Bagaj Kapağı

19 Mayıs’ta

Hiç haz etmediğim bir gazeteye

Sırf Fetö’ye benziyor (denilsin) diye!

Dört çalışanını…

Usulca tutuklayıp

“Operasyon” dedim…

Şarkıyı Leman Sam söylemiyor, kim söylüyorsa da bildiğini okuyor o ayrı!

Önceki gün, Atatürk’ün milli mücadeleyi başlattığı o anlamlı hareketin yıldönümüydü.

Gençliğe bayram havasında müjdelenen 19 Mayıs coşkusu, bu sene ne yazık ki sevinci kursağıma dizdi.

Yayımcı ve yayıncılığa çeyrek yüzyılını harcamış biri olarak, muhalif basına yapılan haksızlık kanıma dokunuyor!

Sözcü Gazetesi’nin sahibinin de aralarında bulunduğu 4 çalışanı “FETÖ adına suç işledikleri” gerekçesiyle gözaltına alındı.

Düşünebiliyor musunuz, hem de 19 Mayıs gibi anlamlı bir günde?

Aklıma takılan ise şu;

Yandaş basının zamanında Gülen cemaatiyle aralarından suyun sızmadığı herkesçe bilinirken, her dönem Gülen’e de muhalif olan basın organları neden FETÖ ile bağlantılanıyor?

Bir şeyler örtbas mı edilmek isteniyor, yoksa ben ve benim gibi düşünenler ‘kandırıldık mı?’

***

AVM’lerin güvenlik tedbirlerini yeterli buluyor musunuz?

Ben bulmuyorum!

Özellikle son yıllarda bölündükçe çoğalan alışveriş merkezlerine, yenileri de birbiri ardına eklenir oldu. Ama hipermarket hizmeti verenlere ise ilgi gün geçtikçe azaldı.

Hatta geçtiğimiz aylarda en tanınanlarından birinin kapısına kilit bile vuruldu!

Neyse konu bu değil, AVM otoparklarına özel aracınızla girerken bagaj kontrolünden geçmişsinizdir mutlaka…

Geçtiğimiz yıl şehirlerde sıkça yaşanan bombalı eylemlere karşı, tedbir amacıyla yapılan bu kontrollerden asla sıkılmamak gerekiyor.

Alt tarafı, aracınızı güvenlik kontrol noktasında durduracak ve bagaj kilidinizin düğmesine basacaksınız!

Bu kontrolleri layıkıyla yapan (yaptıran) AVM’ler de var, yapmış görünmek için yapanlar da…

Hatta bagaj kapağını bir kaç santim kaldırıp bakmadan geri kapatan güvenlik çalışanı arkadaşları şaşkınlıkla dikizliyorum aynadan!

Müneccim misin, gece istihareye mi yattın kardeşim? Bu nasıl bir özgüven çılgınlığıdır?

Bu satırları okuyan kadın özel güvenlik elemanı arkadaşlardan da bir ricam olacak;

Lütfen az yavaş kapatın, lütfen!

***

Mübarek Ramazan ayı 27 Mayıs 2017 itibariyle başlıyor. İslâm aleminin bereket ayı Ramazan ve oruç günlerine az zaman kala 35 yıl öncesinin İzmit’ine götüreyim mi sizleri?

Meselâ eskiden salam vardı!

Ve ne kadar da masumdu ya Rabbim!

İnce ince doğrardı şarküterideki abi; fıstıklı, bol dana etli ve lokum kıvamındaki lezzet patlamasını.

Hazır gelmişken tam yağlı Ezine peyniri, kahvaltılık kaymak, az baharatlı sucuk, kavurma, köy yumurtası ve kakaolu fındık kreması da eklenirdi alışveriş çantasına.

Yer; İzmit Kapanönü Meydanı ve Evin Şarküteri’den sonra uğranan diğer mekân ise Kardeşler Kasabı…

Tahir ve Tayyar abilerin işlettiği bu küçük kasap, dolar taşardı o yıllar.

Haa yıllar dediysem, tastamam 35 sene öncesinden bahsediyorum.

Kardeşler Kasabı yine tıklım tıklım, Tayyar abi etin en lezzetlisinden ve elbette en doğal besleneninden hazırlardı. Bonfileler, kuzu pirzolalar, kuşbaşı doğranmış yağsız biftekler ve neler neler!

Gün Perşembe olunca, şehirde ülkenin en büyük pazarı kurulurdu. Meşhur dönerci Âdem Baba, her zamanki gibi dopdolu…

Neredeyse 45-50 dakikalık beklemenin ardından yoğurtlu dönerimiz de hazır!

Bu enfes lezzeti, mübarek Ramazan ayında anlatmam doğru olmazdı elbette. Hoş, ‘artık’ anlatmak da pek doğru değil!

Alım gücünün azlığı, geçim sıkıntısı, işsizlik oranlarının yüksekliği v.s...

Ama olsun köprülerimiz var, yollar duble, kuşlar uçuyor ve laylaylom!