Deva…

AKP'de yıldızlar takımının önemli aktörüydü. Özellikle ekonomiyle ilgili gerek halka gerekse dış dünyaya güven veren bir isimdi. Dürüstlüğü en önemli özelliğiydi. Paranın başında olmasına rağmen adı akçeli işlerle anılmadı....

AKP’de yıldızlar takımının önemli aktörüydü.

Özellikle ekonomiyle ilgili gerek halka gerekse dış dünyaya güven veren bir isimdi.

Dürüstlüğü en önemli özelliğiydi.

Paranın başında olmasına rağmen adı akçeli işlerle anılmadı.

Ne bileyim, mesela (Allah rahmet eyler mi bilmem!) bir Kemal Unakıtan değildi.

Recep Tayyip Erdoğan’

ın en fazla güvendiği, en yakınındaki adamdı.

Ama ilerleyen süreçte Erdoğan’ın en kolay gözden çıkardığı isimlerden biri oldu.

Hatta kulislerde Erdoğan’ın, Ali Babacan’a damadı Berat Albayrak’ın altında çalışmasını teklif ettiği konuşuldu.

Hikaye odur ki, Babacan’ın kopma noktası da burası oldu.

Oysa Babacan kariyeri, finans sektöründeki ilişkileri ve izlediği ekonomi politikalarıyla AKP’yi AKP yapan isimler arasında başı çekiyordu.

İşte o Ali Babacan, AKP’nin düşüşe geçtiği, içerde-dışarda hızla ivme kaybettiği bu dönemde ortaya çıktı.

***

Ali Babacan’ın parti kuracağı aylardan beri bilinen bir gerçekti.

Ancak konjonktürel açıdan doğru zaman kollanıyordu.

Rusya ile iplerin gerildiği, verilen fotoğrafta diplomasi krizinin yaşandığı, ekonomide baş aşağı gidişin hızlandığı bir anda ve daha pek çok olumsuzluğun olduğu şu zamanlarda Babacan’ın partisi start verdi.

Bugün isminin “Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA)” olacağı söylenen partinin kurucular kurulu listesi ortaya çıktı.

Ve tahmin ettiğimiz gibi ilimizden eski bakan Nihat Ergün o listede yer aldı.

Nihat Ergün de tıpkı Ali Babacan gibi AKP’den kopan ve kısmen temiz kalmayı başaran siyasetçilerden biriydi.

Son zamana gelene kadar AKP içerisinde kalmaya özen gösterdi.

Ama hiç ön planda olmadı. Zaten onun işi arka planı organize etmekti.

Öyle sanıyorum ki Nihat Ergün’ün kafasında şimdiden partinin Kocaeli organizasyonu hazır vaziyette.

Bugüne kadar AKP ile olan bağları sayesinde yaptığı hücre çalışmalarıyla önemli isimleri koparıp yeni partisine alacağını tahmin ediyorum.

***

Peki, DEVA Partisi tutar mı?

Gelecek Partisi mi yoksa DEVA Partisi mi daha hızlı yol alır?

Bana göre Gelecek Partisi ölü doğumdur.

Türkiye genelinde alacakları yüzde 3 civarındaki bir oyu onlar adına başarı sayarım.

Kocaeli yapılanmasını dikkatle izlediğim Gelecek Partisi istenen çıkışı yapamadı.

Örneğin siyasi tansiyonun tavan yaptığı, söylemlerin havada uçuştuğu bu günlerde partinin il başkanı Ömer Faruk Başaran’dan çıt ses çıkmadı.

Varlığıyla yokluğu bir gibi.

Elbette polemiklere girmesini söylemiyorum ama gündem yaratacak bir özelliğiniz yoksa;

Var olan gündemin içinde yer tutmanız, adınızdan söz ettirmeniz gerekir.

Hala haberlere konu olacak bir söylem yahut bir yorum geliştirdiklerini göremedim.

***

Şehrin merkezine bina yapmasalar varlıklarını hissetmeyeceğiz.

Ahmet Davutoğlu’nun zihniyeti partiye işlemiş.

