İçimiz yanıyor

​Evet, son günlerdeki orman yangınları ve yetkililerimizin açıklamaları hem ormanlarımızı hem de içimizi yakıyor. Bu konuda yorum yapmak hiç istemiyorum. Siz değerli okurlarımıza sadece üç farklı bakış sunacağım, sizlere bunu değerlendirme...

​Evet, son günlerdeki orman yangınları ve yetkililerimizin açıklamaları hem ormanlarımızı hem de içimizi yakıyor. Bu konuda yorum yapmak hiç istemiyorum. Siz değerli okurlarımıza sadece üç farklı bakış sunacağım, sizlere bunu değerlendirme konusu kalacaktır.

İlk açıklama Orman Genel Müdürlüğünden yapılan açıklama;

1996 yılından bu güne kadar orman yangınlarıyla mücadele hizmetlerinde, helikopter ve yangın söndürme uçağı kiralanması sayı ve türleri değişmekle birlikte, yüklenicilerden bedelleri karşılığında her yıl yapılmaktadır.

2019 yılında 1 yıl süre ile 5 adet günümüz şartlarına uygun teknolojiye sahip yangın söndürme uçağı kiralanması için ihaleye çıkılmış olup, bu ihaleye Türk Hava Kurumu dâhil hiç bir katılım olmamıştır. Bunun üzerine kurumumuz farklı bir tarihte pazarlık usulü ile tekrar ihaleye çıkmıştır. Bu ihaleye sadece Türk Hava Kurumu teklif vermiştir. Türk Hava Kurumu'nun bir adet yangın söndürme uçağı için teklif ettiği birim fiyat, aynı yıl ihale edilen helikopterin birim fiyatının 3 katından daha fazla olup, piyasa fiyatının da çok üzerindedir. Türk Hava Kurumunun sadece 5 adet uçak için vermiş olduğu toplam teklif miktarı, kiralanması gereken helikopter sayısının yarısından daha fazla bir maliyete tekabül etmektedir.

Bunun üzerine Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2019 yılı için daha fazla sayıda helikopterlerle yangın söndürme faaliyetlerine devam edilmesi kararı verilmiştir. Önceki yıllardan sözleşmeleri devam eden farklı iki yükleniciden 16 adet helikoptere ek olarak, 1 yıl süreli 18 adet helikopter kiralanması ile ilgili yapılan ihaleye Türk Hava Kurumu da davet edilmiş ve katılım sağlamıştır. Bu ihaleye teklif sunan Türk Hava Kurumunun, teklif ettiği tutarın yüksek olması nedeni ile ihale mevzuatı gereği en düşük teklif sunan diğer farklı istekliye ihale edilmiş ve sözleşme imzalanmıştır. Son 3 yıldır 24 helikopter ile yürütülen yangın söndürme faaliyetleri bu yıl toplamda 34 adet helikopter ile yürütülmektedir. İddia edildiği şekilde orman yangınlarına müdahalede hava gücümüz yetersiz olduğu doğru değildir.

Bazı haber kaynaklarında yer aldığı gibi hava araçları için " Ne kadar yanarsa o kadar öderiz.'' iddiası kesinlikle doğru olmayıp, böylesi bir uygulama söz konusu değildir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yangın söndürme uçağı ve helikopter kiralanmasında, önceden belirlenen garanti uçuş saati uygulamaları yapılmaktadır. Önceki yıllarda olduğu gibi Türk Hava Kurumu dahil diğer tüm yüklenicilerle yapılan yangın söndürme uçağı ve helikopter kiralanması hizmet alım sözleşmelerinde de bu usul aynı şekilde yer almaktadır.

Türk Hava Kurumu' na ait mevcut yangın söndürme uçaklarının, fiili su taşıma kapasitesi iddia edildiği gibi helikopterin 4-5 katı olmayıp, helikopterin 2 katı kadar bile değildir. Helikopterin hareket kabiliyetinin yüksek olması sebebiyle, orman yangınları ile mücadelede eğimli ve kırık arazilerde daha etkili olduğu bilinmektedir. Mevcut uçaklar teknik olarak sadece deniz, büyük gölet ve barajlardan su ikmali yapabilmektedir. Dünyada yeni nesil yangın söndürme uçakları daha kısa mesafeli su kaynaklarından da ikmal yapabildiği bilinmektedir. Helikopterler ise; deniz, büyük gölet ve barajların yanında, orman yangınlarına hassas bölgelerde idaremiz tarafından inşa edilen ve sayıları 3.600'ü geçen havuz ve göletlerden de su ikmali yapabilme kabiliyeti ile orman yangınları ile mücadele idaremiz tarafından daha etkin kullanılmaktadır.

