FETÖ’cüyle ortak ol suçlu biz olalım…!

Bizim meslekte zor olan ne biliyor musunuz?

Yaptığınız sansasyonel bir haberi muhataplarından önce sazan gibi ortaya atılan meslektaşlarımızın çürütme çabalarıdır.

Tabi kendini siper edip bizi yalancı konumuna düşürmek isteyen meslektaşlarımız bunu babalarının hayrına yapmıyorlar.

Olabilir… Herkesin önceliği farklıdır.

Benim önceliğim hiçbir zaman maddiyat olmadı.

İşte bu yüzden de bu kentte Kocaeli Barış Gazetesi en dikkate alınan, en çok saygı duyulan, yaptığı haberde kasıt aranmayan bir gazetedir.

Kimse beni bir haber karşılığında biriyle pazarlık ederken göremez-duyamaz.

Kaldı ki her gelen habere de balıklama atlamam.

Belge varsa hiç arkama bakmam!

Belge yoksa bilgi varsa haberi getirenin bundan ne menfaati olabilir, onu sorgularım.

Menfaati olduğunu farz edelim… Bilgi yüzde yüz doğruysa ve bu önemli bir haber değeri taşıyorsa yine haberi yapmaktan yana olurum.

O kişi bir çıkar sağlayacaksa bu benim sorunum değil derim.

Elbette birileri birilerinden rahatsız olacak ki, yanlışları açığa çıkaracak, onu ele verecek.

Biz hakim veya savcı değiliz.

Biz habere bakarız.

Altı boş mu dolu mu?

Takdiri ise kamuoyuna bırakırız.

Böyle böyle geldik bugünlere.

***

Çok yaftalamaya çalışanlar oldu, hala da oluyor.

Yapılan her haberde birilerine birileri aracılığıyla operasyon çektiğimiz dahi düşünülüyor.

Anlayın meslek ne hallerde…!

Çünkü kör yer içer kendinden pay biçer.

Ama biz onlardan olmadık, olmayız da…

Bu gazetede kim pisliğe bulaşmışsa etiketine, kimliğine, partisine falan bakılmaz, kendini manşette görür.

Yeter ki sağlam bilgi olsun.

***

Bakın, mesela bundan birkaç gün önce AKP Çayırova Belediye Başkan Adayı Bünyamin Çiftçi ile ilgili önemli bir haber yaptık.

Bünyamin Çiftçi’nin FETÖ firarisi olan Özkan Günay ile kupon bir arazi ortaklığı olduğunu yazdık.

Net bilgi… Karalama yok, yargılama yok sadece belgeli haber var.

FETÖ ile mücadelenin siyasi ayağını yerel seçimlere bırakan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AKP’ye gönül verenlerin bunu bilmesi gerekiyordu.

Belki onlar için çok önemsiz bir şeydi, belki Türkiye’nin çeşitli ilçelerinde yüzlerce Bünyamin Çifti vakası olmuştu bilemem ama bizim için önemli bir haberdi.

Haber Uğur Enç imzalıydı. Tüm bilgi ve belgeler ona gelmişti.

Haber yayımlandığı gün Erdoğan Ankara’da aday tanıtım programı yapıyordu ve dolayısıyla bütün adaylar Ankara’daydı.

Bu konu o güne damgasını vurdu.

Çünkü sarsıntı yaratacak bir haberdi.

Ancak yine bizim adımıza dedikodu çanları çalmaya başlamıştı.

***

Bu haberi çıkar doğrultusunda yaptığımızı yaymaya çalıştılar.

Benim maddiyatla işim olmayacağını, bunu yediremeyeceklerini bildiklerinden dolayı muhabirime çamur atmaya çalıştılar.

Akılları sıra beni etkileyip, içimize nifak tohumu atacaklar.

“Olsun” dedim. Ben habere baktım, bilgi belge ne varsa doğru.

Şayet bu haberi yayımlamak için bir de üste bir şeyler vermişlerse helal olsun dedim.

Benim tek yörüngem haberin doğruluğudur…

***

Bu haberi başkanlığı elinden kayan Şevki Demirci’nin sızdırdığı konuşuldu.

Olmadı, CHP’liler verdi denildi.

O da olmadı diğer aday adaylarına fatura edildi.

Yani hepsinin şöyle bir üstünden geçildi.

En nihayetinde Bünyamin Çiftçi gazetenin mailine açıklama gönderdi.

Seçim üzeri yıpratmak için yapılmış kasıtlı haber dedi.

Arsa ortaklığım var ama yıllar önce Özhan Günay’ın babasından almıştım, sonradan oğluna geçmiş dedi.

Kısacası ve nazikçesi bize “Tetikçi” demeye getirdi.

Her insanda olan suçluluk psikolojisi onda da görüldü.

***

Değerli okurlarım; bunu niye bu kadar detaylı anlatıyorum?

Olayın başlangıç ve bitiş aşamasını iyi anlayın istedim.

Buraya kadar anlattıklarımda ne gördünüz?

Ben söyleyeyim!

-Bu haber kasıtlı yap-tı-rıl-mış

-Bu haberi A kişisi, B kişisi vermiş

-Adaylıklar kesinleşmeden adayın değişmesi için servis edilmiş

-Haber parayla yaptırılmış

-Habere konu olan aday kumpas demiş

Şeklinde birtakım senaryolar üretilmiş.

Ama hiç kimse de çıkıp, “Hani FETÖ ile mücadele nerede kaldı, adam FETÖ’nün azılı elemanıyla ortaklığını bitirme gereği dahi duymayacak kadar rahat davranmış” dememiş!

Direk bağcıyı, yani bizi dövmeye kalkmış.

***

İşte böyle böyle tükeniyoruz sevgili okurlar, anlıyor musunuz?

Yozlaşma, dezenformasyon, ters algı, yavuz hırsız ne ararsanız var!

Ama ben hala aynı yerdeyim.

FETÖ ile bu kadar yakınlık kuran, burun buruna gelen biri nasıl oluyor da aday gösteriliyor?

Bunu kimin sızdırdığını falan boş verin!

Biz bundan sonra Bünyamin Çiftçi’yi nasıl anacağız onu söyleyin?

Bir Adnan Köşker vakası daha bağıra bağıra geliyor, haberiniz olsun.

Beş yıl boyunca bakın daha neler göreceğiz, kim bilir!

Ben Çiftçi’nin açıklamasında ne bir mantık buldum ne bir pişmanlık sezdim…

Ve bu pişkinlik benim konuya daha fazla odaklanmamı sağladı.

***

Neymiş; eski ortaklıkmış, babasından almış, oğluna sonradan geçmiş.

O zaman bitirseydin ortaklığını kardeşim.

Çocuğunun okul taksitini FETÖ’nün bankası olan Bank Asya’ya yatırmak zorunda bırakılan ve bunun için hala bedel ödeyen insandan senin ne üstünlüğün olabilir?

Bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir Adalet biri çıksın izah etsin!

Ismarlama habermiş…

Geçin Allah aşkına…!

Siz onu ancak etkiniz altına aldığınız kalemşörler için söyleyebilirsiniz..!

Biz, iki yıldır belediyelerde FETÖ temizliği beklerken, böyle sürprizlere hazır değildik!

Şaşkınım yani! Sinekte küçüktür ama mide bulandırır.

Kaldı ki bu öyle pekte küçük bir sineğe benzemiyor!

Peki, sonuç değişir mi? Bir halt olmaz.

Baksanıza kimsede en ufak bir rahatsızlık belirtisi bile yok!

O zaman ne diyelim… Çayırova halkına GEÇMİŞ OLSUN!