Kasıma kadar erken seçim sinyali
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün istifasını sunarcasına olağanüstü kongre kararı alarak bir veda konuşması yaptı… Durduk yerde olmadı tabii tüm bunlar, kimine göre Davutoğlu, 'Paralel” ile mücadelede başarısız oldu, kimine göre...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün istifasını
sunarcasına olağanüstü kongre kararı alarak
bir veda konuşması yaptı…
Durduk yerde olmadı tabii tüm bunlar,
kimine göre Davutoğlu, “Paralel” ile mücadelede
başarısız oldu, kimine göre “Hırsız ve yolsuz”
isimlerle uğraştı, kimine göre “ABD” ile Erdoğan’dan
habersiz görüşme yapmak istedi, kimine göre ise
bu tamamen bir oyun, Davutoğlu’ndan feragat
etmesi istendi…
Çünkü ülkenin bir şekilde erken seçime gitmesi
anketlerde arttığı gözlenen oyların toplanıp,
400 vekile erişilmesi gerek…
Erdoğan’ın Başkan olabilmek, Anayasa’yı
değiştirmek için 3,5 yıl daha bekleme gibi
bir lüksü yok…
Keza, geçen sürede başkanlık sisteminin
ihtimali de kalmayacak.
AKP kulislerinden aldığım bilgi;
teşkilatlara erken seçime
hazırlıklı olmaları yönünde bir uyarı geldiği
yönünde…
Seçimin ise en geç kasım ayında olacağı
düşünülüyor.
Bakın muhalefet partileri, Davutoğlu’nun
istifasını “Saray darbesi” olarak nitelendirmeye
başladılar bile. Hatta CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 49 oy almış bir
Başbakan’ın, milli iradenin dışında bir güç
tarafından görevi bırakmak zorunda bırakılmasını
demokrasiye karşı bir müdahale olarak
tabir etti bugün. Çağrı bile yaptı Cumhuriyetçilere…
Hani neredeyse “Davutoğlu’na sahip çıkalım”
diyecek… Aslında sözlerinde haklı amma velakin
Davutoğlu’nun görevi bırakması ya da ona görevin
bıraktırılması, kurgulanmış da olabilir.
Her yeme gelmemek gerek.
Ülkeyi yeni bir erken seçime sürükleyecek
teşebbüslere karşı uyanık olmak gerek.
Çünkü şu şartlarda AKP, gireceği bir seçimden
Anayasa değişikliğini tek başına yapabileceği
bir zaferle ayrılacaktır. Ve bu yüzde 90 ihtimalli bir durum.
HDP, AKP’nin çözüm sürecini bitirmesiyle birlikte
PKK’nın saldırılarıyla yok olma boyutuna geldi.
HDP, saldırganlaşan PKK terör örgütünden
uzaklaşmak bir yana, TBMM koridorlarında
terörist başı Öcalan lehine slogan atabilecek kadar
kendisini kaybetti. Artık, barış söylemlerine kendi
tabanlarının büyük bir kısmı bile inanmıyor.
Parti olarak seçime girmeleri halinde
barajı aşma ihtimalleri yok.
Bu durumda da Doğu ve Güneydoğu’dan
AKP’nin tulum çıkarması muhtemel.
AKP’nin erken seçimde başarı elde
etmesine yol açacak ikinci ve en önemli
etken ise MHP’nin durumu.
MHP’de Genel Başkan Devlet Bahçeli
ısrarla olağanüstü kongreyi kabul etmiyor ve
değişimcilerin iddialarına göre, mahkemeden
aldıkları tüzük kurultayı kararını, diğer mahkemeler
iktidarın baskısıyla durdurdu.
MHP tabanı ve MHP’ye yatkın taban
Bahçeli kalırsa bu partiye oy vermeyeceğini
gerek anketlerde gerekse sosyal medyada
alenen gösteriyor.
Akşener’in genel başkan olması halinde ise
MHP’nin oy oranı yüzde 20-25 bandında.
Akşener’in önü mahkeme ile kesilse bile
MHP’nin 2018’de olağan kurultayı
yapılacak ve bir şekilde değişim yaşanacak.
Tüm bu etkenler göz önüne alındığında
AKP’nin erken seçim noktasında
her türlü yöntemi denemesi de kaçınılmaz
gibi görünüyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
partisini baraj altında bırakmak ve başkanlık
sistemini istemiyorsa, bir an önce olağanüstü
kurultayı toplamalıdır.
Aksi halde ortaya çıkacak tabloda
baş sorumlu bizzat Bahçeli ve
destekçileri ilan edilecektir.
Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok herhalde.