Suya sabuna dokunmadan, kıyıdan köşeden giderek yapılan politikayla yıldız olunmaz.

Yıldız olunmayacağı gibi halka umut da aşılanmaz.

Belki çok erken konuşuyorum ama yineleyeyim.

Ahmet Davutoğlu’nun partisi yüzde 2-3 alsın başarı sayarım.

Gerçi başkanlık sistemiyle birlikte yüzde bir oranının bile değerli olduğu bir dönemdeyiz.

Eskisi gibi görmezden gelinmiyor, onlara tabela partisi denilmiyor.

Hepsinin pazarlık masasında yeri var.

Amaç buysa, Davutoğlu’nun partisi bu amaca ulaşabilir.

Daha ötesini şimdilik göremiyorum.

***

DEVA Partisi ne yapar? Tutar mı, tutmaz mı?

Bence tutar.

Onları Davutoğlu’nun partisinden daha ciddi görüyorum.

Kurucular kurulu listesinde nitelikli insanlar çoğunlukta.

Ama tabi bunlar bir yere kadar.

Siyaset öyle bir şey ki, biz ne dersek diyelim otokrasiyi önceleyen halk yapısı var.

Kendine dayatılanlardan, yetkiyi tek başına elinde tutanlardan şikayetçi değiliz.

İstiyoruz ki bizim adımıza her şeyi lider dediğimiz kişi yapsın.

O ne yaparsa yapsın sorgulanmasın, otokrat olsun.

Yani aslına bakarsanız ülkemizde katılımcı demokrasi sözü koca bir balon.

Kendimize hep yeni liderler, yeni kahramanlar arıyoruz.

Hal buyken partiler de bu akıma ayak uyduruyor.

Güçlü lider profilini öne koyuyor.

***

Mesela Meral Akşener güçlü bir profil olmasaydı girdiği ilk seçimde parlamentoda temsil edilir miydi?

Akşener’in partisine baktığımızda hangi ilde güçlü bir teşkilattan söz edebilirsiniz?

Edemezsiniz zira o da tamamen lidere dayalı olarak varlığını sürdürüyor.

Bunu bir tek Cumhuriyet Halk Partisi için söyleyemezsiniz.

CHP, yüz yıllık bir gelenek.

Kökleri sağlam bir parti.

Dolayısıyla lider kim olursa olsun önemli ölçüdeki bir kitle desteklemeyi sürdürecektir.

Ama yeni kulan partilerde durum aynı değil.

Olağanüstü bir tüzük de yazsalar, yıldızlar karması bir ekip de kursalar partinin liderinde iş bitiyor.

***

Bu anlamda Ali Babacan’ın aranan kan olduğu ortada.

Vizyonuyla, geçmişte halktaki kredisiyle, dış dünyanın ona olan güveniyle, prestijiyle,

yanlışa tavır almasıyla, AKP’nin en güçlü dönemlerinde onlardan kopmasıyla, cesaretiyle, azmiyle, yüksek özgüveniyle vatandaşa yeni bir umut olacağını düşünüyorum.

Konuşmak, karar vermek için erken olabilir ama benim tahminim Ali Babacan çok iddialı geliyor.

***

İlerleyen süreçte bir bakmışsınız TBMM’de grup kuracak milletvekili sayısına ulaşmış.

Kim bilir… Belki CHP ve diğer partilerden bunun olması için destek bile gelebilir.

Hatırlayın, aynı şeyi İYİ Parti için yapmamışlar mıydı?

CHP’de 15’liler adı verilen milletvekilleri kısa süreliğine İYİ Partili olmuşlardı.

Denge politikası gereği benzer bir tabloyu yaşayabiliriz.

***

Bunlar şimdilik varsayımdan ibaret ama ütopik değil!

Ali Babacan’ın partisini daha uzun uzadıya konuşacağız gibi duruyor.

Bakalım AKP tarafında yansımaları nasıl olacak?

Dahası… ismiyle müsemma DEVA Partisi, millete deva olacak mı, bekleyip göreceğiz.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları