Helal olsun Müftü Bey’e, işte budur!
Ülkemizde, 9 gün sonra oldukça önemli bir referandum gerçekleştirecek… İçinde Türkiye usulü, daha önce denenmemiş, Başkanlık Sistemi'nin de bulunduğu, 18 maddeden oluşan Anayasa değişiklik paketi, halkın onayına sunulacak… Referandumda...
Ülkemizde, 9 gün sonra oldukça önemli bir referandum gerçekleştirecek…
İçinde Türkiye usulü, daha önce denenmemiş, Başkanlık Sistemi’nin de bulunduğu, 18 maddeden oluşan Anayasa değişiklik paketi, halkın onayına sunulacak…
Referandumda halkın yüzde 50’sinden fazlasının dediği olacak.
Çoğunluk ya “Mevcut sistem ile devam” diyecek ya da Başkanlık Sistemi’ne olur verecek…
***
15 Temmuz darbe girişimi sonrası oluşan Yenikapı ruhu, umutlarımızı yeşertmiş,
siyasetteki agresif dilin rafa kalkması sağlanmıştı ancak bu ruh, referandum sürecinde uçtu gitti…
O hain girişime karşı birleşen taraflar, referandum sürecinde tercihler üzerinden birbirlerine yönelik sert sözler sarf etmeye, suçlamalar yapmaya başladı…
Bu agresif dil, maalesef devam etmekte…
***
Bilindiği üzere bu süreçte gerginliği tırmandıran; “Hayır” tercihini açıklayanların hainlerle aynı safta yer aldığına yönelik ifadelerdi.
Bu sözlere eşi, dostu “Hayır” diyen “Evet”çiler de tepki göstermişti ve iktidar mensupları bu sözün yanlış anlaşıldığını dillendirerek atmosferi biraz olsun yumuşattı. “Evet”çilerin hanesine eksi olarak yazılan bu sözün sonrasında
ise geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beklenmedik
bir açıklamada bulundu…
Bursa’daki toplu açılış programında konuşan Erdoğan, “Bu halk oylamasında 'evet' çıkınca sadece ülkenin yönetim sistemi değişecek. Emin olun, her şey daha güzel olacak. Buna karşı çıkacağım derken, dünyanızı da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın”
ifadelerini kullanmıştı…
Erdoğan’ın sadece ülkenin yönetiminin değişeceğini, her şeyin güzel olacağını belirmesi ona güvenenlerin içini rahatlatacak sözler ancak cümlenin gidişatında işin içine dinin girmesi doğal olarak tepki çekti…
Bu söz ya yanlış çıktı ağızdan, yanlış anlaşıldı ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözleri kasıtlı olarak kullandı, bilemeyiz…
Ama bir gerçek var ki kimsenin ahireti, “Evet” ya da “Hayır” dediği için tehlikeye girmez, “Evet” diyenlerin hanesine sevap da yazılmaz…
***
İktidarın ve Erdoğan’ın ettiği bu sözlerin dışında siyasetin sık sık camilere girdiğine de şahit oluyoruz…
Mesela geçtiğimiz Regaip Kandili’nde İzmit’teki camilerde dağıtılan kandil simitlerinin kutusunda “Mesele memleket, birlikte Evet” ifadesi yer almıştı…
Aksi de olabilirdi, o kutularda “Hayır” da yazabilirdi…
Ayırt etmemek gerek, her ikisi de yanlış…
Camilerde yerlere yatıp vücutla “Evet” yazmak gibi bir olaya da şahit olduk mesela, başka bir ilde de…
Bu kadarla kalmıyor maalesef…
Bazı din adamları, arkasındaki “Hayır”cı cemaati düşünmeden
“Evet” propagandası yapabiliyor.
Bununla ilgili ulusal basına yansıyan haberler ve ilimizde de bizlere intikal eden şikayetler sıklıkla oluyor…
Bunlar halkı camilerden uzaklaştıran hareketler, dikkatli olmak gerek… Milli ve dini değerlerimiz bizleri bir arada tutuyor, bu hassas değerlere siyaset sokmamak gerek.
***
İşte böyle bir atmosferde çok güzel, takdir edilmesi, örnek alınması, alkışlanması gereken bir olay yaşandı bugün ilimizde…
Olayın kahramanı Kocaeli Müftüsü Yusuf Doğan…
Olayı kısaca anlatayım…
Bugün cuma vaazını İl Müftüsü Yusuf Doğan verdi…
Bu vaat, merkezi sisteme bağlı ilimizdeki tüm camilerin cemaatleri tarafından da dinlendi…
Özlenen, beklenen, umutlandıran bir vaazdı Yusuf Hoca’nın vaazı…
Yusuf Doğan, özetle şunları kaydetti cuma vaazında:
“Önümüzde bir referandum var. Huzur içinde bu referandumu tamamlayalım. Tercihinden dolayı kimse kimseyi vatan hainliğiyle, din düşmanlığıyla sıfatlandırmasın. İnsanların arasına fitne fesat sokmamak adına, insanları ayrıştırmamak adına, birliğimizin beraberliğimizin devam etmesi adına kişilerin referandumda ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ şeklinde yapacakları tercihler doğru da olsa yanlış da olsa bu bir din düşmanlığı, vatan hainliği değildir, bu bir tercih meselesidir, insanların tercihine saygı duymak lazım” dedi…
“Evet” diyen cemaati de “Hayır” diyen cemaati de mutlu eden bu açıklamayla ilgili
cemaatten övgü dolu sözler işittik…
Gazetemizi arayanların yanı sıra şahsımı arayan arkadaşlar da oldu bu olayı aktarmak için…
Kimi din görevlileri de aradı şahsımı…
Bu olayın, taraf tutan din görevlilerine örnek olması dilendi…
***
Evet, Yusuf Hoca, tüm gönüllere tercüman olan, birliği, beraberliği perçinleyen, kardeşliğimizi din üzerinden bütünleştiren bir açıklamada bulundu bugün…
Yüce dinimizin hoşgörüsünü, birleştiriciliğini ortaya koydu…
Gerçek İslam’ın gerçek bir din adamı olduğunu da hepimize gösterdi…
Umarım örnek olur tüm siyasilere, din görevlilerine…
Diğer tüm din görevlilerine de cesaret verir bu sözler…
Örnek olması umuduyla, tekrar tekrar kutluyorum…