Diğer yandan iddiaların aksine havadan söndürme operasyonlarında ne Türk Hava Kurumu uçakları tarafından ne de diğer hava araçlarınca bugüne kadar orman yangınlarında gece uçuşu icra edilmemiştir. Gündüz şartlarında bile çok riskli ve zor şartlarda yapılan havadan yangın söndürme operasyonlarının gece şartlarında yapılması hususu tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çok yakından takip edilmektedir. Dünya genelinde pilot uygulamalar dışında henüz orman yangınlarıyla mücadelede hava araçlarının gece uçuşu mevcut değildir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de orman yangınlarına müdahalede helikopterler etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Helikopter pervanelerinin yangınları körüklediği ve alevlendirdiği iddiası son derece gülünç, kasıtlı ve yangın koşullarından bihaber kişilerin çıkarabileceği bir söylentidir.

İkinci açıklama, THK eski Başkanı Karakuş: 1 hektar bile yanmayabilirdi.

Muğla ve İzmir’de son iki günde yaklaşık 500 hektar orman yandı. Son yılların en büyük yangınları yaşanmasına ve binlerce hektar ormanın canlılarla birlikte kül olmasına rağmen, Orman Bakanlığı’nın söndürme işinde uçak kullanmaması tartışma konusu...

Oysa Türkiye’nin yangınla mücadelede gelişmiş olanakları var. Türk Hava Kurumu’nda 6 sı faal 9 uçak, Türk Hava Kuvvetleri’nde ise 6 adet devasa yangın söndürme uçakları bulunuyor.

THK’nin eski Başkanı Erdoğan Karakuş’a göre “Son yangınlarda uçaklar kullanılsaydı ne olurdu” diye sorulduğunda yanıtı “Değil 500 hektar 1 hektar bile yanmazdı” demiştir. Karakuş, yangınlara müdahalede ilk yarım saatin çok önemli olduğunu, uçakların yangın bölgesine helikopterlerden 3 kat daha hızlı ulaştıklarını, daha yüksek su boşaltma kapasiteleri ile alevleri başlangıçta söndürdüklerini anlatıyor.

“Uçak olmadan yangınla mücadele edilemez” diyen Karakuş, çok çarpıcı bir olayı paylaşıyor; “2002’de Marmaris’teki bir orman yangınında Bakanlık sadece helikopterleri denemek istedi. Beni arayıp “THK uçakları bu yangına karışmasın” dediler. Marmaris tam üç gün yandı ve alevler kontrol edilemeyince bizi yeniden göreve çağırdılar. Biz müdahale edince söndürdük. Tam 165 yangına uçaklarımızla müdahale ettik ve tamamını kısa sürede söndürdük.”

Yalnızca THK de değil, Türk Hava Kuvvetleri’nde de 6 adet yangın söndürme uçağı var. C-130 tipi uçakların beşi Türk Hava Kuvvetleri’nin Kayseri’deki ikbal bakım merkezinde yangına müdahale için geliştirilmiş. Tek bir uçak 12 ton su taşıyabiliyor. Eskiden yangınlara müdahale eden Türk Hava Kuvvetleri de bu çok önemli ulusal problemin dışında tutuluyor.

Türkiye’nin hem hava kuvvetleri hem de yangın söndürmede uluslararası başarılara imza atmış Türk Hava Kurumu uçakları olmasına rağmen, Orman Bakanlığı’nın söndürme işinde özel şirket ısrarı merak konusu.

Türkiye’nin ciğerine mevsimin en büyük ateşinin düştüğü gün Muğla’daydım. Helikopterler yangına müdahale ediyor ancak önceki yıllardan alışık olduğumuz uçaklar görünmüyordu. Alevler 3 günde zor kontrol edilebilmişti

Orman Bakanlığı, Türk Hava Kurumu’ndan uçak kiralamamış, yangın söndürme işini özel bir şirkete devretmişti. Yangın söndürme işi ile ilgisi olmayan firma ise yurtdışından helikopter kiralayarak bakanlık ile özel bir sözleşme yapmıştı.

Helikopterlerin çam yangınlarını söndürmek bir yana yangını daha fazla büyüttüğü, bakanlığın “pahalı” bulduğu THK uçaklarının piyasa fiyatının altında olduğu, THK’nin; “Bakanlık isterse yangına müdahale ederiz, para mesele değil” isyanı, gazete manşetlerinde yer aldı.

Orman Bakanlığı her geçen gün yenileri meydana gelen yangınlarda, uçakları hâlâ neden kullanmıyor?

Üçüncü bir açıklama ise;

Orman Genel Müdürlüğü 2018 yılı Faaliyet Raporu'na göre Türkiye'de 2014 - 2018 yılları arasında 10 bin 130 orman yangını çıktığını, bu yangınların 667'sinin kasıtlı çıkartılırken 5.862'sinin çıkış nedeni aydınlatılamadı.

