Ne derdiniz var kadınlarla?

Sosyal medya çıktı, mertlik bozuldu.

Hoş, sosyal medyanın suçu ne?

Belki de toplum hep bu seviyelerdeydi de görmediğimiz, duymadığımız için bu kadar farkında değildik.

Densizin biri çıkıp bir kadına, bir anneye, seçilmiş bir belediye başkanına aşağılık sözler eder, “kahbe” der;

Diğeri de ondan aşağı kalmayıp, “kahbe” diyeni bir kenara bırakıp, onu doğuran anaya küfrü basar.

Yani gördüğünüz gibi her türlü kadınlar hedefte…

***

Kadın olmak zor iş.

Hele de toplumun gözü önünde bir kadınsanız işiniz on kat daha zordur.

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, bu zorlukları dibine kadar yaşıyor.

Öyle görülüyor ki yaşamaya da devam edecek.

Yaptığı en ufak bir hatada veya işlerine gelmeyen bir durum söz konusu olduğunda hemen cinsiyeti üzerinden hakarete uğruyor.

Üstelik bunu sadece AKP’liler yapmıyor.

Yeri geliyor kendi partilileri de kantarın topuzunu kaçırıyor.

Nedense kadına yönelik bu ikincil bakış, sözlü şiddet hiçbir ideolojide farklılık göstermiyor.

Ama bu böyle gitmez, gitmemeli!

***

Özellikle kadınları siyasetten soğutan vahşi kafa yapısındaki insanlar için derhal yaptırım uygulanmalı.

Bakıldığında AKP’li İzmit Belediyesi Meclis Üyesi Erkan Aksoy ile ilgili ortada somut bir adım yok.

AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş’in açıklamalarına bakılırsa olacağı da yok.

Ellibeş dedi ki;

“Sosyal medya hesaplaşma yeri değil, doğru bilgilerin hızlıca yayıldığı, güven duyulan bir alan haline gelmelidir. Bu konuda teşkilatımızda hata yapan, etik kurallara uymayan kim varsa ilgili kurullarımız üzerine düşeni yapar ve bir suç varsa cezasını verir. AK Parti kurumsal bir partidir. Cumhur İttifakı uyum içindedir. Kendi içinde çelişen, söylemleriyle eylemleri birbirini tutmayan partilerin yönlendirmesine ihtiyacı yoktur. Bilerek tahrikten ve saldırılardan herkesin kaçınmasını ve sağduyuyu diğer partilere de tavsiye ediyorum.”

***

Sorarsanız itidal çağrısı var sözlerinde ama bana kalırsa Ellibeş şunu diyor;

“Ak Parti kurumsaldır, kime ne yapacağımızı bir dediği bir dediğini tutmayan CHP’den öğrenecek değiliz. Boşuna görevden alma, istifa, disiplin gibi çağrılar yapıp durmayın. Erkan Aksoy’u yedirmeyiz”

demeye getiriyor.

***

Yanlış…

Neresinden bakarsanız bakın yanlış.

Bir kere Erkan Aksoy denilen kişi, Hürriyet’in başında olduğu belediye meclisinin bir üyesi.

Her şeyden önce makamına saygı duyması gerekirdi.

Hadi o duymadı, o zaman il başkanlığı gereğini yapmalıydı.

***

Erkan Aksoy acaba bu saatten sonra o meclis salonunda Hürriyet’in yüzüne nasıl bakacak?

CHP’liler onu görünce ettiği laflar akla gelip tahrik olmayacak mı?

Onlar tahrik olup maraza çıkardıklarında AKP’liler el-mecbur Aksoy’u sahiplenmeyecek mi?

Alın size krizin babası alın size işlevsiz bir meclis…!

İşte bu yüzdendir ki Erkan Aksoy’a Hürriyet’in ve CHP’lilerin içini soğutacak bir ceza verilmesi gerekirdi.

Ki, etik olarak da bu olmalıydı

Ufukta böyle bir şey yok!

