Pardon da HDP niye var...?

AKP İl Başkanı Abdullah Eryarsoy'un bugünkü çıkışı beni çok irrite etti. Cumhur ittfakının çok üstün özelliklere sahip olduğunu anlatmaya çalışırken Kendisine yakışmayacak kılığa bürünen Eryarsoy, tıpkı Büyükakın gibi...

AKP İl Başkanı Abdullah Eryarsoy’un bugünkü çıkışı beni çok irrite etti.

Cumhur ittfakının çok üstün özelliklere sahip olduğunu anlatmaya çalışırken

Kendisine yakışmayacak kılığa bürünen Eryarsoy, tıpkı Büyükakın gibi ötekileştiren, ortamı geren bir konuşma yapmış.

Millet ittifakını kastederek, “Zillet ittifakı netleşti. HDP Derince, İzmit ve Dilovası’nda aday çıkarmıyor” demiş.

Onlar yapınca bunun adı ittifak, diğerleri yapınca zillet oluyor, öyle mi?

Pardon da HDP niye var?

Onlara demokratik yollardan hak arama yolunu yani meclisin kapılarını kim açtı?

Şu anda istesiniz de istemeseniz de HDP diye bir parti var ve TBMM çatısı altında çok sayıda milletvekiliyle temsil gücüne sahip.

Üstelik HDP ile ne işler tuttuğunuzu da kimse unutmuyor.

Ama şimdi yavru iktidar partisi MHP’ye şirinlik etmek, onu yanınızda tutmak için taktiksel olarak HDP’yi dışlamanız gerekiyor, değil mi?

Geçin bunları Sayın Eryarsoy?

Günün koşullarına göre hareket ettiğinizi bu millet bilmiyor mu?

Yarın size HDP lazım olsun, bir yolunu bulup anında tornistan yaparsınız.

Bu konuda ne sizde ne de onlarda bir duruş göremiyorum.

Şayet HDP bazı yerlerde aday çıkarmayıp millet ittifakına destek verecekse bunun yadsınacak bir tarafı olamaz!

Onlar da bu ülkenin seçmeni değil mi?

Ayrıca blok hareket etmediklerini, hala büyük çoğunluğunun tercihinin AKP’den yana olduğunu siz de çok iyi biliyorsunuz.

Boşuna vebalı muamelesi yapmayın…!

------------

BÜYÜKAKIN'A YAKIŞMADI..!

Seçimlere sayılı günler kaldı.

Zaman yaklaştıkça ortalık gergin bir hal almaya başladı.

Özellikle Cumhur ittifakının temsilcileri çok sert çıkışlar yapıyor.

Kendi karizmalarına, kendi isimlerine güvenemeyenler;

Erdoğan’ın adaylara pasladığı “Beka” meselesini öne çıkarmakta gecikmedi.

Bugün MHP Kocaeli İl Başkanı Aydın Ünlü’nün “ittifakın mevyelerinden küçücük bir parça” olan

Tramvay kafesinde yapılan toplantıda sarf edilen sözler akılla izah edilecek gibi değildi.

AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı çıkmış, “Mesele vatansa gerisi teferruattır” demiş.

Ne vatanı Sayın Büyükakın?

Siz Kocaeli’ni yönetmeye talipsiniz, bunu söyleyerek vatanın yönetiminde bir sorun olduğunu mu ima ediyorsunuz?

Vatan elden gidiyor da bizim mi haberimiz yok?

Niçin kendinizi hemen “merkeze” çekiyorsunuz?

Güven sorununuz mu var, nedir yani?

Önce ittifakın mezara kadar olduğunu söylüyorsunuz, ardından vatan millet Sakarya edebiyatına giriyorsunuz.

Sanırım bu ittifakın dışında kalanlara karşı bir VATAN mücadelesi verdiğinizi ima ediyorsunuz.

Yüzde elliden gayrısı yalan, hatta vatanın karşısında demeye getiriyorsunuz.

Oysa biz bu şehrin kazandığınız takdirde sizin sayenizde rahat bir nefes alma imkanına kavuşacağını düşündük.

Ama görüyorum ki aynı ayrıştıran, ötekileştiren dil sizde de fazlasıyla var!

Ha, diyorsanız ki bu bir parti politikasıdır, manifestonun gereğidir, eyvallah!

O zaman biz de adaylarda boş yere keramet aramayalım.

Hangi ilde-ilçede kim aday olmuş, vizyonu var mı-yok mu, hiç bakmayalım.

