Şarbonda amaç hasıl oldu mu?

Şarbon konusu hepimizi sıktı, farkındayım. Ama önemli bir konu. Ortaya atılan bir belge ve belgeyi hazırlayan kurumun kendi kendini yalanlaması olayı var. Tabi bir de işin medya ayağı var. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Vadi...

Şarbon konusu hepimizi sıktı, farkındayım.

Ama önemli bir konu.

Ortaya atılan bir belge ve belgeyi hazırlayan kurumun kendi kendini yalanlaması olayı var.

Tabi bir de işin medya ayağı var.

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim.

Vadi Besicilik’in sahibi Cezmi Çiçek benim çok yakın dostum, arkadaşım, ağabeyim.

Bugün başıma bir şey gelse kayıtsız şartsız ailemi ailesi göreceğinden emin olduğum birkaç kişiden biri.

Yani bana “taraflısın” diyecekler için veya bunu diyemeyip lafı dolandıran korkaklar için başından söylemiş olayım.

Elbette tarafım ama sadece aradaki hukuktan dolayı değil!

Cezmi Çiçek’in Vadi Besiciliği nasıl hayata geçirdiğini, işine nasıl titiz davrandığını, insan sağlığına nasıl önem verdiğini, oradaki işleyişi, kul hakkına karşı hassasiyetini, kısacası onu iyi tanıdığımdan ve çiftliğin her safhasına birebir tanık olduğum için bugün onun yanında tarafım.

Bazıları bunu basit bir reklam denklemine oturtsa da onların aklının basmayacağı kadar bir saygı ve güven var arada.

Çünkü uzun yıllardır kendisini tanıyorum.

Çoluk çocuğunu, nasıl aile babası olduğunu biliyorum.

Para hırsının önde olmadığını, doğru ve yerinde işler yaparak kazancına kazanç sağladığını biliyorum.

İşin reklam kısmında elbette benden ve diğer basın kuruluşlarından fayda sağlayacak.

Bunda abuk bir şey var mı?

Fakat şunu demek istiyorum. Sırf reklam aldığımız için bugün Cezmi Çiçek’in yanında değiliz.

Ona bakarsanız ben reklam müşterimiz olan iki özel hastaneyle ilgili kimsenin yazamadığı haberleri yazmış insanım.

Anlaşmalarımda da bunu en başta söylerim.

Sizin reklam vermeniz demek, yanlışlarınızı yazmayacağız demek değildir derim.

Elbette onlar bizden kurumlarıyla ilgili biraz daha özen göstermemizi istiyor.

Fakat bu demek değildir ki, sallan yuvarlan iş yapmalarına müsaade edeceğiz.

Her işin bir kuralı, kaidesi var.

Ve bunu da en iyi bizim sektördekilerin bilmesi lazım.

Bir gazeteci çıkıpta reklam karşılığı Vadi Besicilik’i koruyorlar derse orada tuz kokmuş demektir.

Yarın aynı şey senin ve diğerleri için söylendiğinde biz bu mesleği nasıl savunacağız?

O yüzden on kere düşünüp bir kere konuşmakta fayda var.

****

Diğer yandan, Cezmi Çiçek ve Vadi Besicilik olayına gelince…

Şarbon iddiası ilk ortaya atıldığında hemen Cezmi beyi aradım.

Kıbrıs’ta olduğumdan yüz yüze görüşemedim.

Sesi çok rahat ve her zamanki gibi netti.

Daha basına söylemeden ilk ağızdan bana ifade etti.

“Aysun hanım eğer çiftliğimde şarbon bulsunlar bu çiftliği devlete bağışlayacağım. Çünkü böyle bir şey yok. Bu çiftlikteki hayvanlara sende biliyorsun ki gerekli her türlü sağlık kontrolleri yapıldı. Aşıları fazlasıyla yapıldı. Burada kurban bayramında 17 bin kişi kavurma yedi. Yüzlerce insan ete temas etti. Bir sürü teşekkür aldım. Şimdi çıkmışlar burada şarbon var diyorlar. Diyelim ki böyle bir iddia var; neden gelip bir numune alınmadı? Numune almadan, laboratuvar sonuçları çıkmadan böyle bir suçlamayı nasıl yaparlar? Çamur at izi kalsın yapıyorlar. Gelsinler numune alsınlar ispat etsinler sonuç negatif çıkarsa milyonlar harcadığım bu çiftliği devletime bağışlayacağım”

Tamam Cezmi Bey, bu bana yeterli dedim.

Zira ben ve pek çok arkadaşım da orada kurban kestirdik.

Hiçbir suçluluk belirtisi yoktu, bilakis bir yatırımcının devlet kurumlarına isyanı vardı.

Ortada kaos yaratacak bir şey de yoktu.

Yöntem çok basitti ama yapmadılar.

Hala da yapmış değiller.

Gölcük Kaymakamı sırra kadem basmış.

Valilik infialin ucundan dönüldüğünü düşündüğünden olsa gerek; açıklama yapmaya yanaşmadı.

Ama onların gerek görmediğine vatandaşın yetkili ağızdan duymaya ihtiyacı var.

Tamam, ortada şarbondan ölen hayvan yok, şarbondan hastanede yatan yok, bunları söylüyorlar fakat;

Asıl söylenmesi gereken, “Vadi Besicilik’te şarbon yoktur, hiç olmamıştır” tarzı bir açıklamadır.

Ve bunu Kocaeli Valiliği yapmalıdır.

****

Ya da tam tersi…

Varsa neden var, hangi delile dayandırıyorlar açıklasınlar.

Ortaya konulan belge sehven midir, değil midir?

Bir kumpas var mı yok mu, bilmek istiyoruz.

Cezmi Çiçek de bunun cevabını bekliyor.

Veteriner Hekimleri Odası yok diyor, belgeyi hazırlayan Gölcük Kaymakamı yok diyor.

Ee o zaman?

Pardon da neyi bekliyorsunuz?

Adamın milyonlarca liralık yatırımının çöp olmasını mı?

Susarak bu olayı unutturacağınızı mı sanıyorsunuz?

Yoksa ulusalda yer aldığı gibi bu da bir FETÖ kumpası mı?

Bu sorular yanıt bulana kadar sormaya devam edeceğiz.

Ortada netleşmeyi bekleyen bir durum var çünkü.

****

Öte yandan bu haberi yapan, belge yayınlayan meslektaşımız işini yapmıştır.

İşin o kısmı beni hiç ilgilendirmiyor.

Ben olayın doğru olmadığını söyleyen, kendini yalanlayan kuruma rağmen

Devletin üst yetkililerinin kayıtsızlığına kafayı takıyorum.

Madem şarbon yok dediniz, o halde bu belge hangi amaçla hazırlandı?

Daha net sorayım;

Amaç hasıl oldu mu…?

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları