Bunun adı katliam!

Ne kadar farkındayız bilmem ama bugünlerde Türkiye ekolojik bir yıkıma hazırlanıyor. Hem de bunu bile isteye yapıyor. AKP iktidarıyla sayının milyonu geçtiği maden arama ruhsatları bu kez toplu olarak ihaleye çıkıyor. Yani maden arama ruhsatı...

Ne kadar farkındayız bilmem ama bugünlerde Türkiye ekolojik bir yıkıma hazırlanıyor.

Hem de bunu bile isteye yapıyor.

AKP iktidarıyla sayının milyonu geçtiği maden arama ruhsatları bu kez toplu olarak ihaleye çıkıyor.

Yani maden arama ruhsatı için sizin gidip başvuru yapmanıza, ruhsat istemenize gerek kalmaksızın devlet kendi eliyle ruhsat veriyor.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 28 Ağustos günü büyük ihaleye hazırlanıyor.

Başta Sivas, Kahramanmaraş ve Erzincan olmak üzere Ankara, Bolu, Eskişehir, Muş, Erzurum, Çankırı, Tekirdağ, Kırşehir, Kırklareli, Kastamonu illerinde yaklaşık 34 bin hektar “doğal alan” maden şirketleri için ihaleye açılıyor.

Bu maden sahaları genellikle altın, gümüş, bakır, kuvars gibi faaliyetleri kapsıyor.

***

AKP iktidarının son 15 yılda dağıttığı yüzbinlerce maden ruhsatı sayesinde doğal yaşam çok büyük zarar gördü.

Ama bu kimin umurunda?

Doğa katliamını göze alarak bol keseden ruhsatlar havada uçuşuyor.

Peki, 766 maden arama ruhsatının aynı anda ihaleye çıkmasının bir sebebi var mıdır?

Kimilerine göre AKP hükümeti sıfırı tüketti, ekonomik dar boğazı aşmanın yolunu hazine avcılığına bağladı.

Kimilerine göre de AKP iktidarının betonlaşma yöntemi üzerine inşa ettiği ekonominin çökmesi nedeniyle

zora giren sermayeye nefes aldırmak adına maden sahaları açtığı yönünde.

Ancak şu bir gerçek ki, sermaye nefes alırken doğa ölüme terk ediliyor.

Şayet bu ihale gerçekleşirse binlerce hektar orman, mera, tarım arazisi gibi doğal alanlar katledilecek.

Bu da beraberinde büyük bir ekolojik yıkım getirecek.

***

İşin bu tarafını bir kenara bırakırsak bir de bunun rantsal tarafı var.

Acaba diyorum… Bu ihaleye kimler girecek?

Hatırlayın, AKP iktidarı 2012 yılında yayınladığı bir yönetmelikle ruhsat verme yetkisini Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığından alıp, Başbakanlığa bağlamıştı.

Buna gerekçe olarak da PKK’ya yardım eden iş insanlarının ruhsat aldığını ileri sürmüştü.

Olabilir. Devlet aklı böyle bir önlem alabilir, buna kimsenin itirazı yok.

Ancak daha sonra basında bir liste yayınlandı.

O listede AKP’de kimlerin maden işine girdiği tek tek sıralandı.

Aralarında AKP Milletvekilleri, MKYK Üyeleri, il başkanları ve yöneticilerinin bulunduğu iddia olunan liste kamuoyunda büyük ses getirmişti.

***

Aslında şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı hazine avcılığıyla aşabileceklerinin sinyalleri çok önceden verilmişti.

Dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Damat Berat Albayrak o zaman şu sözleri sarf etmişti.