AKP ne zaman kendi içinde disiplin mekanizmasını işletmiş ki şimdi işletsin!

Size çok basit bir örnek vereyim ki olayı daha iyi anlayın.

***

Hatırlarsanız geçen dönem Çayırova’nın Belediye Başkanı Şevki Demirci idi.

Demirci neden aday yapılmadı?

Bırakın kişisel zaaflarını falan filan…

Onların hepsi bir biçimde tolere edilirdi. Kimsenin de ruhu duymazdı.

Demirci’nin kafasını koparan kendi partisinin kadın milletvekilleriydi.

Çünkü başkan sıfatındaki bu kişi, vekilim dediği Emine Zeybek ve Radiye Sezer Katırcıoğlu için kafe köşelerinde ağza alınmayacak sözler sarf etti.

***

Demirci’nin kadın vekillere yönelik aşağılık sözleri kayıt altına alınmıştı.

Ne kadar inkar etse de fazla uzağa kaçamadı.

İşte, böyle bir durumda Zeybek ve Katırcıoğlu Genel Merkez’in yollarını aşındırdılar.

Şevki Demirci’nin tekrar aday gösterilmemesi onların içini soğutmamıştı.

Kesin ihraç talebiyle disipline verilmesini sağladılar.

Nitekim amaç hasıl oldu ve Şevki Demirci kadın milletvekillerine yönelik cinsiyetçi sözleri nedeniyle AKP’den ihraç edildi.

***

Ve biz bu ihracın kesinliğini hala şu anda bile Ellibeş’in ağzından duyamadık.

Hep bir topu taca atma durumu oldu nedense.

Ne var sanki çıkıp açıklasa.

Açıklayıp da kadın milletvekillerin gönlünü kazansa.

Bir daha kadınlarımıza yönelik sözlü şiddet uygulayacak her kim olursa olsun, affı yoktur dese.

Hatta “bu kadın muhalefet partisinin belediye başkanı bile olsa”, diyebilse.

Ama diyemez.

Kendi kadınlarını anca bu kadar sahiplenen parti, karşı cephe olarak gördüğü belediye başkanını neden sahiplensin ki?

Kahrolsun şu kirli siyaset!

İnsanı nasıl da insanlıktan ediyor.

***

Öte yandan, CHP Derince İlçe Başkanı içinde aynı şeyler geçerli.

Kardeşim senin il başkanın var. Hatta senden önce İzmit ilçe başkanı var.

Bir kadına edilen küfre, bir anaya küfür ederek cevap vermek insanlık mı?

CHP gibi kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olan ve tüm devletlerden önce ülkesindeki kadınlara seçme ve de seçilme hakkı tanıyan anlayıştan gelen bir partinin mensubuna o küfür yakıştı mı?

Erkan Aksoy’dan daha mı az suçlusun?

Böyle yaparak hem partini zora koydun hem de Hürriyet’e zarar verdin.

İnsanlar senin yüzünden eski defterleri açıyor.

İşi ta, gezi eylemlerinin o sıcak atmosferinde atılan sloganlarına götürüyor.

Olay kadına şiddetten çıkıp, kim daha güzel küfür edere dönüyor.

***

Yapmayın…!

Akım derken başka bir şey demeyin.

15 yılın ardından CHP tarafından kazanılan bir İzmit var.

Üstelik halkın olağanüstü teveccühüyle, kendi cinsinden birini ve de iktidar partisini yenerek gelmiş biri var.

Ona destek vermek, güç katmak istiyorsanız yapacağınız en büyük iyilik ağzınızı tutmak olacaktır.

Gerisini Fatma Kaplan Hürriyet kendi halleder…!

Ve aynı şeyi CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı için de söylüyorum.

Bu aymazlığı cezasız bırakmak CHP gibi bir partiye yakışmıyor.

Kadınlar üzerinden işi horoz dövüşüne götürmek,

Sizin gibi her yerde kadını önceleyen, genç, umut vaat eden, çağdaş bir il başkanın işi olmamalı…