Üzülmez kafelerde gezmeyi bıraksın!
Bugünlerde herkes Kocaelispor'u konuşuyor. Malum… büyük bir sorun çözüme kavuşturuldu. Kocaelispor transfer yasağı nedeniyle çok çile çekti, rakipleriyle eşit koşullarda yarışamadı. Göreve gelen, göreve talip olan hemen herkesin...
Bugünlerde herkes Kocaelispor’u konuşuyor.
Malum… büyük bir sorun çözüme kavuşturuldu.
Kocaelispor transfer yasağı nedeniyle çok çile çekti, rakipleriyle eşit koşullarda yarışamadı.
Göreve gelen, göreve talip olan hemen herkesin ilk vaadi kulübün önündeki bu yasağı kaldırmakla ilgiliydi.
Ama hiçbiri altından kalkamadı.
Her gelen önce kendi ekonomisini düşündü.
Son yönetim buna en büyük örnekti. Eski Başkan Büyükşehir ile para ilişkisine girdi.
Belediyeden iş aldı. Sonra da aldığı işleri bitirmeden para istemek için başkanın kapısını aşındırdı.
Yani kulüp başkanı nüfusunu kullanarak kendi ticaretine baktı.
Bunlar kamuoyunda duyuldu ve hoş karşılanmadı.
Kulübün itibarı zedelendi.
Özellikle iş insanları Kocaelispor’dan vebalı gibi kaçmaya başladı.
Kimse elini cebine atmak istemedi, haksız da sayılmazlardı.
***
Durum buyken Kocaelispor kentin siyasileri tarafından bir o yana bir bu yana çekiştirilip duruyordu.
İzmit Belediye Başkanı Hürriyet, adaylık dönemlerinde ve ondan önce Hodri Meydancılarla beraber maçlara gidiyordu.
Hürriyet Kocaelisporluların gönlünde yer edinmeye başlamıştı.
Kulübün geçmişinde CHP’li belediye başkanlarının izlerinin olması Hürriyet’in elini kolaylaştırıyordu.
Öyle sanıyorum ki Başkan Hürriyet, Kocaelispor için elini taşın altına koymaktan çekinmemeye kararlıydı.
Ancak öyle bir şey oldu ki ne Hürriyet ne de diğerleri ne olduğunu anlamadan Kocaelispor ellerinden kayıp gitti.
Kocaelispor bundan böyle AKP’li eski belediye başkanı Hüseyin Üzülmez’in yönetimindeydi.
Üzülmez’in başkan olmasındaki en büyük pay ise Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ındı.
Ama Kocaelispor’un aradığı kan asla Üzülmez değildi.
***
Bu olayı bir siyasi partiye bağlayarak söylemiyorum.
Üzülmez’in kişiliği buna engeldi.
Çünkü Hüseyin Üzülmez operasyonel yeteneği olan, kriz yönetebilecek, bir sanayicinin kapısına gittiğinde o sanayiciyi harekete geçirebilecek kabiliyette biri değildi.
Hani derler ya, adam olacak çocuk en başında belli olur diye.
Ben Üzülmez’den (Kocaelispor konusunda) ne olur ne olmaz anladım.
Zannediyorum çoğu kişi benimle aynı düşüncede.
Bugün KBB Başkanı Büyükakın’ın eli kulübün üzerinde olmasaydı transfer yasağının kalkması için daha bir, on yıl falan beklerdik herhalde.
Üzülmez cebinden tek kuruş vermeyeceği gibi, kimseye de verdiremez, yönetimi derseniz evlere şenlik.
O yönetimdekileri gördükçe Kocaelispor’un haline otur ağla diyor insan.
Ama Büyükakın ısrarla bu ekipten bir başarı hikayesi çıkarmaya çabalıyor.
***
Son yaptığı hamleyle kamuoyunun sempatisini kazanan Başkan Büyükakın, gerçekten övgüyü hak ediyor mu?
Herkesin alkışladığı noktada “Bu yanlıştır veya sorgulanmalıdır” demenin deli işi olduğunun farkındayım, benim nöronlarımda terslik de olabilir.
Ancak yine de düşüncemi söylemeden duramayacağım.
Ben şahsen kamunun parasıyla tabiri caizse, caka satmanın doğru olmadığına inanıyorum.
Kocaelispor dipsiz bir kuyu gibi, ne atarsanız atın dolmuyor.
Büyükşehir belediyesinin iştiraklerinin reklam anlaşması adı altında kulübe aktaracağı dev bütçe ile kentin markalaşmasına katkı sunulacağını aklım kesmiyor.
Çünkü yetmeyecek!
Hep fazlasını isteyecek.
KEV Tesisleri bile yetmemiş, bu mu yetecek?
Üzülmez sıkıştıkça Büyükakın’a yanaşmaya devam edecek.
Bu havayla kulübü alıp yukarılara taşıyacak biri olsa, eyvallah!
Ama adamda vizyon yok, beceri yok, sorumluluk duygusu yok. Hazırcı.
Armut piş ağzıma düş.
Böyle başkan olmaya ne var? Kimi getirseniz başkanlık edebilir.
***
Demem o ki Başkan Büyükakın kamunun parasını Kocaelispor’a vererek büyük risk aldı.
“Kentin kaynağını yine kentin değerine verdik, israf yapmış olmadık” diyerek ön alan;
Gelecek eleştirilere peşinen cevap veren Büyükakın;
Bundan sonrası için tüm Kocaeli halkının Kocalispor’u sahiplenmesi gerektiğini vurgulamış.
O da biliyor bu paranın yetmeyeceğini, asıl iş bundan sonra başlıyor.
***
Kocaelispor’un başına kim gelse önlerindeki transfer yasağını bahane ediyordu.
Dolayısıyla Üzülmez ve yönetiminin hiçbir bahanesi kalmadı.
Vatandaşın isteyerek vermediği parayı Büyükakın, belediye kasasından verdi.
Kimin parasını verdi, tabi ki kamunun…
Aslında konuştuğum pek çok insan ikilemde.
Bir yandan belediyenin böylesi büyük bir meblağı tutupta Kocaelispor’a vermesine karşıyken;
Diğer yandan transfer yasağının kalkmasının milli mesele olarak görüldüğünden dolayı sessiz kalıyor.
Gelecek tepkilerden çekiniyor.
Bence asıl şimdi konuşma zamanıdır.
Ne büyük bir nimet kullandıklarını bilip ona göre davranmaları sağlanmalıdır.
Başkan Üzülmez bundan böyle yemeyip içmeyip, kafelerde gezmeyip bütün enerjisini kulübün başarısı için harcamalıdır.
Daha da ötesi Büyükakın’ı aldığı riskte yalnız bırakmamalıdır.
İşte asıl o zaman bu hareketi alkışlamaya değer görürüz.