Bu düzen böyle devam edecek diyelim olsun bitsin.

Olmadı Sayın Büyükakın, hem de hiç olmadı.

Bu dil ne sizin karakterinize ne de Akademik ünvanınıza yakışmadı.

Şu an karşımda sanki Karaosmanoğlu’nu gördüm.

Kabus geri mi dönüyor dedim…!

Dönmesin lütfen!

--------------------------------

BÜYÜKŞEHİR ADAYLARI, HEYECAN YARATAMADI

Belediye seçimlerine 56 gün kaldı.

Adaylarda ne heyecan var ne kente dair proje ne de bir iddia!

Hepsi tutturmuş bir yol gidiyor.

Bu şehri baştan başa yaşanır kılacak projeleri henüz adaylardan duyamadık.

Özellikle AKP Büyükşehir Adayı Tahir Büyükakın çok erken yola çıktığı halde beyannamesini açıklamış değil.

Belki de Erdoğan’ın seçim manifestosunu beklediler, bilemiyorum.

Ama ben merakla Büyükakın’ın ortaya koyacağı vizyonu bekliyorum.

Şu ana kadar gittiği toplantılarda, yaptığı ziyaretlerde “Gönül belediyeciliği” söylemi dışında pek bir şey göremedim.

Yapacakları hakkında ara ara sufleler verse de henüz ne vaat ettiğini anlayan olmadı.

Ayrıca Cumhur ittifakı dışında kalanları neredeyse vatana kastedenlerle aynı çizgiye çeken söylemlerle

Nasıl bir Gönül belediyeciliği yapacaklar, o da ayrı bir konu…

Bana kalırsa bunun adı Gönül belediyeciliği değil, “Deniz bitti, ona göre milletin gazını alın” anlamında bir mesajdır.

Türkiye’nin en borçlu belediyesini teslim almaya hazırlanan bir adaydan da başka ne söz beklenirdi ki?

Tabi ki gönül diyecek, aşk diyecek, sevgi diyecek.

Onu da anlıyorum, işi çok zor!

Yediler 15 senedir koca kentin rantını.

Şimdi gel de kolaysa toparla…

Hem toparla hem kan emicileri temizle… Kolay iş olmasa gerek!

***

Sadece Büyükakın değil, Millet ittifakının adayı Serdar Kaman da henüz proje açıklamış değil.

Şu an için Karaosmanoğlu dönemini eleştirmek, neleri vaat edip neleri yapmadıklarını göstermek adına

Karaosmanoğlu’nun yerel seçim vaadi kitapçığını elinden düşürmeyen Kaman

Acaba nasıl bir vizyon ortaya koyacak?

Bunun için elini çok çabuk tutması gerekiyor.

Rakibinden aylar sonra alana çıkmasının dezavantajını yaşıyor.

Büyükakın’ın değdiği yerlere dokunmak için çok fazla zamanı da kalmadı.

Daha göze gelen işler yapmalı, vurdum mu ses getirmeli.

Öyle şeylerle karşımıza çıkmalı ki, şehrin dört bir yanında günlerce bu çıkış konuşulsun.

İnsanlar böyle şeylerden çabuk etkileniyor.

Bir de üstüne üstlük Serdar Hoca’nın Hekim kimliğiyle kentte bir karşılığının olması da avantaj.

Her kesimden binlerce hastası ve onların aileleriyle edindiği networku iyi kullanmalı.

Çünkü bizim milletimiz vefalıdır, sağlığına, yaşamına direk dokunan bir insanı asla görmezden gelmez.

Kaman da bu gerçekle yola çıktı, farkındayım.

Ancak artık vites yükseltmeli.

Çok farklı projelerle değişik bir kent profili çizmeli, insanları buna inandırmalı.

Satışını iyi yapmalı.

Bunu yaparken de rakibini gözü gibi takip etmeli.

Mesela AKP’nin diline doladığı “Gönül belediyeciliğinden” Serdar Kaman ne anlıyor, bunu ifade etmeli.

Ve bunun karşılığında kendisi nasıl bir slogan ortaya koyuyor, herkes bunu bilmeli.

Tamam “İyi olacak hastanın ayağına doktor gelir” ifadesi çok sempatik ama yetmez!

Tedavi yöntemini de söylemeli.

Ağrılı mı, ağrısız mı, nasıl olacak?

Velhasıl kelam büyükşehir adayları da bir heyecan yaratmış değil.

Galiba böyle böyle derken sandığı önümüzde bulacağız.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları