Güle güle Uğur ENÇ
Dile kolay, tam altı yıl oldu gazeteyi kuralı. Benim yola çıktığım dönemlerde ortam şimdiki gibi değildi. Basılı gazeteler internetin nimetlerini keşfetmeye yeni yeni başlamıştı. Yani hem baskılı hem de dijital yayın yapıyorlardı. Bizim...
Dile kolay, tam altı yıl oldu gazeteyi kuralı.
Benim yola çıktığım dönemlerde ortam şimdiki gibi değildi.
Basılı gazeteler internetin nimetlerini keşfetmeye yeni yeni başlamıştı.
Yani hem baskılı hem de dijital yayın yapıyorlardı.
Bizim basılı gazete çıkaracak gücümüz yoktu.
Hatta böyle bir hedefim hiç olmadı.
Çağın gerektirdiği gibi sadece internet üzerinden gazetecilik yapmak için yola çıktık.
Ama Kocaeli’de bu ilkti.
Daha doğrusu bizden önce başlayanlar iddialı bir çıkış ve sürdürülebilir performans göstermediklerinden, herkes GAZETE BARIŞ’ı ilk internet gazetesi olarak kodladı.
Bu da beraberinde farklı sorumluluklar yükledi.
*
Bize burun kıvıranlar, küçümseyenler, yok sayanlar, yetmedi hakaret edenler oldu.
Bir kulağımdan girdi öbür kulağımdan çıktı.
Yapı itibariyle kafama koyduğumu yapan, inatçı biriyim.
İddialı olmayı her daim sevdim.
Benim iddiam ortadaydı…
“Neden sözle kanıtlamaya çalışıyorsun ki, yap görsünler” diyenlerdenim.
*
İdeallerimi gerçekleştirmek için iyi bir ekip kurmam gerektiğinin bilincindeydim.
Ve o ekibi kurmak sanıldığı kadar kolay değildi.
Maddi olanaklar en temel sorundu.
Bunu aşmak içinse çok çalışıp okunabilir bir gazete yaratmak gerekiyordu.
*
Okunan bir gazeteye reklam istemek gibisi yoktur.
Kimse sizinle at pazarlığına giremez çünkü yapılan iş ortadadır.
Dayandık, direndik, kapı kulu olmadık, kimseye bize destek verin demedik.
Çok güzel dostluklarımız oldu, onlardan güç aldık.
Kendi istekleriyle bu gazetenin tutunması için adeta seferber oldular.
Ülkede medyaya yapılan baskının yerelde en fazla hisseden tarafıydık.
Bize reklam verenlerin fişlendiği dönemlerdi.
Ama bu baskıların hiçbiri bizi yolumuzdan etmedi.
Kısa sürede Kocaeli’nin aradığı haber sitesi olmayı başardık.
Bizden sonra kendine güvenen, bu mesleğin mürekkebini yalamış ama müteşebbis olma konusunda tereddütleri olanlara cesaret verdik.
Şimdi her biri bu sektörde çok güzel hizmetler veriyorlar.
Onların internet medyasında hatırı sayılır yer edinmelerinde gizliden bir imzam olması içten içe ruhumu okşuyor.
Hepsinin yolu açık olsun, Allah kazançlarını bol eylesin.
*
Rekabeti severim ancak rekabeti belden aşağı yapanlara da pabuç bırakmam.
Ben bu yola çıkarken ağzına geleni söyleyenler vardı.
Şimdi onlar ne halde hepimiz şahidiz.
Allahın sopası var ve biz o sopayı bu dünyada yaşarken görüyoruz.
Kimseyi hafife almayacaksın, kimseyi yok saymayacaksın.
Gün gelir hafife aldıklarından beter duruma düşersin, maalesef burası böyle bir dünya.
*
Ekip kurmaktan bahsettim.
İlk olarak Yılmaz Karabıyık ile yolumuz kesişti.
Daha doğrusu Yılmaz’ın karakterini, kişiliğini çok beğendiğimden onu çalıştığı kurumdan söke söke aldım desem yalan olmaz.
Bizimle son derece uyum yakaladı, hala da öyle devam ediyoruz.
Derken bir gün Yılmaz, Uğur Enç’i muhabir olarak işe almam konusunda benden istekte bulundu.
Uğur, darbeden sonra kapanan Bizim Kocaeli Gazetesi’ndeki işinden çıkarılmıştı.
Sıkıntılı haberler nedeniyle yargılanıyordu.
Gazeteciliğe başladığı zamanlarını bildiğim, hızla yol aldığını gözlemlediğim bir kardeşimizdi.
Tereddütlerim vardı, Uğur’u zapt etmek kolay değildi.
Ateş gibi çocuk, ele avuca sığmaz.
Ama hayatı haber olmuş bir insan. Yani haberle yatıp haberle kalkar.
Mesleğine son derece aşık!
*
Diğer kurumlar Uğur’u işe almada ürkek davranırken biz Yılmaz’ın isteğiyle Uğur Enç’i kadromuza dahil ettik.
