FETÖ'cüler saltanat sürüyor

Bir arkadaşım anlatıyor. Türkiye'de yaşamaktan bunalmış, umutları körelmiş, tükenmişlik sendromu içerisinde arayışa girmiş bir arkadaşım… Uzun süredir yurtdışına çıkmayı planlıyordu. Elinde mesleği olan bir esnaf. Araştırmış....

Bir arkadaşım anlatıyor.

Türkiye’de yaşamaktan bunalmış, umutları körelmiş, tükenmişlik sendromu içerisinde arayışa girmiş bir arkadaşım…

Uzun süredir yurtdışına çıkmayı planlıyordu.

Elinde mesleği olan bir esnaf.

Araştırmış. Mesleğinin İngiltere’de para ettiğini görmüş.

Gerekli prosedürleri yürüttükten sonra basmış gitmiş.

İlk önce İngiltere’de Türklerin yaşadığı bölgede ev tutmuş.

Fakat orada yaşamak ne mümkün!

Kurtarılmış bölge gibi diyor.

Her an bir kavga, çatışma, vurma, kırma.

Polis bile gelmiyor diyor.

Millet birbirini vuruyor, polis öyle geliyor, leş muamelesi yapıp alıp götürüyor diyor.

Can güvenliği sıfırmış. Her an niyazi olabilirsiniz diye anlatıyor.

Orada birkaç gün dayandıktan sonra bu kez İngiltere’de Richmond’a gidiyor.

Tabi orası zenginlerin bölgesi, haliyle kiralar çok yüksek.

Ev tutamıyor, birkaç gün sağda solda idare ediyor.

Ama diğer yandan da mesleğini yapmaya devam ediyor.

Ne yapıyor? Zenginlerin evlerine gidip evde manikür, pedikür vs. yapıyor.

Çokta iyi paralar kazanıyor.

Hizmet verdiği kişiler yine Türkler ama zengin olan cinsten.

Biraz daha yakından tanıdıkça hepsinin FETÖCÜ olduklarını anlıyor.

Çoğu Hakim, Savcı, Mühendis, Doktormuş. Ve inanılmaz paralarla gidip oraya yerleşmişler.

Oturdukları evler milyonlarla ölçülüyormuş.

Aynı bölgede konumlanmışlar ve yapıyı diri tutuyorlarmış.

Belli zaman dilimlerinde abla-abi sohbetleri oluyormuş evlerde.

İlgisini çekince sorular sormaya çabalamış ama ne mümkün.

Hemen şüpheci yaklaşıp, uyarıda bulunuyorlarmış.

Sorular artınca da hemen yol veriyorlarmış.

***

İzlediği kadarıyla İstanbul seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasına çok üzülmüşler.

Çoğunda hala Erdoğan hayranlığı var diye anlatıyor.

“Bir türlü anlayamadım. Hem yurtlarından, işlerinden oldular;

Hem de hala Erdoğan hayranlığı besliyorlar”

diyor.

Çözememiş ne olduğunu.

Günlerce bu izlenimlerle kafası karışan arkadaşım, sonuç olarak oraya uyum sağlayamadığı için memleketine geri döndü.

E tabi orada yaşamak kolay değil.

Ya doğuştan zengin, ya da FETÖCÜ olacaksın.

Anlayacağınız FETÖCÜLERE orada da burada da hiçbir şey olmuyor.

Saltanat aynen devam ediyor…!

Kocaeli’deki FETÖCÜLERE bakın, fotoğrafı görürsünüz.

----------------------------

İÇİMİZ DIŞIMIZ İSTANBUL OLDU

23 Haziran’da İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri yenilecek.

Bu seçim bir anlamda Türkiye’nin bundan sonraki yol haritasını belirleyecek.

Bizler her ne kadar İstanbul seçimini ülke meselesi haline getirme taraftarı değilsek de

İktidar ısrarla bu algıyı yayma çabasında.

İktidar böyle yaparken muhalefet boş durur mu?

Onlar da aynı derecede İstanbul seçimini neredeyse Cumhurbaşkanlığı seçimi düzeyine çekiyorlar.

Yaşanacak atmosferi düşünemiyorum.

Hesapta sadece bir şehirde seçim yapılacak ama Mardin, Ardahan, Antep, Mersin, Konya, Bursa,

kısacası tüm Türkiye bu seçimi iliklerine kadar yaşayıp hissedecek.

Televizyonlarda gazetelerde sürekli aynı konu dönecek.

Bunun izlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın miting kararından anlayabiliyoruz.

Erdoğan İstanbul’un 39 ilçesinde miting yapma kararı almış.

Yani kampanyayı bizzat kendi yürütecek.

Binali Yıldırım ise kazandığı takdirde her zamanki gibi hazır tezgaha geçecek.

Erdoğan’ın 39 ilçede miting yapması aslında büyük bir risk.

Çünkü bu kez karşıda çok güçlü bir figür ve aynı zamanda çok iyi konsolide olmuş büyük bir cephe var.

Eğer Ekrem İmamoğlu kazanırsa Erdoğan kaybetmiş sayılacak.

Bu da Erdoğan’ın meşruiyetini sorgular hale getirecek.

Binali Yıldırım kazanırsa Erdoğan güç tazelemiş olacak.

Ve tarihte ilk kez, bir belediye başkan adayının karşısında o ülkenin Cumhurbaşkanı olacak.

Gönül isterdi ki renkli seçim sahneleri yaşayalım.

Adaylar seviyeli biçimde yarışsın, kendini vatandaşa anlatsın.

Türkiye’nin ana gündemi İstanbul olmasın.

Ama maalesef şimdiden o gerilimi herkes gibi ben de hissediyorum.

Kim kazanırsa kazansın. Yeter ki ülke kaybetmesin.

Çünkü başka Türkiye yok!

---------------------------

DEVLETTEN "ÇİFT DİKİŞ" MAAŞ ALIYORLAR!

Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emeklilikte yaşa takılanlara pek prim vermiyor.

Erken emekli olanların, devletten aldıkları maaşla yetinmeyip başka bir işte daha çalışacağını, dolayısıyla bunun hak olmadığını savunuyor.

Bu konuda EYT’liler Erdoğan’a sesini duyurmak adına büyük bir örgütlü mücadele içerisindeler.

Ancak Erdoğan pek oralı gözükmüyor.

Erdoğan’ın emekli maaşı, -artı özel sektörde girilecek bir işten gelecek ikinci maaşa tepkisi hafızalarda yerini korurken;

İzmit’te üç tane muhtarın hem muhtarlıktan hem de belediyeden maaş alması kimilerinin tepkisini çekiyor.

Evet, üç tane mahalle muhtarı şu anda İzmit Belediyesi’nde çalışıyor gözüküyor.

Hem belediyeden hem de muhtarlıktan maaş alarak Erdoğan’ın tabiriyle “ÇİFT DİKİŞ” yapıyor.

Üstelik alınan iki maaş da kamu kurumundan elde ediliyor.

***

Bir muhtarın başka bir işte çalışması yasak mıdır, bildiğim kadarıyla bu konuda bir yasak yok.

Ama hem mahalleye hizmet edebilme açısından hem de etik açıdan doğru bulunmuyor.

Vatandaşlar bu muhtarları ne zaman arasa yerinde bulamamaktan şikayet ediyor.

İşin garibi, belediyedeki görev yerlerinde de gözüktükleri yok.

Hepsi free takılıyor.

Mahalleliler, “Madem işi azalar götürecek, o zaman önüne gelen muhtar olsun” diyor.

“Nasılsa bunun bir kontrol mekanizması yok”

diyor.

***

O muhtarların isimlerini burada yazıp hedef yapmak istemem.

Siz sadece şeklen ve de ahlaken bunun doğru olup olmadığını düşünün.

Yetkililer de düşünsün!

Belediye başkanı aynı zamanda milletvekili kalsaydı mesela, nasıl olurdu?

Empati yapın..!

Bas bas bağırmaz mıydık, çift dikiş yapıyor diye!

O hesap yani..!

Bizim muhtarlar bildiğin çift dikiş yapıyor.

Bu da insanların gözüne batıyor.

***

Belki aldıkları paralar çok büyük paralar değil ama insanların canı burnundayken “EYT” aşağı, “EYT” yukarı diye sokaklardayken o üç kuruş oluyor mu size binlerce lira…!

Üstelik AKP iktidarıyla birlikte artık muhtarlık maaşları hayli iyi bir vaziyet aldı.

Dolayısıyla muhtarlığa olan talep daha da fazlalaştı.

***

Tabii, bu sadece bir ilçede kulağımıza gelenler.

Diğerlerinde de aynı durumun olmadığı ne malum?

Erdoğan, vatandaşın emekli olduktan sonra özel sektörden alacağı maaşa kafayı taktığı kadar,

Toz kondurmadığı muhtarlara kamu kurumları eliyle çift dikiş yapılmasına kafa yorsa fena olmaz.Takdir kamuoyunun…

--------------------------------

GÜNÜN SÖZÜ:

“Dünyanın en güçlü insanı bile olsan, sevdiğine karşı kaybedersin”

OSCAR WİLDE

******

Üç büyük tehlike:

-Akıllı insanların duygusuz oluşu

-Duyarlı insanların etkisiz oluşu

-Etkili insanların akılsız oluşu …

KONFÜÇYUS

******

“Bir kere güldün, konu nerelere geldi(!)”

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları