Ne yani, Büyükakın’a rağmen mi?
2004 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve o günden bu yana kenti yöneten İbrahim Karaosmanoğlu'nun devri bitti mi? Karaosmanoğlu'nun aday gösterilmemesi, Büyükşehir'deki etkinliğini yitirdiği anlamına gelir mi?...
2004 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve o günden bu yana kenti yöneten İbrahim Karaosmanoğlu’nun devri bitti mi?
Karaosmanoğlu’nun aday gösterilmemesi, Büyükşehir’deki etkinliğini yitirdiği anlamına gelir mi?
Karaosmanoğlu’nun ekibi, Tahir Büyükakın’ın seçimi kazanması durumunda
görevine devam edecek mi?
Mesela basını dizayn etmeyi kendisine vazife edinen şahsiyet,
Büyükakın’ın olası başkanlığında da danışmanlık görevini yürütüp,
basınla uğraşmayı sürdürecek mi?
Ne bileyim iş bilmez, liyakat dışı ataması yapılmış kimi bürokratlar,
daire başkanları, başkan değişmemiş gibi işlerini yürütmeye devam mı edecek?
Bu sorulara verilecek her türlü cevap şu an için muallak…
***
Tahir Büyükakın, akademik kariyeri olan bir isim…
Büyükşehir Belediyesinde uzun yıllar görev yaptı.
Genel sekreterlik görevini de yürüttükten sonra
Bilecik’e vali olarak atandı.
Henüz 1,5 yıl bile olmamışken Valilik’ten istifa ettirilip, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapıldı.
Büyükakın, şahsında iyi bir isim de olabilir…
Belki doğru bir tercih yapılmıştır.
Ama Büyükakın’ın adaylığını kim istedi,
güç gösterisinde kimin sözü dikkate alındı?
Neden teşkilatta emek harcamış bir isim değil de
bir bürokrat tercih edildi?
Neden Büyükakın’ın aday yapılması Karaosmanoğlu ve
yakın çevresini, ekibini bu denli mutlu etti?
Neden Fikri Işık, Büyükakın’ın aday yapılması sonrası
teşkilatın yeniden patronu havasına sokuldu?
Karaosmanoğlu’nun tekrar aday yapılması durumunda
oy vermeyeceğini dile getiren bir kesim var ve
bu kesim Büyükakın’ın adaylığını bu şekilde sorguluyor.
Sorgulamakta da haklılar.
Sonuçta iyisi ile kötüsü ile Karaosmanoğlu’nu ölçmüş, tartmışlar…
Ve bakıyorlar; Büyükşehir adayı yapılan isim; Karaosmanoğlu’nun başkanlığı döneminde genel sekreter olarak görev yapmış biri…
Ve Karaosmanoğlu, adaydan bir hayli memnun!
Ha olası bir seçim galibiyetinde Büyükakın,
mutluluktan havalara uçan bu isimlere ters köşe de
yapabilir bilemeyiz ama diyorum ya ne olacağı muamma!
Peki AKP tabanındaki bir kesimin bu muamma karşısında
güvensizliği, alternatif arayışları yok mu? Var elbet!
Var olmasına var da henüz değerlendirmeye alabilecekleri
bir aday yok muhalefet kanadında…
İyi bir aday, hatta ittifak adayı olsa;
AKP’nin “Ceketimi koysam kazanırım” mantığından
rahatsız olan AKP seçmeninin de bir ders niteliğindeki yönelişi
AKP dışındaki bir adaya da başarı neden getirmesin ki?
***
Evet, AKP’nin Kocaeli’de ciddi bir oy oranı var.
Büyükşehir’de en yakın rakibi olan CHP’nin aldığı oyun neredeyse 2 katı oy aldı son yerel seçimlerde.
Ama bu demek değil ki AKP tabanı ve seçmen, önlerine konulan her yemeği yer…
Bu demek değil ki bu oylar tapulu…
Bu demek değil ki taban, teşkilatta aktif rol almamış bir bürokratı kabullenecek…
Bu demek değil ki ekonomideki gidişata rağmen AKP’nin oyları erimeyecek…
Bu demek değil ki AKP seçmeni, Kocaeli’ye yapılan ile yapılmayanları bir teraziye koymayacak…
Bu demek değil ki “AKP ceketini koysa” kazanır…
Bu demek değil ki muhalefet ne yaparsa yapsın, kimi aday gösterirse göstersin AKP tabanı oy vermez…
O vakit neyi bekliyor muhalefet?
Tam zamanı değil mi?
Sağlam bir ittifak ve her kesime hitap edebilecek bir adayı belirlemek için neyi bekliyor?
Kocaeli’de akademisyen olarak görev yapmış, sonrasında Büyükşehir Belediyesinde genel sekreterlik görevinde bulunmuş, ardında vali olarak atanmış ve 1,5 yıldır kentimizden uzak olan bir isme karşı, umutları hala yeşermedi mi?
Hala inançsızlar mı? AKP’nin çantada keklik olarak gördüğü, hatta şimdiden
adaylarını Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilan ettikleri bir süreçte,
muhalefet de hala bir kabulleniş havasında mı?
CHP’nin de İYİ Parti’nin de SP’nin de tek bir aday ekseninde birleştiklerinde
başarılı olabileceklerine inanması gerekiyor. Zaman kaybetmeden aday ya da adaylar belirlenmeli ve yola koyulmalı muhalefet.
Siz bakmayın Büyükakın’ın adaylığı sonrası kendisi ile olan fotoğrafları paylaşıp tebrik mesajları yayımlayanlara…
Onlar, dün bir başkasına da aynısını yapan, aday kim olursa olsun onla fotoğraf paylaşmayı marifet sanan isimler…
Asıl olan taban, asıl olan seçmen…
***
Muhalefet önce seçimi kazanacağına inanmalı ve sonrasında da gayret etmeli…
Göstermelik değil, göğüsleyici bir adayla yola çıkmalı.
Seçim kazanılmasa bile, en azından alınabilecek en yüksek oyu alıp,
AKP’nin olası bir galibiyeti sonrası rehavetini kırmayı,
onları kente hizmet etmek zorunda bırakmayı düşünmeli…
Hizmet etmediklerinde kaybedebileceklerini göstermeli…
“Ceketimi koysam kazanırım” rahatlığını ellerinden almalı…
Aksi durumda bu düzen böyle gider; en borçlu belediye ile
en az hizmeti alan şehir olarak yaşamını idame ettirir kent halkı…