Her insan en az bir kez bir şansı hak eder, Uğur da bu şansı hak edecek iyi bir gazeteciydi.
Beraber yola çıktık. Abla-kardeş bugüne kadar geldik.
Bazen beni çileden çıkardı bazen yaptığı haberle keyfime keyif kattı ama bir elim hep üzerinde oldu.
Çok güzel haberlere imza attı. Gazetenin güçlenmesine katkıları yadsınamaz.
O da bu gazetenin şemsiyesi altında kimlik buldu.
Bu gazete sayesinde SÖZCÜ’nün bölge temsilcisi oldu.
Layıkıyla yaptı yapmaya da devam ediyor.
*
Ve Uğur Enç bu gazetenin ona kattığı güçle özgüvenli biçimde, onun deyimiyle artık kendi çorbasını kaynatmaya karar verdi.
Konuyu bana açtığında, onun adına sevindiğimi söyledim.
Kimse bizi güle oynaya göndermedi, başarılı olmamızı istemedi ama ben onlardan olmayacağım dedim.
Ne çalışanlarımın hakkını yiyeceğim ne de onların önlerini keseceğim. Varsa yapabilecekleri, onları cesaretlendirme konusunda önderlik edeceğim dedim.
Bu sözümü tuttum.
Uğur’u olabildiğince samimi duygularla yolcu ettim.
Sarıldık, helalleştik.
Birkaç ay önce kadromuza katılan Sebahattin Aydın’ı da bu yola ikna ederek kendi haber sitelerini kurdular.
Heyecanları var, kendilerini istedikleri biçimde yansıtacak gazetecilik yapmaya çalışacaklar.
*
Onlara bir patron gibi değil, abla gibi davranmaya özen gösterdim.
Yolcu ederken de abla gibi nasihatte bulundum.
Tutarlar, tutmazlar orasını zaman gösterecek ama ben duygularımı söyledim.
Sizi siz yapan yere nankörlük etmeyin, daha iyisi olmak için çalışın.
Daha iyisi olduğunuzda da tevazuyu elden bırakmayın.
Kendi kanatlarınızla uçmak istemenizi son derece doğal karşılıyorum.
Bu işin bir tık üstü kendi haber sitesini kurmaktır, o cesareti bulduysanız yolunuz açık olsun.
Ama sakın ola kendinizi kimseye güldürmeyin.
GAZETE BARIŞ ile duygusal bağınız hep devam etsin.
Dışarıda sizi deşmek isteyenlere fırsat vermeyin.
Bu gibi durumlarda araya nifak sokmak isteyen çok olur, sakın ola gaza gelip çamurlaşmayın.
Ben kolay kolay çamurlaşmam bilirsiniz, ama kafayı takarsam neler olabileceğini benimleyken yaşayıp gördünüz.
*
Bunları konuştuk Uğur kardeşimle. Alabildiğince şeffaf biçimde sizinle paylaşmak istedim.
Gerçekten başarılı olmalarını istiyorum.
Bu iş zincirlemedir çünkü.
Onların başarılarından bu gazete de payını alır.
Çok iyi iki genç gazeteci… İz bırakan işler yapacaklar.
Ama asıl kaliteleri bundan sonra belli olacak.
Ben bu konuda en ufak bir kaygı taşımıyorum.
Uğur gideli birkaç gün oldu, hala gazeteye haber yazıp yolluyor.
Gözüne bir şey takılırsa fotoğraf çekip atıyor.
Emareler iyi anlayacağınız.
*
Neden bu kadar uzattım dersiniz?
Ben de onlarla birlikte bir ilki yaşıyorum.
Bir insana şans verildiğinde nelerin olabileceğini görmenin huzurunu yaşıyorum.
Eğer o gün Yılmaz’ı dinlemeyip Uğur Enç’e şans vermeseydik belki de gazetecilikten kopup başka iş yapacaktı ki, böyle bir girişimi vardı.
İyi ki yollarımız kesişmiş, iyi ki seninle çalışmışım Uğur Enç.
Yolun açık olsun deli çocuk.
Bir gün “olmadı” deyip vazgeçerseniz; ki asla geçmeyin…
Bu gazete yaşadığı müddetçe size her daim ekmek var.
Ama sakın ola değişmeyin, “biz şöyle iyiyiz, böyle okunuyoruz, orası böyleydi” gibilerinden incitici sözler sarf etmeyin.
Yakışan neyse öyle davranın.
Hani şairin de dediği gibi;
“Gittin mi büyük gideceksin. Ayrılık bile gurur duymalı seninle…”
*
BAĞIMSIZ KOCAELİ, ilimize hayırlı olsun.
İLÇE BAŞKANI BUNU YAPARSA…
CHP İzmit ilçe başkanı Hakan Çakar, siyasetin beyefendi ismidir.
Eski ilçe başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya’dan sonra ilçe başkanı olan Hakan Çakar
Aynı zamanda şanslı bir siyasetçi.
CHP’nin 15 yıllık İzmit özlemine kavuşması, Hakan Çakar döneminde gerçekleşti.
