Durhasan’da kimler yer kapattı?
Birkaç gündür İzmit'te bir partizanlık konusudur gidiyor. Herkes kendi cephesinden bir şey söylüyor. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet'in, büyükşehir belediyesi meclis üyeleriyle birlikte CHP il binasında yaptığı basın...
Birkaç gündür İzmit’te bir partizanlık konusudur gidiyor.
Herkes kendi cephesinden bir şey söylüyor.
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in, büyükşehir belediyesi meclis üyeleriyle birlikte CHP il binasında yaptığı basın açıklamasının doğru olmadığını savunuyor.
Önce göz ardı edilen şu konuyu soralım: Hürriyet niçin basın toplantısı yapıyor?
Büyükşehir belediye meclisinde alelacele komisyona geri gönderilen bir konunun gün yüzüne çıkması için, değil mi?
Yani Durhasan’daki 660 dönümlük tarım arazisinin küçük sanayi alanına çevrilmesiyle büyük rant elde edileceğini söylüyor.
***
Konu, günler öncesinden kendini göstermeye başlamıştı.
AKP, CHP’nin rant konusunu işleyeceğini bildiğinden ilgili maddeyi komisyona iade etmeyi kafasına koymuştu, öyle de oldu.
Bunun üzerine CHP’liler mecliste yedikleri golü, basın toplantısıyla çıkarmak istemişti.
Bu konuya rövanşist yaklaşmak niyetinde değilim. Benim varmak istediğim yer başka.
***
Hürriyet ve CHP’li meclis üyeleri yaptıkları basın toplantısında çok önemli noktalara temas etti.
Durhasan’daki 660 dönümlük alanın, MİA alanı içinde kalan küçük sanayi esnafının taşınması için planlandığını;
İş yeri sahiplerine bu yerden arazi satın almalarını önerdiklerini, ancak tarım arazisi vasfındaki bu yerin mal sahiplerine sanayi alanı olacağı söylenmediğinden, düşük bedelle yer toplandığını ifade ettiler.
O insanlar tarım alanı olarak bildikleri yerlerinin sanayiye çevrileceğini, değer kazanacağını bilse aynı fiyattan satarlar mıydı,
sorusunu sordular.
Bu soruyu aklınızın bir köşesinde tutun…!
***
Ve CHP’liler sormaya devam etti?
“Burada ne kadar rant var, kimler buradan arazi topladı?”
İşte asıl can alıcı soru buydu.
Vatandaşı kandırarak ellerindeki yerleri üç kuruşa alıp, sanayi arsasına çevirdikten sonra kimler rant elde edecekti?
Hatırlayın, MİA ve REAL konusunu.
Oradaki imar düzenlemesi kişiye özel olacağından ortalık ayağa kalkmıştı.
Burada ise MİA olayının bilmem kaç katı rant olduğu ortadaydı ve bu sefer bir kişi değil, çok kişi rant elde edecekti.
***
Durhasan’daki arazi toplama olayını öteden beridir takip ederim.
Bir gün bunların gün yüzüne çıkacağını tahmin ediyordum.
O gün geldi çattı ve bu olay yeni başkan Büyükakın’ın kucağında patladı.
Zira rantçıların hesabı böyle değildi, kendilerine uygun bir başkan modeli hayal ediyorlardı, çalışmaları bu yöndeydi.
Yani o zamanki yerel iktidardakiler tarafından kurgulanan rant vurgunu, şimdi başa bela oldu.
Çünkü Büyükakın onların formatında bir başkan görüntüsü vermiyordu.
En azından şimdiye kadar çizdiği profil, bize verdiği izlenim böyle.
Sonrasında ne olur ne gider, sisteme ayak uydurur mu, onu yaşayıp göreceğiz.
***
Bu bölgeden kimlerin yer satın aldığını bilmek için alim olmaya gerek yok!
Ya da biz bilmiyormuş gibi yapıp, ortaya soru atalım!
**Mesela dönemin KBB Grup Başkan Vekili olan,
imar işlerinde on numara(!) diyeceğimiz Zekeriya Özak’a soralım!
En doyurucu bilgi ondadır, değil mi(!)
Acaba Sayın Özak, rant çetesi hakkında “Sıfır bilgiye sahibim, kimler yer topladı bilmiyorum, benim yer almadığım, aldırmadığım nettir” diyebilir mi?
**Mesela şu an vekaleten KBB Genel Sekreterlik görevinde bulunan
ve derin adam(!) görüntüsü vererek arka planda durmayı imaj sayan Gökmen Mengüç’e soralım!
Bu yerin dönüşüm planını hak sahiplerine söylemeden vatandaşın ırzına geçilirken siz ne yapıyordunuz? Arazi deyince Mengüç’ü bunlardan ayıramazsınız diyenler de hayli fazla(!)