“En bakir ve gelişmeye açık alanımız maden. MTA özel iş birliğiyle ortaklıklar kurulacak ve bölgesel aramacılık noktasında bir süreç başlatacağız. Türkiye jeofizik haritası tamamlanıyor. Tüm Türkiye coğrafyasını, bitki örtüsünden topografik yapısına kadar röntgenini çekip madencilikte sahip olunan kaynakları göreceğiz. Bir sonraki adım jeokimya haritası. İlk sonuçlar gelmeye başladı. Çok harika sonuçlar elde ettik. Türkiye’nin taşı da toprağı da altın inşallah”

Evet, Sayın Albayrak’ın iştah kabartan bu sözleriyle bir bakıma bugünün temelleri atılmıştı.

Yani ekolojik yıkım üzerinden hem sermayeye yer açılacak, hem de daralan ekonomiye yeni can suyu bulunacak.

Bir taşla iki kuş.

Bu aynı vatandaşın define arayarak bedavadan zengin olma hayaline benziyor.

Altın bulursak yaşadık, bulmazsak hep beraber öldük…

***

Berat Albayrak şimdi ekonominin patronu, hazinenin sahibi gibi.

Ve çok sıkıştı, ülkenin girdiği girdaptan çıkmak için yol arıyor, yöntem geliştirmeye çabalıyor.

Haliyle onun aklı da bu kadarına yetiyor.

Keşke ekonomi yönetiminde daha engin bilgisi olsa da yapsa ama yok!

Olsaydı hiç kendini milyonların önünde madara eder miydi?

Sistem gazetecisi diye nitelediğim Ahmet Hakan’ın “Dolar yükselince telaşlanıyorum” demesi üzerine;

“Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz mi var?”

gibi ortaokul seviyesinde bir cevap verir miydi?

***

Ne konuşursak konuşalım gerçek değişmiyor.

28 Ağustos’ta büyük maden ihalesi hayata geçiyor.

Tam 766 adet ruhsatla doğal alanların katli vacip oldu.

Ve buna kimseden -yeteri kadar- ses çıkmıyor.

Olduysam maden ruhsatları konusuna ilgiliyimdir.

Bu konuda pek çok yazılar yazdığımı bilirim.

Her yıl hızla artan ruhsat sayılarını gördükçe içim sızlar.

Ama elden bir şey gelmiyor.

Muhalefet derseniz, kıytırık açıklamalarla günü geçiştiriyor.

Bu konuda bir tek CHP Kocaeli Milletvekili ve PM Üyesi Tahsin Tarhan’ın açıklaması oldu.

Tarhan doğru yerden yakaladı ama devamını getiremiyor, kamuoyu oluşturamıyor, dahası partisinin bile dikkatini çekemiyor.

***

Evet, Tarhan çok doğru şeyler söylüyor.

Mesela diyor ki, işsizlik arttı, istihdam alanları yok, dolar 7.5 lira sınırında, altın şu kadar oldu ama hükümet çareyi hazine avcılığında arıyor, diyor.

Ülkeyi parsel parsel maden arama kazı sahasına dönüştürmelerine vatandaşın tepki vermesini bekliyor.

Kazdağları ve Cerattepe’yi hatırlatıyor.

İki dağ için ortalığı ayağa kaldıran muhalefetin milyonlarca hektarlık alana yeteri kadar ses çıkarmaması da ayrı bir gariplik.

Bu konuda CHP’li Tarhan’ın daha samimi olması gerekir.

Bir-iki açıklamayla konuyla çok ilgiliymiş, takip ediyormuş gibi yapıp kenara çekilmek yapıcı muhalefet, uyarıcı muhalefet, olmadığı gibi;

Toplumsal tepkiyi de beraberinde getirmeyecektir.

Zaten şunun şurasında kalmış sekiz gün.

Neyin tepkisini verecekler?

Böyle başa böyle tarak misali çok konuşup hiçbir şey yapmamak bu ülkenin seçilmişlerinin ortak tavrı olsa gerek.

Yazık, gerçekten çok yazık.

Ruhsal dengemizden sonra ekolojik dengemizi de bozmaya hazırlananlara

“Dur”

diyecek bir anlayışın olmaması ne acı bir kayıp!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları