kitapları tarafından basılıyor. Türkçe'ye çeviren ise Onur Özbek. Düşünce okumanın nasıl bir şey olduğunu düşünürken...
Orit Gidali’nin yazdığı ve Aya Gordon-Noy’un resimlediği “Düşünce Okuyan Kız Noona” 1001 Çiçek Kitapları tarafından basılıyor. Türkçe’ye çeviren ise Onur Özbek. Düşünce okumanın nasıl bir şey olduğunu düşünürken elinize aldığınız kitap sizi çocuk dünyasına götürüyor. Bir çeşit onları anlama kılavuzu da diyebiliriz. Bu anlamda çocuklar kadar büyüklerin de okuması gerekenlerden diye geçti aklımdan.
Okuldan eve mutsuz gelen Noona adlı kıza bir arkadaşı “Flamingo gibi bacakların var senin” diyor. Bu duruma üzülen Noona iyi ki annesiyle bunu konuşuyor. Annesi de ona etrafındaki insanları anlamasını sağlayacak bir sihirli değnek veriyor. Kitabın çok hoş bir mantığı var. Bunu da şu sözlerle çok güzel anlatıyor yazar: “Kalpten dudağa doğru yolculuk ederlerken, iyi sözcükler bazen kötü sözcüklere dönüşebiliyordu.” İşte çocuk dünyasına ait anahtar bir cümle karşımızda. Noona, annesinin kendisine verdiği sihirli değnek ile etrafındaki diğer çocukların neler düşündüğünü anlıyor. İstediklerinin tersini söyleyen veya olumsuz şekilde isteğini ifade eden çocukları görünce Noona kadar okur olarak bizler de şaşırıyoruz. Çocuklarla bir şekilde yolu kesişenler için çok uzak bir şey değil ama bazen gündelik hayatın içinde biz büyükler de onların ne istediğini anlayamayabiliyoruz. Bu anlamda bize de bir hatırlatma bu anlamıyla kitap. Noona öncelikle kendisiyle arkadaş olmak isteyen ama bunu söyleyemeyen ve kendisine üzücü cümleler sarfeden çocuğu dinliyor sihirli değeniyle. Ona beklemediği birkaç olumlu cümle ile karşılık verince kötülük yok oluyor kendiliğinden. Keşke büyüklerin de dünyasında bunca kolay olabilse her şey. Noona diğer çocukları da biraz dinleyip, onların da gerçek düşüncelerini öğrenince bu işe son veriyor. Çünkü artık o olmadan da insanların neyi neden yaptığını anlayacak duruma geliyor küçük kız. Değnekle işleri bitince de onu bahçeye bırakıyorlar. Bir güzellik ekleniyor sonra ve değnek bir başka canlının eline geçiyor. Şimdi farkediyorum da neredeyse tüm kitabı anlatma telaşındayım. Ama eminim gerçek okurlar bir şeyin aslını, onun anlatımından daha çok merak ederler. Ben de burada bırakıyorum ve o güzel sona erişmek isteyenlere küçük bir merak duygusu armağan ediyorum.
Basit ama derinlikli anlatımı kadar resimleriyle de çok hoş bir kitap. Çocuk dünyasını yakından tanıdığı ve iyi gözlemlediği belli yazarın. Türkçe’ye çevrilip elimize gelmesi de bizler için şans bence. Bir Pazar gününe de güzel gider yani aynı zamanda. Tavsiye ile…