Fatma Kaplan Hürriyet ile uyumlu çalıştığı dönemler de oldu, uyum yakalayamadığı anlarda…
Ancak İzmit’te iktidara gidilen yolda CHP’de alışılagelmiş o bildik kavgalar yaşanmadı.
Hakan Çakar’ın güler yüzü, örgüt bilinci ile hareket etmesi sonucu seçim dönemleri asgari olaysız geçti.
*
Ama Hakan Çakar etkili bir ilçe başkanı mıdır, diye soracak olursak, bu soruya “hayır” derim.
Çoğu konuda zayıf kalıyor.
İyi insan olmak iyi siyasetçi olacaksınız anlamına gelmiyor.
Siyaset bazı kıvraklıklar gerektiriyor, sivrilik istiyor, yeri geldiğinde çelik gibi sinirlerinizin olması gerekiyor.
Bazen şov yapmayı, bazen itidalli olmayı gerektiriyor.
Bunun yanında basın enformasyonunu iyi kullanmak, gündem yaratmak gerekiyor.
Hakan Çakar’da bunlar var mı peki? Kısmen…
*
Önümüzde ilçe kongreleri var ve Çakar seçilmiş ilçe başkanı olmayı istiyor.
Partide etkili olan gruplardan aradığı desteği ise şu an için Hikmet Erenkaya’dan buluyor.
Hikmet Erenkaya ile dirsek temasında olan Hakan Çakar adaylar arasında en şanslı isim olarak öne çıkıyor.
Ancak Çakar’ın hırsı bazen ona hata yaptırıyor.
*
CHP birkaç gündür tatsız bir olay ile anılıyor.
Bundan önceki dönemde İzmit Belediyesi Meclis Üyesi olan, şu an İzmit Belediyespor’un kadın basketbol kulüp başkanlığı yapan Uğur Koştur’un
Sosyal medyadan bir olaya kızıp “CHP’li köpekler” diye paylaşımda bulunduğu iddia edildi.
Fakat durumu ispat eden herhangi bir ekran görüntüsü ortaya çıkmadı.
Bir başka CHP’linin böyle bir paylaşımı gördüğünü iddia etmesi üzerine o partili Uğur Koştur’un disipline sevk edilmesi için dilekçe verdi.
İl başkanlığı konuyla ilgili bazı partililerin ifadesine başvurdu.
Ancak ifade veren hiç kimse bunu ispatlayamadı.
*
Gelelim işin garip kısmına…
Uğur Koştur’un böyle bir paylaşımda bulunduğunu iddia eden partiliye sizce kim şahitlik etti?
CHP İzmit ilçe başkanı Hakan Çakar…
Evet, Sayın Çakar Koştur’un “CHP’li köpekler” diye paylaşımda bulunduğuna şahitlik ederim demiş.
İşte buna çok şaşırdım.
Çünkü o ilçe başkanı.
Yani aynı zamanda partide icra makamı.
*
Diyelim ki Uğur Koştur benzer sözler içeren bir paylaşımda bulundu.
Peki, ilçe başkanı olarak senin görevin ne olmalı?
Parti üyesini çağırıp, gerekli uyarıları yapıp, konuyu sessiz sedasız halletmek olmalı, yanılıyor muyum?
Çünkü elde bunu ispat eden bir şey yok!
Velev ki doğru… Başkan dediğin toparlayıcı olmalı, yangına körükle gitmemeli.
Çok mu dokundu söylenen söz? O zaman bırak kendi haline, karışma. Zaten şikayetçi olan olmuş.
*
Bilmiyorum ama bana garip geldi doğrusu.
Normalde bunlar Hakan Çakar’ın yapacağı işler değil.
Ama kongre zamanı herkesin içinden bir canavar çıkıyor vesselam.
Kongre dönemi ve belli ki Uğur Koştur Hakan Çakar’ı desteklemiyor.
Dahası, Çakar’ın karşı ekibindekilerle yakın diyalogda.
Haydar Akar, Sefa Sirmen, Alparslan Seymen, Gökhan Ercan gibi isimlerle birlikte hareket ediyor diyebiliriz.
Dolayısıyla Hakan Çakar’ın kadrajına girmesi tesadüf değil.
*
Yanlış…
Neresinden bakarsanız bakın yanlış.
Bir ilçe başkanı parti üyesinin hatasından siyasi menfaat devşirmek yerine
Olayı tatlıya bağlayarak puan kazanabilirdi.
Ne olacak yani? Uğur Koştur ihraç edilirse Hakan Çakar’ın önü mü açılacak?
Hali hazırda İzmit Belediyespor’da önemli bir görev alan Koştur’un düşeceği durumdan
Fatma Kaplan Hürriyet olumsuz etkilenmeyecek mi?
Bu nasıl ekipçilik? Bu nasıl başkanlık?
Duyunca inanamadım, yazmak istedim.
Hakan Çakar beni şaşırttı doğrusu.
Umarım gaza gelip hatasını devam ettirmez.----------------------------------------------------