Hürriyet neden maça gitmedi?

Kocaelispor ile Bayburtspor arasında oynanan şampiyonluk yolunda önemli bir müsabakada gülen taraf olamadık.

Seçim öncesinde siyasilerin bu maç üzerinde çokça durması sonucu Bayburtspor müsabakası daha bir önemli hale geldi.

İlk olarak İzmit Belediye Başkan Adaylarından, Kocaelisporlu futbolculara kazanması halinde prim sözü geldi.

Ardından Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın mazbatayı beklemeden Bayburt’a gideceğini açıkladı.

Onun ardından basında, İzmit’in yeni başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in de Bayburt’a gideceği yazıldı.

Biz dahil bu haber pek çok basın kuruluşunda yer aldı.

Hatta Büyükakın ve Hürriyet’i yan yana koyup, “Başkanlar ilk kez Bayburt’ta bir arada görülecek” tarzı başlıklar atıldı.

Fakat dün yapılan maçta görüldü ki Fatma Kaplan Hürriyet maça gitmemiş.

Doğal olarak bu durum dikkatimizi çektiği için haber yaptık.

“Fatma Kaplan Hürriyet ilk gün takımı yalnız bıraktı” dedik.

Çünkü gideceği yazılmıştı ve bunu yalanlamamıştı.

Haberimizin hemen ardından Başkan Hürriyet beni aradı.

“Asla ben maça gideceğim demedim” dedi.

Kendisine basında çıkan çok sayıdaki haberi hatırlattım, “Okumadım, yoğunluktan gazeteleri takip edemedim” dedi.

İyi de nereden çıkmıştı o zaman Bayburt’a gideceğiniz dedim.

“Hayır ben kesinlikle gideceğim demedim çünkü hala İzmit’te seçim sonuçlarına itirazlar var. Onu bırakıp nasıl giderim” dedi.

“Çıkan haberleri görseydim, müdahale ederdim” diye ekledi.

O zaman açıklamanı aynen yayınlayayım dedim, gerek olmadığını ifade etti çünkü böyle bir demecim yok dedi.

Etik gereği haberi yayından kaldırmam gerekti.

Bu haberin gazetelere nasıl yayıldığını hala öğrenemedim.

Konuyu tekrar açma heveslisi değilim.

Fakat gazeteye o kadar çok mesaj geldi ki Hürriyet’in neden Kocaelispor maçında olmadığını sormamızı isteyen ve linke ulaşamadığını söyleyen.

O yüzden olayın oluş şeklini okurlara anlatmak istedim.

Sözün özü; Fatma Kaplan Hürriyet’in gündeminde Bayburtspor-Kocaelispor maçı hiç olmamış!

BÜYÜKAKIN DİREKSİYONA GEÇTİ

Başkan Karaosmanoğlu’ndan görevi devralan Tahir Büyükakın’ı bugün çok sayıda işçi karşıladı.

Belediyenin önünde ip gibi dizilen kadrolar ise Büyükakın’a kendini göstermek için çırpındı durdu.

Şimdi herkes Büyükakın’ın hamlesini bekliyor.

“Acaba yeni Genel Sekreter kim olacak?

Genel Sekreter Yardımcıları devam edecek mi?

Ömer Polat’tan boşalan Basın Danışmanlığına kimi getirecek?

Nasıl bir yönetim anlayışı izleyecek, bize ne olacak” tarzı sorular var hepsinin kafasında.

Çoğu bir yerlerden Büyükakın’a ulaşmanın torpillerini arayacak.

Araya adam koymaya çalışacak falan…

Ama şu kısacık süreçte tanıdığım kadarıyla söyleyebilirim ki Büyükakın kimseyi dinlemez.

Kafasına yatmayan bir işi asla yapmaz.

Kamunun malına halel getirmez.

Bilmiyorum yanılıyor muyum ama insan tanımada fena olmadığımı düşünüyorum.

Büyükakın’dan kent adına beklentisi olanlardan biriyim.

İnşallah bizleri yanıltmaz.

Büyükakın nasıl bir yönetim anlayışı izler, onu ilerleyen süreçte göreceğiz.

Fakat kendisine güven duyulmasının önünde bazı engeller yok değil.

O da sık sık Karaosmanoğlu dönemine olabildiğince sahip çıkma durumuyla alakalıdır.

Belki bunu biten bir dönemin eski defterlerini açmamak için yapıyor.

Belki Karaosmanoğlu döneminde şans bulup Genel Sekreter olmasının vefasından yapıyor, bilemiyorum.

Fakat geride bıraktığımız dönem insanların pekte sevgiyle hatırlayacağı bir dönem değil.

Zaten Büyükakın’ın Karaosmanoğlu ile aynı ekipten gelme algısı ilmek ilmek birileri tarafından işleniyorken

Büyükakın’ın artık bu söylemleri bırakması gerektiği kanaatindeyim.

Hızlıca bir “Reddi miras” yapıp, tamamen kendi vizyonunu ortaya koyan yeniliklerle bu kentin üzerine güneş gibi doğmalı.

Geçmiş dönemin hiçbir şeyini sahiplenmemeli.

Hatalar silsilesini sürdürmemeli.

Tertemiz bir sayfa açtığını göstermeli ki;

Biz de şöyle rahatça “Oh be” diyebilelim!

Büyükakın’a bir kez daha görevinde başarılar diliyorum.

Kendisini dikkatle takibe devam…

-------------------------------------

VE KARAOSMANOĞLU RESMEN GİTTİ!

Kocaeli’de bugün resmen bir devir kapandı.

Karaosmanoğlu dönemi artık sona erdi.

15 yıldır kenti kendi tarzıyla yöneten Karaosmanoğlu, bugün belediyeden evine şehir içi otobüsüyle gitti.

Yanında da oğlu İsmail Karaosmanoğlu vardı.

Fotoğrafı görünce bir daha derinlemesine baktım.

Vay be dedim. İnsan ne oldum dememeli ne olacağım demeli.

Geride bir hoş seda bırakabiliyor mu, ona bakmalı.

Bence Karaosmanoğlu; yakın çevresi ve onu seven insanlar hariç kentte hoş bir seda bırakamadan gitti.

Bir kere çocukları inanılmaz zenginleşti.

Bu da milletin gözüne gözüne battı.

Olmayacak kişilerle ortaklıklar yaptılar hala da yapmaktalar.

Allah hepsinin çarşısına Pazar versin.

Kimsenin malında mülkünde gözümüz yok.

Ama bu işlerin finalinde nasıl anıldığınız çok önemli.

Karaosmanoğlu deyince aklımıza hep çocuklarının ticareti gelecek.

Arada sırada güzel işlerini de anacağız belki ama maalesef çocuklar ürünün önüne geçeli çok oldu.

Bugün Karaosmanoğlu istediği kadar evine otobüsle gitsin, bu hareketin halkta hiçbir karşılığı yok!

Bu iş şovdan başka bir şey değil.

Güle güle başkan!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi “geldin, gidiyorsun işte…”-------------------------------