Kalbimiz…

Göğüs kafesimizde sürekli hareket halinde bir et parçası… Ana rahminde henüz 6-7 haftalıkken atmaya başlayan… Diğer organların onun oluşturduğu sistem etrafında geliştiği… Ve bir ömür susmayan, çalışan, çalışan,...

Göğüs kafesimizde sürekli hareket halinde bir et parçası…

Ana rahminde henüz 6-7 haftalıkken atmaya başlayan…

Diğer organların onun oluşturduğu sistem etrafında geliştiği…

Ve bir ömür susmayan, çalışan, çalışan, hep çalışan bir mucize…

Göğsümüzün ortasında,

Küçücük… Sadece 250-300 gram…

“Boyundan büyük işler yapıyor” derler ya..

İşte öyle…

Dakikada ortalama 80kez,

Saatte 4800, günde 115.200, yılda 42.048.000,

Ortalama bir insan ömründe ise 3.363.840.000 kez

Kendisine verilen görevi yerine getiren…

Dakikada 5.5 litre,

Saatte 330 litre, günde yaklaşık 7.92 ton, bir yılda 2890 ton

Ve ortalama 80 yıllık bir insan ömründe 231.264 ton kanı

Vücudun hizmetine sunan…

Bu performans la ömür boyunca 10 ton kapasiteli

230.000 tankeri doldurabilecek kadar kanı pompalayan…

ve zorda kalmadıkça “yoruldum” demeyen…

Mucizevî mimariye ve işleyiş mekanizmasına sahip bir yapı…

Bir öğrenci, sınav kapısında beklerken…

Bir baba adayı, doğumhaneden gelecek haberi beklerken…

Ebeveyn, evladının mezuniyetini izlerken…

Bir dede ya da nine, torununu kucağına alabilmeyi beklerken…

Ya da gece yarısı ansızın çalan bir telefonda…

Korku filminin en heyecanlı sahnesinde…

Uçak aniden hava boşluğuna düştüğünde…

Korkulan bir olay başa geldiğinde…

Evet, tüm bu olaylar olduğunda…

Yerinden çıkacakmışçasına hızlanan…

Sevinç, heyecan ve mutlulukta olduğu kadar,

Korku, endişe, telaş ve nefrette de “buradayım” diyen parçamız…

Böyle olduğu için çalıştığını en fazla algılayabildiğimiz,

Farkında olabildiğimiz iç organımız…

Belki de bu nedenle insanlık tarihi boyunca

hayatın ve ölümün,

aşkın ve nefretin,

heyecanın,

merhamet, öfke, cesaret gibi duyguların

(bugünkü bilgilerimiz öyle olmadığını söylese de) merkezi sayılan,

derin anlamlar yüklenen,

üzerine felsefeler inşa edilen organımız…

Annemizin karnındayken ilk atımında başlayan hayat ..

Zamanı geldiğinde, durduğunda bitiyor...

Neden kalp?

İşe bu yüzden...

Evet, bu kadar güzel anlatılan kalbimizi hepimiz çok iyi korumalıyız. Bunu geçtiğimiz günlerde çekilen koroner anjıografim de sol koroner damarımın % 90 tıkandığını söylediklerinde fark etmiş oldum. Bir hekimde olsanız söylenilenler bir hasta olarak hiç keyif vermiyor tabi ki. Ama ameliyata şu an için gerek olmadan stent ile bu darlığın açılması muhteşem bir güzellik.

Kocaeli de gerçekten sağlık alanında çok önemli değerlere sahibiz.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim görevlisi Sayın Prof. Dr. Ertan URAL’a beni bir kez daha oğluma, eşime ve tüm sevdiklerime kavuşturduğu için teşekkürlerimi sunmak isterim.

Hepinize sağlıklı, güzel ve hayırlı günler dilerim.

SON DAKİKA HABERLERİ

Erhan Uysal Diğer Yazıları