Zor geliyorsa yaşam ‘Menzil’e gel paşam!
15 Temmuz gecesi yaşanan olaylar tarihin sayfalarında yerini aldı. Kolay değil, bir millet uyandı. Vatanımız üzerinde hakimiyet kurmak isteyen emperyalistlerin kuklası olmuş bir yapı Az kalsın hepimizi felakete sürüklüyordu. Ama büyük Türk...
15 Temmuz gecesi yaşanan olaylar tarihin sayfalarında yerini aldı.
Kolay değil, bir millet uyandı.
Vatanımız üzerinde hakimiyet kurmak isteyen emperyalistlerin kuklası olmuş bir yapı
Az kalsın hepimizi felakete sürüklüyordu.
Ama büyük Türk milleti her türlü kini, öfkeyi bir kenara bırakıp, yekpare olmayı bildi.
Tüm bunların sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde Yenikapı’da görkemli bir buluşma gerçekleştirdik.
Barışın, sevginin, birlikteliğin ne anlama geldiğini, söz konusu vatanımız olduğunda neler yapabileceğimizi
Bütün dünyaya gösterdik. O birliktelik ruhu başta emperyalistler olmak üzere neredeyse bütün dış devletleri rahatsız etti.
Çünkü sorunlu bir Türkiye hepsinin çok daha fazla işine geliyordu.
***
Bizi birbirimize kırdırıp bundan menfaat elde etmeye alışmış olanlar, o ruhun kaybolması için ne gerekiyorsa yapmaya başladılar.
İşte tam da bu noktada hepimizin çok dikkatli olması lazım.
Fetö denen cani yapı şimdilik emeline ulaşamamış olabilir ancak bu tekrar denemeyeceği anlamına gelmiyor.
Zaten bas bas bağırmamız, fetö konusunda ki telkinlerimiz de bu yüzden değil mi?
Bizi 50 yıldır esir almış, bütün kalelerimizi zapt etmiş olan bu hainler amaçlarına bu kadar yaklaşmışken asla vazgeçmeyecekler.
Cemaat ve din adı altında insanların manevi değerlerini sömürerek
Devlette, kamuda, iş dünyasında büyük bir yer tutmalarının ceremesini çekiyoruz hep birlikte.
***
Bizler LAİKLİK kavramının önemini anlatırken, bu sapkınlar bizi dinsiz olmakla suçluyorlardı.
Oysa LAİKLİK en basit anlamıyla, din ve devlet işlerini birbirinden ayırmaydı.
Ama hep bu kavram üzerinden vurdular bizleri.
Bilip bilmeden dinsiz olmakla suçladılar, Allah’a şirk koştular.
Milleti bu masallarla avuturken, öbür taraftan hepimizin çocuklarının geleceğini çaldılar.
Yıllardır üniversite sınavlarında, KPSS’de ve aklınıza gelecek tüm sınavlarda soruların cevaplarını çaldılar.
Birçok gencimiz işsizlikten intihara sürüklendi.
İş bulamayan aileler paramparça oldu.
Hakkıyla diploma alanlar ise her kapıdan eli boş döndü.
Kurdukları özel okul ve dershanelerle kendilerine adeta militan yetiştirdiler.
Ve ne yazık ki bunların hepsini DİN adına CEMAAT eliyle yaptılar.
***
Peki bundan sonra..? Din ile Allah ile aldatan sapkınlara kanacak mıyız?
Başımızdan geçenlerden ders çıkaracak mıyız?
Benim hiç umudum yok, biliyor musunuz?
Çünkü bu öyle bir zihniyet ki, kendilerine illa yaslanacak bir tarikat buluyorlar.
Gülen cemaatinin yaptıklarına rağmen hala cemaat, tarikat işlerine girerek, kendine yer edinmeye çalışanlar var.
Mesela menzilciler…
***
17/25’ten beridir, Gülen cemaatinden doğan boşluğu doldurmak için hababam saldırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olmak için kıvranıyor da kıvranıyorlar.
Menzilciler çok eskiden bu yana vardı fakat şimdi daha bir ortada olmaları beni ürkütüyor.
“Ne yani, Gülencilerden sonra bir 40 yıl da bunların temizliği ile mi uğraşacağız” diyorum.
İsteyen istediği tarikatı kendine yol edinebilir, ona bir sözümüz yok.
Kendini nasıl huzurlu hissediyorsa öyle yaşasın.
Ancak bu yolu dümen tutarak devletin içine sızmaya çalışırlarsa işte orada durmak lazım.
Biz ne çektiysek bu tarikat ve cemaatlerden çekmedik mi?
Birçok insan bundan korkmuyor mu?
***
Cemaatle yollar ayrıldığından beri hepimizin kafasında aynı soru.
“Gülen cemaatinden sonra AKP şimdi de menzil cemaatiyle mi yol yürüyecek yoksa?” demiyor muyuz?
Diyoruz. Çünkü perşembenin gelişi çarşambadan hissediliyor.
***
Bakın bir okurumuzun bize gönderdiği fotoğrafı paylaşıyorum sizinle.
Yer Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüs yolu.
Personel servis aracı yola koyulmuş gidiyor.
KÖÜ ambleminden de anlaşılacağı gibi üniversite personelini taşıyor.
Bilgili Turizm’e ait olan bu aracın arkasındaki yazıya dikkat edin.
Ne diyor o yazıda?
“ZOR GELİYORSA YAŞAM, MENZİLE GEL PAŞAM”
Sanırım ne anlatmak istediğimi hepiniz anladınız…
***
Özellikle eğitim kurumlarına hizmet eden servis araçlarının bu tür şeylere daha dikkat etmesi gerekmez mi?
KOÜ Rektörü Hülagü bu yazıyı görse acaba ne düşünür, cidden merak ediyorum.
Belki de dert edecek bir şey yoktur da ben abartıyorumdur.
Ama söyler misiniz, haksız mıyım?
Bir cemaatin attığı tokat yüzünden az kalsın memleket elden gidiyorken,
Onun yarattığı boşluğu görüp alenen yazılarla cemaat propagandası yapmanın nesi sıradan?
Nakşibendi’ye bağlı olan ve Türkiye’de ki cemaatler arasında en fazla mensubu bulunan menzilciler
Acaba bunu neden yapıyor?
***
Personel ve öğrenci servislerine yazılan bu tür yazılar ilgili kurumlar tarafından denetlenmeli ve gereken yapılmalı.
Geçenlerde de Bingül Turizm’e ait araçta ki yazıyı gündeme getirmiştik.
Onda da anaokulundan tut, liseye kadar öğrenci taşıyan bir şirketin aracında,
“Tenini bana sundun mu” diye müstehcen içerikli bir yazı vardı.
Bingül Turizm, aracın kiralık olduğunu söyleyip, gereğini yapmıştı.
Aynı duyarlılığı Bilgili Turizm’den de bekliyoruz.
Ne cemaatine inanıyorsanız, hangi tarikatın peşinden gidiyorsanız gidin!
Ama bu cemaatleri eğitim kurumlarına ve devlete bulaştırmayın.
Artık cidden yeter!