Haddimiz de biliyoruz yerimizi de…
Mevlana'ya sormuşlar; 'O kadar yazarsın, o kadar okursun ne bilirsin” diye? Mevlana Hazretleri şu cevabı verir.
Mevlana’ya sormuşlar;
“O kadar yazarsın, o kadar okursun ne bilirsin”
diye?
Mevlana Hazretleri şu cevabı verir.
"HADDİMİ BİLİRİM"…
İşte bu söz benim ne demek istediğimi çok iyi anlatıyor.
***
Gazetecilik mesleğiyle tanışıklığım 2009 senesinde oldu.
O günden bugüne hayatımda pek çok şey değişti.
O güne kadar ne iş yaptıysam kendimi bulamadığımın farkındaydım.
Asi bir ruhum, susturamadığım bir iç sesim vardı.
Etrafımda, vatanımda her ne yaşanıyorsa hepsi beni çok alakadar ediyordu.
Toplumsal olan hiçbir konuya gözüm kapalı bakamıyordum.
Bendeki bu dürtüler, gazetecilik mesleğinle tanışmamla birlikte netlik kazandı.
***
Evet, bu meslek benim ruhuma dokuma çok uygundu.
Hem bunun için illa ki gazeteciliğin kitabını okumak gerekmediğini yaşadığımız toplumda örnekleriyle görüyordum.
Bu mesleğe alaylı başlayıp, birçok diplomalı gazeteciyi sollayan meslektaşlarımız var etrafımızda.
İşinin hakkını verenler yol aldı, veremeyenler sıradanlaştı.
Kimisi de, günün Türkiye koşullarına yenik düştü.
Kalemini istediği gibi kullanamadı.
Belki bizim bu kadar kısa zamanda fark yaratmamız da bu yüzdendi.
Evet, bugün biraz megolamanlık yapıp kendimizden bahsetmek istiyorum.
Sanırım bu kadarına hakkım var!
***
Gazete Barış 5 Haziran günü ikinci yılına giriyor.
Heyecanla, aşkla çıktığımız bu yolda henüz iki yıllık bir kurum olmamıza rağmen
Kimsenin hayal edemeyeceği bir noktaya geldik.
Meslektaşlarım yanlış anlamasın, asla kimseyi küçümsemek için söylemiyorum.
Ama şunu da bilsinler; onların bizi yok saymasıyla biz yok olmuyoruz.
Bilakis, çığ gibi büyüyoruz.
***
Bu kentte hepinizin bildiği gibi Kocaeli'nin tamamına hitap eden yerel gazeteler deyince akla 8 ila 10 gazete ismi gelirdi.
Bunlardan ilki, benim de mesleğe başladığım ve çok şey öğrendiğim ilk adres olan Bizim Kocaeli Gazetesidir.
Ardından onu, Özür Kocaeli, Kocaeli Gazetesi, Demokrat Kocaeli, Manşet Kocaeli, Çağdaş Kocaeli gibi gazeteler izlerdi.
Ancak ne mutlu ki şimdi tüm bu gazetelerin arasına bir de GAZETE BARIŞ eklendi.
Saydığım gazetelerin hepsinin baskı gazeteleri mevcut.
Biz ise iddiamızı, dijital yayıncılıkta sürdürüyoruz.
İnteraktif gazetecilik yapıyoruz.
İki yıldan bu yana habercilik anlamında farkımızı ortaya koyuyoruz.
Bugüne kadar Gazete Barış’ın bünyesinde gelmiş geçmiş herkesin büyük emekleri doğrultusunda
Şimdi bambaşka bir yere geldik.
***
Yazımın ilk başında söylediğim gibi…
Haddimi çok iyi bilirim.
Ama haddimle birlikte yerimi de bilirim.
Siz de bilin istedim ve GAZETE BARIŞ’ın geldiği noktayı kabaca rakamlarla size göstermek istedim.
Kocaeli’de yayın yapan gazetelerin internette okunma oranlarına göre alexa sıralaması şu şekilde:
1-Bizim Kocaeli- 896
2-Özgür Kocaeli-1293
3-Gazete Barış-
1781
4-Kocaeli Gazetesi-2167
5-Manşet Kocaeli-3150
6-Demokrat Kocaeli-4638
7-Bizim Yaka-5753
8-Mavi Kocaeli-12261
9-Çağdaş Kocaeli-20179
***
Evet değerli okurlar; bu rakamlar bizim nerede olduğumuzu açıkça göstermeye yetiyor.
“UYUMAYAN GAZETE” sloganıyla çıktığımız bu yolda, rakipler arasında üçüncüyüz.
Bu nasıl bir gurur size kelimelerle ifade edemem.
Aylık ortalama 5 yüz bin tıklanmak demek, sadece benim için değil;
Bu gazeteye emek veren bütün arkadaşlarım için büyük gurur vesilesi.
Ayrıca sahte tıklama satın alacak bütçemiz de yok.
Bizim kazandığımız
her kuruş çok ama çok değerli.
Bunun yanı sıra kendimizi fazladan ispat edecek ne baskı gazetemiz var, ne de dergimiz…
Olanı biteni anlık olarak gazete haber sitemizden sizlerle paylaşıyoruz.
***
Ve çok önemli bir ayrıntı daha var.
Bizim dışımızda sıralamada yer alan bütün gazetelerin en az 10 ile 40 yıllık mazileri olduğunu unutmamak gerek.
2 yılda bırakın ilk on’a girmeyi, ilk sıraları zorlar hale gelmek ciddi bir başarıdır.
Ama asıl başarı ne biliyor musunuz?
Kentte konuşulanlar…
“Gazete Barış bayağı yol aldı, acaba arkasında kim var?”
“Bu kentte okunacak iki gazete var. Bunlardan biri Gazete Barış” gibi cümleler bizi dört köşe ediyor.
***
Biz aslında çok bir şey yapmıyoruz.
Sadece bu şehrin alışık olduğu gazetecilik neredeyse ölüm döşeğinde olduğu için,
Siyaha siyah dememiz bile cesaret kabul ediliyor.
Bundan memnun muyum? Asla…!
Keşke gerçek anlamda gazetecilik yapan, sorgulayan, bir telefonla düşüncesi değişen
veya değişiyormuş gibi yapmak zorunda kalan arkadaşlarımız olmasaydı.
Ya da şartlar onları bu hale getirmeseydi.
***
Ama bugün geldiğimiz bu nokta, kolay hazmedilir bir nokta değil.
O nedenle empati yönümü geniş tutarak herkesi anlamaya çalışıyorum.
Son olarak Gazete Barış’ın bugünlere gelmesinde emeği geçen yol arkadaşlarıma, okuyucularımıza,
Bir muhabir sorumluluğuyla gecenin her saati bilgi aktaran dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
İki yılda eğilmeden, yaslanmadan bu kadar oldu…
Bir yıl sonra ne olur, onu da yaşadıkça göreceğiz..!