Yeni kabine tam bir hayal kırıklığı…

Uzun bir tatil molasından sonra ilk yazımı yazayım dedim. Aslında bugünkü konum başkaydı ama ani yapılan kabine değişikliği karşısında Ben de bugünü bu konuya ayırmak istedim. Zamanımız çok, her şeyi konuşuruz elbette. Şimdilik kabinede...

Uzun bir tatil molasından sonra ilk yazımı yazayım dedim.

Aslında bugünkü konum başkaydı ama ani yapılan kabine değişikliği karşısında

Ben de bugünü bu konuya ayırmak istedim.

Zamanımız çok, her şeyi konuşuruz elbette.

Şimdilik kabinede yaşananlardan bahsedelim.

***

Aylardır herkes kabine revizyonunu bekliyordu.

Bu revizyon, bir bakıma iktidarın FETÖ ile mücadelesinin samimiyet testi olacaktı.

Çünkü kabinede öyle isimler vardı ki, hala neden Bakanlık koltuğunda oturduklarına bir türlü anlam veremiyorduk.

Ve beklenen değişiklik nihayet bugün gerçekleşti.

Yeni kabine revizyonu tahmin edeceğiniz gibi Türkiye’nin bir numaralı gündemi oluverdi.

Yeni kabine üzerine daha uzun uzadıya yorumlar yapılabilir ama ben şöyle kaba taslak birkaç cümle etmek istiyorum.

***

O kişi bu kişi demeden hemen bodoslama sonuca geleyim.

Hatta kitabın ortasından konuşayım.

Bu tabloya bakınca iktidar, FETÖ ile mücadele konusundaki samimiyet testinde istenen noktada değildir.

Adında tereddüt edilen bazı isimler ısrarla ana kadroda kalmıştır.

Kiminin yeri değişmiş, kimi aynı yerde tutulmuştur.

Kimi daha icracı hale gelmiş, kimi biraz daha pasivize edilerek göz önünden çekilmiştir.

Ama bir şekilde ilk on birde forma bulmayı başarmıştır.

***

Hayır anlamıyorum,

AKP’nin 316 milletvekili var bu oldukça büyük bir rakam.

Bu 316 kişi içinden hiç mi bu işlerle anılmamış, geçmişi salt AKP’den ibaret olan veya milli görüş tandaslı olan insan yok?

Neden ısrarla aynı isimler etrafında dönüp duruyorlar?

Evet, kabineye yeni bir-iki isim dahil edildi ama onda da bir sakatlık var sanki.

***

Mesela yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu…

Bu hanımefendi tam bir Fethullah Gülen hayranıymış zamanında.

Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cemaate ters yapmaya başladığı anlarda

Jülide hanım bayağı atar gider yapmış Sayın Erdoğan’a.

Bunu nereden biliyoruz, attığı twitlerden…

İster istemez insanın midesi bulanıyor.

İşin ilginç yanı, bu twitler son ana kadar sayfasında yer alıyormuş.

Ne zamanki bakan olacağını öğrenmiş, saatler öncesinde twitter hesabını kapatmış.

***

Jülide Hanım da “kandırılmışlardan” olabilir, buna bir şey demiyorum.

Benim demek istediğim, AKP’de hiç kandırılmayan, cemaate kıyısından köşesinden bulaşmayan, geçmişi ile şimdiki çizgisi aynı olan adam yok mu gerçekten?

Kayseri gibi FETÖ’nün yuvalanma illerinden biri olan kentte

Hala Mehmet Özhaseki nasıl Bakan olabiliyor?

Özhaseki Fetöcüdür demiyorum;

Fetö’ye kanan, aldanan bu adamlar üzerinde neden ısrar ediliyor, onu soruyorum.

Alın size İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu…

Bakın isteyince nasıl buluyorsunuz Soylu gibi adamları.

Yok mu buna benzer isimler?

***

Bizim ilimize gelince; Fikri Işık’ın Milli Savunma Bakanlığı’nda kalmayacağına emindim.

Ama bir şekilde kabinede yer alıp almayacağı noktasında tereddütlerim vardı.

Özellikle son günlerde kışlalarda askerlerimizin zehirlenme olayı ve

bazı(!) olaylar sonrasında Işık’ın aynı görevde kalması sürpriz olurdu.

Fakat her şeye rağmen Erdoğan’ın Fikri Işık’tan vazgeçmemesi önemli bir detay.

***

Evet, koskoca Milli Savunma Bakanlığından sonra Başbakan Yardımcılığı biraz daha pasif duruyor.

Ama hiç yoktan iyidir gibi bir sonuca varıyor insan.

Yukarıda işler değişik yürüyor, onu anladık.

Ancak Kocaeli özelinde bakmak gerekirse,

Şimdilik burada patronun değişmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Patron değişmediği sürece, kimse Kocaeli’den hareket ya da kargaşa beklemesin.

Bu sakinlik daha çok uzun sürer.

Bizim şehrimiz Türkiye’nin aynasıdır.

Hepsini “patron” bilir..!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları