Başarmak zorundasın Sibel Moralı !
Körfez Ticaret Odası Başkanı merhum Mustafa Efe'nin ölümü herkes gibi beni çok üzdü. Mustafa Efe'yi yaklaşık altı yıldan beri tanırım. Gayet beyefendi bir insandı. Hastalanmadan iki gün önce beni aramıştı. KTO içinde yaşananlardan...
Körfez Ticaret Odası Başkanı merhum Mustafa Efe’nin ölümü herkes gibi beni çok üzdü.
Mustafa Efe’yi yaklaşık altı yıldan beri tanırım.
Gayet beyefendi bir insandı. Hastalanmadan iki gün önce beni aramıştı.
KTO içinde yaşananlardan dolayı üzgündü.
Yönetimde ve mecliste yaşanan istifalar üzerine konuştu.
Basında hakkında çıkan bazı haberler yüzünden kırıldığını söyleyip, benden destek istedi.
Anlatacakları vardı ve buluşmak istedi.
Ülkenin içinde bulunduğu durum dolayısıyla bu tür küçük hesaplar yapanlar yüzünden gündemde olmaktan rahatsızım dedi.
Ama çok üzerine gittikleri için bir şeyler söyleme ihtiyacı olduğundan bahsetti.
“Önümüzdeki hafta için buluşur ve geniş bir röportaj yaparız” deyip telefonu kapattık.
***
Sonrasında da rahatsızlandı ve çok kötü bir sürpriz yaparak aramızdan ayrıldı.
Mustafa abiyle zaman zaman bir araya gelir, fikir alışverişi yapardık.
Kendisine şunu derdim; “KOTO başkanı Murat Özdağ’a tecrübelerini aktarmıyor musun abi?”
"Ticaret odası başkanlarının tek görevi protokolde yer almak mıdır? Sen de başkansın ve sürekli protokolle iç içesin ama hiç kendini hafifletmiyorsun” derdim.
O da, herkesin bir olmadığını savunarak Özdağ’ı polemik yapmaktan sakınırdı.
Daha çok Körfez’i ilgilendiren konulardan bahsederdi.
Çokta güzel işlere imza attı rahmetli Mustafa Efe.
Mesela iki yıl önce TOBB Başkanının, Bakan ve il protokolünün tam kadro katıldığı 15. Yıl töreninde ilk kez Akreditasyon sertifikası almıştı KTO.
Efe’nin o günkü mutluluğuna orada bulunarak şahit olmuştum.
Güzel işler yapmaya gayret ediyordu, bazıları farklı düşünse de en azından KTO’yu hep saygın bir kurum olarak ayakta tuttu.
Bu bile başlı başına bir başarıdır.
***
O zamanki KOTO ile KTO’yu kıyasladığımızda, onun bunun elinde oyuncak olmuş, ipleri cemaate teslim etmiş Özdağ ile Efe asla bir tutulamazdı.
Son dakikaya kadar bu böyleydi.
Oda yönetiminde ayaklanma başlatanlar olmasına rağmen asla seviyeyi düşürmedi.
Basına olumsuz demeçler vermedi, atar gider yapmadı.
Ve sessiz sedasız her şeyi öylece bırakıp bir anda çekip gitti.
***
Mustafa abinin ölümünden sonra KTO’da hesaplar yeniden başladı haliyle.
Ölen öldü, kalan sağlar bizimdir diyerek ekipler tekrar sahaya çıktı.
İstifacıların başını çeken Türköz inşaatın ortaklarından olan Recep Öztürk yeniden iştahlandı.
İstifa edenlerin yerine hemen bir liste hazırlayıp seçime girdi ve kazandı.
Kendi isteğiyle terk ettiği yönetime utandığından mıdır nedir bilinmez; bu kez yedek listeden girdi.
Bana göre bu bile çok abuk bir durum ya neyse…
***
Sıra gelmişti Efe’nin yerine kim başkan olacak sorusuna!
Yönetime bakıyorsunuz, orada başkanlık sıfatını alabilecek kişi sayısı ikiyi geçmez.
Onlardan biri Tüpraş’tan Sedat Zımba, diğeri Sibel Moralı idi.
Daha çok Sedat Zımba ismi üzerinde konsensüs sağlandı.
Hatta yönetim kurulu kendi aralarında toplantı yapmadan önce Sedat Zımba isminin masaya geleceğine kesin gözüyle bakılıyordu.
Çünkü üyeler ikili trafiklerde hep bu isim üzerinde uzlaşıyordu.
Ancak toplantı başlayınca durum beklendiği gibi olmadı.
Sedat Zımba yönetim kurulu başkanlığını istemediğini söyledi ve ikinci şık, Sibel Moralı ismi öne sürüldü.
***
İşte tam bu noktada bazı üyeler hayal kırıklığı yaşadı.
Oda yönetiminde yer alan Kocaeli il kadın girişimciler kurulu başkanı Bahar Baykal, buna itiraz etti.
“Hani Sedat bey üzerinde uzlaşmıştık” tarzında sözler etti ama nafile, çünkü bu muhalefetinde tek kaldı.
O da el mecbur, Moralı yönünde oy kullandı ve oy birliğiyle Sibel hanım başkan seçildi.
Peki, odada kendisiyle birlikte iki kadın olarak mücadele veren Bahar Baykal niçin Moralı’ya burun kıvırdı dersiniz?
İşte orasını ben de çözemedim. Çünkü güncel hayatta bu ikili çok iyi anlaşır, her etkinlikte beraber yer alırlar.
Ancak iş koltuğa geldi mi, ihtiraslar öne geçiyor demek ki…
Şu dakikaya kadar adının önünde “Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı” yazan bir kadının,
Türkiye ve Kocaeli tarihinde ilk kez kadın başkan olan Sibel Moralı için basında, orada burada
herhangi bir kutlama mesajının çıkmamış olması beni hiç şaşırtmıyor.
***
Bahar Baykal eminim kendisinin olmasını çok istemiştir ki doğaldır.
Fakat bana göre Bahar Baykal oda başkanlığı için riskli isimlerden biri olurdu.
Çünkü geçmiş dönemlerde yer aldığı dernekler itibariyle adının yanına soru işareti koyulacak kişilerden biriydi Sayın Baykal.
KTO şimdiye kadar hiç bu yönüyle malzeme olmamışken bundan sonra neden olsun ki?
Ayrıca kadın girişimciler kurulundaki faaliyet karnesi ziyaretlerden öteye geçmemişken, oda başkanlığını vermek pekte akıllıca olmasa gerek.
Bence KTO yönetimi doğrusunu yaptı ve iki rahmetten birini seçti.
Bundan sonraki süreçte KTO’da yaşananları an ve an sizlere aktarmaya devam edeceğim.
Sibel Moralı’nın adını ilk olarak saatler önce duyuranın biz olduğunu da unutmayın derim!
***
Sibel Moralı’ya gelince…
O da beş-altı yıldır tanıdığım sevdiğim isimlerden biri.
Bu kente Sibel Moralı ismini duyuranlardan biriyim.
Sonrasında yaptığı işlerle yıldızı daha da parladı ve basının tanınan yüzü oldu.
Önce kadın olduğu için, sonra da arkadaşım olduğu için "kendimce" ona şans veriyorum.
Ama objektifliğimi bırakmadan… küsmece darılmaca yok, baştan belirteyim.
Başarılar, yolun acık olsun Sibel Moralı, kadınlar için ve de Körfez için başarmak zorundasın..!