***Mesela Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün’e soralım
, Durhasan deyince onda bir şey çağrışıyor mu?
***Mesela Milletvekili görevinde bulunan ama asıl işi haritacılık olan İlyas Şeker’e
soralım! Durhasan’ı arpalık gibi görüp, köylünün malına çökenler hakkında bir fikri var mı?
**Mesela AKP eski il başkanı Şemsettin Ceyhan
bu mevzuların neresinde? Kamuya mobilya satışı yaparak yükünü tutan Ceyhan, kazandıklarıyla o taraflara herhangi bir yatırımda bulunmuş mudur?
**Mesela eski il yöneticisi Mehmet Uzunoğlu’na da soralım
. O bölgeyle alakalı bir tasarrufu oldu mu?
Nerede rant, orada onlar diyeceğimiz eski il yöneticilerine, anlı şanlı danışmanlara, kimi bürokratlara soralım!
Hatta eski Başkan Karaosmanoğlu’na soralım!
Durhasan’daki dönüşümden hangi rantçılar yer topladı, haberleri var mı?
***
Kimi kaynaklar saydığım isimlerden bazılarının da dolaylı yoldan bu bölgeden ucuza yer kapattığını iddia ediyor!
Hülle yoluyla yapıldığı iddia edilen
ve ispatı mümkün olmayan bu konuda itiraz seslerinin yükseleceğini biliyorum.
Çamur at izi kalsın anlayışında değilim.
Ama bunları duymazdan, görmezden de gelemeyiz!
Bahsi geçen çoğu isim bu gibi konularda sicil anlamında da pek iyi sayılmazlar hani!
Ve bunu anlamanın tek yolu,
o arazi üzerindeki tapu kayıtlarında derinlemesine inceleme yapmaktır.
***
Muhalefet arazi rantıyla ilgili çıkıp basın açıklaması yapıyorsa devamını getirmelidir.
Biz bazı iddiaları basın olarak yazabiliriz a
ma onlar aynı iddiada bulunurken altını tek tek doldurmalıdır.
Yarın öbür gün bu konu kendiliğinden kapanıp gittiğinde benim aklıma farklı farklı şeyler gelir mesela.
O basın toplantısı bir olta mıydı? Sinyal miydi? Neden devamı gelmedi, diye sorarım.
CHP, tıpkı REAL konusunda olduğu gibi işe asılmalıdır.
***
Hürriyet’in ne söylediğine değil de neden basın açıklamasını CHP il binasında yaptığına takılıp kalanlar, şu Durhasan’daki rantçılara da kafa yorsa fena olmaz.
Bu işleri yalnız bize bırakmayın! Bunlar ancak kamuoyu oluşturulursa sonuç alınacak şeyler.
Real’deki rant konusunda tektik, bazıları sonradan arkadan gelmeye çalıştı, avanta alamayacaklarını anlayınca haberi sahiplenmeye dahi kalkanlar oldu.
Biz her zamanki gibi netiz!
Buradaki olayın peşini bırakmaya niyetli değiliz!
***
Diğerleri Hürriyet’in il binasında ne işi olduğunu tartışadursun.
O tartışmalardan da elbette verimli sonuçlar çıkacaktır ama benim için hiçbir şey fark etmiyor.
Ha, Belsa Plaza’da konuşmuş ha, CHP binasında, ha bir mekanda.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı bile bir partinin genel başkanı sıfatından kurtulup herkesin Cumhurbaşkanı olamıyorsa, genel başkan sıfatıyla İstanbul’da seçim mitingleri yapıyorsa Hürriyet’e ne kalmış?
Yani balık baştan kokmasaydı, yapılan tartışmaları anlamlı bulabilirdim.
O yüzden Hürriyet’in nerede bulunduğundan çok ne dediğiyle ilgileniyorum.
Hedef saptırılmaması gerektiğinin altını çiziyorum.
AKP İzmit ilçe başkanı Ali Güney’in hedef saptıran ifadelerinin peşine takılanlara asıl konuyu hatırlatmaya çalışıyorum.
***
Sözün özü: CHP ortaya attığı iddiaların peşini bırakmamalı.
Var olduğunu söyledikleri rant çetesini belgeleriyle açıklamalı.
Ondan sonra da güzelim tarım arazilerinin sanayiye kurban edilmemesi noktasında tavır takınmalı.
----------------------------
GÜNÜN SÖZÜ:
“On kez düştüysem on bir kez geri kalktım. Nefret sevgiden üstündür. Nefret sevgiden tam on bir kez üstündür”
********
“Hayatı yaşamanın iki yolu vardır:
Biri, hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek,
Diğeri, her şeyin mucize olduğunu düşünmek”
EİNSTEİN