İzmit’teki dövizcinin terbiyesizliği…

Dövizin birden bire yükselmesiyle ortaya bir takım fırsatçılar türedi.

Cumhurbaşkanı altın, döviz ne varsa bozdurun diyor iyi güzel de,

Gidin döviz bürolarını zengin edin demiyor herhalde.

Normalde doların alış ve satış fiyatı arasında cüzi biçimde kuruşlar oynardı, öyle değil mi?

Ama gelin görün ki, krizi fırsata çeviren kan emiciler türemiş şehrimizde.

Dün, sevgili Ufuk Turan sosyal medya sayfasında bir paylaşım yapmış.

Turan’ın paylaşımına konu olan yer İzmit’te Fethiye Caddesi’nde hizmet veren bir kuyumcu ve döviz bürosu.

Bu döviz bürosunun ilan panosundaki görüntü Ufuk Turan’ın dikkatinden kaçmamış.

Ne de olsa olaylara duyarlı biri tabi.

Geçmişten bugüne siyasi hizmetleri de var.

Durum böyle olunca Ufuk Turan, döviz bürosunun ilan tablosunda gördüğü absürtlüğü afişe etmiş.

Peki ne yazıyor tabelada?

Dolar-6.750 – 5.850

Euro-7.750 – 6.650

Yani vatandaş satın alırken güncel fiyat, satarken ise ne tuttururlarsa…

Bu her yerde böylemi, arada makas bu kadar açık mı, bilmiyorum ama bunun adı resmen fırsatçılık.

Zaten bütün fedakarlığı vatandaş yapıyor.

Bari yastık altında biriktirdiği üç-beş kuruş parada gözünüz olmasın.

Böyle yaparak hem insanların döviz bozdurmalarına engel oluyorsunuz.

Hem de makyajınız dökülüyor.

Yazık günah!

Yapmayın beyler, ayıp oluyor.

MADEM KIPIRDAMIYORLAR, ERDOĞAN DÜĞMEYE BASSIN!

Ben anlamış değilim…

Dolar olmuş 6.42, Euro olmuş 7.34;

Hala bir ekonomi seferberliği başlatmış değiller.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bas bas bağırıyor, “yastık altında ne kadar altın varsa bozdurun” diyor.

Doları olan elden çıkarsın diyor ama maşallah Erdoğan’a tapar derecesinde bağlı olanlardan tık ses yok!

Normalde Erdoğan’ın çağrısına koşar adım gitmeleri gerekirdi fakat iş, paraya gelince durum farklı bir hal alıyor.

İnsan ister istemez düşünüyor.

Bu sevgi araya çıkar-menfaat ve para girene kadar mı diye…!

En basitinden kentimizin ileri gelenlerine bakınca tablonun bu olduğuna karar veriyorum.

Bir Allahın kulu öncülük edip altın, döviz neyin bozdurmadı.

Bu konuda milli bir duruş sergilemedi.

AKP il başkanı “bozduracak altınım yok” deyip kenara çekildi.

İzmit belediye başkanı Nevzat Doğan derseniz, muhtarlarla gezip tozma peşinde.

Hal böyleyken sosyal medya klavye kahramanlarına kalıyor.

Sözüm ona kendini “Reisçi” addedenler günün her saati ABD’ye giydirmekle meşgul.

Ama icraata gelince sıfıra sıfır elde var sıfır.

Kimse konforundan ödün vermek istemiyor.

Kimse kemer sıkmaya yanaşmıyor.

Biri makam aracını yeniliyor, öteki gezi düzenliyor, biri de her şeyimiz, tam-keyfimiz yerindeymiş gibi sanatçı üstüne sanatçı getirip konser düzenliyor.

Üstelik bunların hepsi büyük paralar karşılığında yapılan işler.

Bana kalırsa Erdoğan acilen bu işe el atmalı.

On altı yıldır onun sayesinde zengin olan binlerce insan var.

Ömürlerinde hayal edemeyecekleri makamlara gelip, kendine, sülalesine ve çevresine rant devşirenler var.

Ve şimdi bu yandaşların, devletin malını deniz görenlerin, devletten aldıklarını devlete verme zamanı gelmiştir.

Erdoğan bunların çok af edersiniz, donuna kadar alsa yeridir.

Herkes yaşadığını kar saysın.

Devletin buhranlardan çıkması için bir kere de bedel ödeyen tarafta olsunlar.

Vermiyorlarsa yaptırım uygulasın.

Çok değil, 15 sene önceki haline zaman tüneli yolculuğu yapsın.

Bakın bakalım ülke nefes alıyor mu almıyor mu?

------------------------------------------