Canlanma vakti

En sevdiğim mevsim ilkbahar.. Doğanın yeniden uyanışının en canlı şahidi.. Kışın dökülen yaprakların, Hiç bitmeyecek puslu- kasvetli havanın bitişini müjdelediği için belki de.. Çıplak ağaçlarda açmaya başlayan çiçekleri ve kendini...

En sevdiğim mevsim ilkbahar..

Doğanın yeniden uyanışının en canlı şahidi..

Kışın dökülen yaprakların,

Hiç bitmeyecek puslu- kasvetli havanın bitişini müjdelediği için belki de..

Çıplak ağaçlarda açmaya başlayan çiçekleri ve kendini göstermeye başlayan güneşi izledikçe daha mutlu daha heyecanlı hissediyorum kendimi..

Yapmak zorunda olduğum her işe, her göreve daha motiveyim şimdi..

Yeni uğraşlar bulmak, yeni aktiviteler edinmek ve yeni şeyler öğrenmek için sabırsızlanıyorum..

İşin aslı; şu bir kez geldiğimiz dünyadan keyif alma hevesim arttıkça artıyor..

Mevsimlerin tüm canlılar üzerindeki etkileri tartışılmaz biliyorsunuz..

Güneş ışınlarının insanın ruhuna enerji kattığı bilimsel olarak açıklanmış..

Sonbahar ve kış aylarında yaprakların sararıp dökülmesi tıpkı insanın ruhundaki enerjinin ve istediğinde yere değmesi gibi..

Güneşin yerini bulutlara, yağmura ve kara bırakması doğanın tüm canlılığını kaybetmesine neden olunca insanlardaki karamsarlık da o kadar artıyor haklı olarak..

İşte bu yüzden seviyorum ilkbaharı..

Uzayan günlerle beraber dışarıda daha fazla vakit geçirme isteği, sosyal aktivitelerin artması, uzun yürüyüşler nasıl keyif veriyor insana..

Tabi böyle günlerde çay bahçelerini unutmamak gerekir..

Güneşin yakmadığı beyaz sandalyelere oturup, çocukluğumuza götüren renkli oraletlerden yudumlamanın keyfini tarif edemem asla..

Tüm kışı evde televizyon, tablet, telefon başında geçiren çocuklara da yansır ilkbaharın etkisi..

Sokaklar, parklar, sahiller cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolar taşar.. tüm birikmiş enerjilerini hava kararana kadar dışarıda bitirip yinede girmek istemezler evlerine..

Çocukluk deyince şöyle kapadım da gözlerimi..

Annemin bahar temizliği yaptığı günler canlanıverdi hafızamda..

Yatak altındaki yorganları havalandırır, dip bucak köşe temizliği yapardı evde..

Bizimde elimize tutuştururdu bezleri.. hemen gider camları silerdik.. güneş ışığı karanlık odalarımızı aydınlatsın diye..

Sonra dışarı çıkmaya hak kazanırdık..

Özgürlüğüne aylar sonra kavuşmuş mahkum gibi girmek istemezdik eve.. hava kararıp annem balkondan seslenene kadar tüm günümüz yakan topu, voleybol ve yerden yüksek oynamakla geçerdi..

Geçerdi ama yetmezdi..

Bitmeyen bir enerji patlaması, azalmayan mutluluk hormonu vardı içimizde..

Şimdi yine geldi ilkbahar.. tıpkı en güzel anılarımda olduğu gibi yine güzel anılar biriktirmek için açtı kapılarını..

O halde vakit, kış mevsiminden arınma vakti..

Ruhumuzu yeninden canlandırıp, ertelediğimiz neşeli halimize dönme vakti..

Bir kalem ve bir kağıt alın elinize.. yapılacaklar listesi oluşturun kendinize..

Bir enstrüman kullanmayı öğrenin mesela.. bunun yanında, yaptıkça yapmak isteyeceğiniz bir hobi de edinin..

Hafta sonları gidebileceğiniz yeni yerler keşfetmek için küçük araştırmalarda yapın..

Ruhunuza, kalbinize, zihninize, bedeninize iyi gelecek olanları sakınmayın asla..

Çünkü hayattaki en büyük yatırım kendinize yaptığınız yatırımdır.

Ve siz buna değersiniz..

Sevgiyle kalın...

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları