DUMANKAYA konusuna da el atsanız…

Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ konusunda “Siyasilere ne zaman sıra gelecek?” sorusuna

Nihayet cevap vermeye başladı.

Gecikmeli olarak bile olsa bu anlamda atılmaya başlayan adımları olumlu buluyorum.

Yapılan operasyonların adına her ne kadar “metal yorgunluğu” kılıfı ekleseler de biz neyin ne olduğunu anlıyoruz.

Devletin, siyasetin işine akıl ermez! Onların bir bildiği vardır diyerek nefesimizi tuttuk, gelişmeleri takip ediyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın görevden el çektirilmesiyle başlayan süreç

Düzce Belediye Başkanının istifa ettirilmesiyle devam etti.

CHP, ADALET yürüyüşünde Düzce’den geçerken Kılıçdaroğlu ve yürüyüş ekibinin yoluna tezek döken belediye başkanını bu yalamalığı da kurtaramadı.

***

Aslında o çirkin ve reklam kokan hareketinin altında bile suçluluk psikolojisinin yattığı aşikardı.

“Bir direniştir yaşamak” sözünde olduğu gibi Düzceli başkan sonuna kadar olmadık hamleler yaparak direnç gösterdi.

Ama tutmadı! Tıpkı 15 temmuz darbe girişiminin ardından yapılan demokrasi nöbetlerinde olduğu gibi…

Hatırlarsanız akşamları o meydanların en ön saflarında hep en azılı veya bariz cemaatçi dediğimiz tipler vardı.

Başarısızlıkla sonuçlanan darbenin ardından kraldan çok kralcı olmak gibi bir misyon yüklenmişlerdi.

Fakat zaman içerisinde çoğu tek tek ayıklanarak soluğu cezaevinde aldı.

Ve şimdi merakla beklenen belediyelere sıra geldi.

En tepeden başladı Sayın Erdoğan.

İstanbul gibi metropol bir kentin belediye başkanını görevden almak büyük cesaret işiydi.

Erdoğan bütün kaygıları bir kenara bırakıp bu adımı attı.

Ardından fısıltı yoluyla Ankara’nın püsküllü baş belası Melih Gökçek’in adı dillendirildi.

***

Cumhurbaşkanına bu konu sorulduğunda ise olumlu sinyal verdi.

“Şimdilik öyle bir şey yok ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Ak Parti bir değişim yaşıyor” dedi.

Belli ki Melih Gökçek trene bindirildi, gidiyor.

Bunların yanı sıra aralarında Kocaeli’nin de olduğu bazı illerdeki belediye başkanlarının görevden alınacağı yayıldı.

Her an her şeye hazırlıklıyız, hiçbir şey sürpriz olmaz.

Ben Başkan Karaosmanoğlu’nun görevden alınmasını çokta sürpriz bulmam!

Metal yorgunluk kısmına uyan bir yapısı var en başta.

Başbakan Yıldırım’ın dediği gibi, “düşük profilli” haliyle Kocaeli’de yaptığı tek şey ağabeylik, büyüklük.

Bunun yanı sıra Karaosmanoğlu’nun ekibinin sıkıntılı olduğunu düşünüyorum.

***

En başta basın danışmanı Ömer Polat gibi bir kamburu var.

Polat’ın kardeşi By-lock kullanmaktan gözaltına alınınca salıverilmesine gelen tepkiler hala dinmiş değil.

Bu da yetmiyormuş gibi bu olaydan sonra başkanın gölgesi gibi yanından ayrılmaması sinirleri daha da bozuyor.

Çünkü bu By-Lock işi o kadar basit bir şey değil.

Hem kullanması bakımından hem salıverilmesi bakımından hem de salıverilmesine yardımcı olanların varlığından bahsedilmesi bakımından epey kuşku uyandıran bir vaziyet var ortada.

Bugün Ömer Polat değil de, herhangi birinin kardeşi By-lock kullanmaktan gözaltına alınsaydı ne olurdu sizce?

Sittin sene içerde yatar, gökyüzü göremezdi.

Ama nüfus böyle bir şey işte…

***

Diğer yandan Karaosmanoğlu’nun ikinci bir kamburu daha var.

O da Zekeriya Özak ve Gökmen Mengüç ikilisi.

Farkında mısınız, epey zamandır bu ikilinin sesi soluğu çıkmıyor.

Dumankaya olayından sonra adeta kendilerini unutturmak ister gibi kabuğuna çekildiler.

Oysa hiç kimse bu olayı unutmuş değil, sadece Allahın da bir hesabı olduğuna inananlar var.

Dumankaya İnşaata Çayırova’da imar kıyağı yapmalarını ve Dumankaya’nın FETÖ’cü olmadığını meclis kürsüsünden savunmalarını halk unuttu mu sanıyorlar?

Dün gibi hatırlıyorum, hepimiz oradaydık.

Başkanvekili Zekeriya Özak, CHP’li Engin Taşdemir’i boş konuşmakla suçlayıp, Dumankaya İnşaatı araştırdıklarını ifade etmişti.

Ardından çok geçmeden Halit Dumankaya FETÖ’den gözaltına alındığında, “Biz Dumankaya’yı bilmeyiz, biz o imarı G.H.A.Ş firmasına verdik, muhatabımız onlardır” dediler.

Oysa o dakikaya kadar G.H.A.Ş ismini ne duyduk ne bildik.

Çayırova’daki arsaya çoktan inşaat tabelasını bile asmıştı Dumankayalar.

Bunları millet yemiyor, onlar da yediremediklerini iyi biliyor aslında.

Yaptıkları tek şey, mezarlıktan geçerken ıslık çalmaktan başka bir şey değil!

***

Bugün Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde bir müfettiş FETÖ’den gözaltına alındı, yarın kim bilir sıra kime gelir?

Düşünün, tuz kokmuş ama kimsenin haberi yok!

Müfettiş demek ne demek? Teftiş eden, denetleyen değil mi?

Ama adam baş FETÖ’cü çıkıyor ve bundan hiç birinin haberi olmuyor.

Ta ki, emniyetin radarına takılana kadar…

Bu adamlar hiç mi kendini belli etmedi, hiç mi bir emare almadınız?

Ne diyeyim size bilemedim ki?

Allah tez zamanda hepinize bedel ödetir inşallah demekten başka çaremiz yok.

Bir ayağı aksak da olsa Adaletin tecelli edeceğine inancımızı korumak, bir diğer dileğim…