Orman genel Müdürlüğü 3 yıl süre ile her yılın Mayıs - Ekim tarihleri arasında orman yangınları ile havadan mücadele için tüm Türkiye genelinde, gerektiğinde KKTC ile diğer ülkelerde kullanılmak üzere 24 adet genel maksat helikopteri kiralama ihalesi düzenliyor.

İşi, Bordo Mimarlık İnşaat Taahhüt Dış Ticaret Limited Şirketi, EAB Uluslararası Ticaret Limited Şirketi, ER AH Havacılık Ticaret Limited Şirketi alıyor. İşin teknik şartnamesinde özet ile 15 bin 470 saat helikopter kiralaması yapılıyor.

Bordo Mimarlık ve EAB Uluslararası Tic. Ltd. Şti, Bordo Gruba ait firmalar.

2016 yılına gelindiğinde ise tekrar ihaleye çıkılıyor. Bu sefer 12 adet helikopter için ihaleye çıkılıyor. 338 milyon TL bedelle Ferda Yıldız'ın sahibi olduğu Kaan Havacılık San. Tic. A.Ş ihaleyi kazanıyor.

Kaan havacılık ve Orman Genel müdürlüğü arasında imzalanan sözleşme ve şartnameye göre 2017 - 2022 tarihleri arasında 12 yangın söndürme helikopteri genel toplam uçuş saati 16 bin 160

+ 2023 yılı için 2 bin 135 saat olmak üzere; toplam: 18 bin 295 saat olacağı ön görüldü.

2017 (dahil) - 2022 (dahil) yıllarında her bir yıl için ödemeye esas garanti edilen toplam uçuş saati 2 bin 693 saat, 2023 yılı için 2 bin 135 saat olarak ön görüldü.

Anlaşma gereği konuşlanma güzergâhları da belirlenmiş. Mesela Muğla İlinde Marmaris / Beldibi'nde konuşlanması şart koşulmuş.

Bu yıla geldiğimizde (28 Şubat 2019) yine 5 adet amfibik uçak kiralama işi ihalesi yapılıyor. Ancak ihaleye teklif veren bir firma çıkmadığı için ihale iptal ediliyor.

Bir kez daha, 29 Nisan 2019 tarihinde 18 adet helikopter kiralanması işi ihale ediliyor. İhaleyi 52 milyon TL bedel ile Bordo Grup bünyesindeki Bordo Mimarlık İnş. ve yine aynı gruba bağlı EAB Uluslararası havacılık San. ve Tic. Ltd. Şti alıyor.

Son bir görüş daha;

Eski Türk Hava Kurumu (THK) Başkanı Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, son dönemde artan orman yangınlarının neden söndürülemediği ile ilgili bir açıklama yaptı ve şu önemli detayı hatırlattı:

"Çam yangınlarına helikopter ile müdahale etmenin yanlış olduğuna dikkat çekerek bakanlık ile anlaşmalı şirketleri işaret etti. Çam yangınlarında uçak yerine helikopter kullanıldığı takdirde helikopterin pervanesinin yarattığı rüzgâr yanan çam kozalaklarını çok uzaklara fırlattığı için oralarda da yangın başlar ve yangın söndürülemez. Ayrıca yangın çıkan yerde ısınan hava yukarıya yükselir ve rüzgâr şiddetlenir. Yıllar önce ben Türk Hava Kurumu (THK) Genel Başkanı iken bir yılda 165 orman yangınına anında müdahale ettiğimiz için daha başlangıçta yangın söndürüldü. Bu durum Orman Bakanlığıyla anlaşmalı helikopterle yangın söndüren şirketleri rahatsız etti. Çünkü o şirketler yabancı ülkelerin helikopterlerinden yararlanıyor ve yangın çıkıpta uçtuklarında daha fazla para kazanıyorlardı."

Bu sırada THK'dan da bir açıklama geldi: "Uçaklar göreve hazırdı. Müdahale edildi. Gerek yok denildi"

THK kurumunda görev almış kişiler ile konuştuğumda ise tüm dünyada orman yangınlarına öncelikle uçaklar ile müdahale edildiğini, bunun sebebi olarak ise bir uçak 5 ton su ile 90 futbol sahası büyüklüğünde bir alana etki edebiliyor, helikopterler ise 1,5 -2 ton arasında su alabildiğini ve etki mesafesinin 5-10 futbol sahası olabileceğini, helikopterlerin sadece soğutma işleminde kullanılması gerektiğini bildiriyor.

THK, Orman Bakanlığı ile birlikte 1986 yılından itibaren çalışıyor. Bu yıl ne olduysa anlaşamadılar maalesef.

Ne düşünmek isterseniz düşünebilirsiniz.

Sevgi ve saygılarımla.

Dr. Erhan UYSAL

SON DAKİKA HABERLERİ

Erhan Uysal Diğer Yazıları