"Beka'nın Başkanı" Eryarsoy'a rakip olur mu?

MHP İl Başkanı Aydın Ünlü ve ekibi bugün KBB Başkanı Tahir Büyükakın'ı ziyaret etmiş. Büyükakın'a yapılan 'hayırlı olsun” ziyaretlerinde Sayın Ünlü'nün geciktiğini düşünüyorum. Olmadı ama böyle, daha ilk...

MHP İl Başkanı Aydın Ünlü ve ekibi bugün KBB Başkanı Tahir Büyükakın’ı ziyaret etmiş.

Büyükakın’a yapılan “hayırlı olsun” ziyaretlerinde Sayın Ünlü’nün geciktiğini düşünüyorum.

Olmadı ama böyle, daha ilk gün orada olmalıydı.

Seçim boyunca neredeyse Büyükakın’a yapışık gezen Aydın Ünlü

AKP il başkanı Abdullah Eryarsoy’u bile gölgede bırakan şeyler yaptı.

Mesela AKP’nin aday tanıtım toplantılarında Ünlü’ye söz hakkı tanındı.

O kadar kalabalık kitleleri ilk kez karşısında gören Ünlü, havaya girdikçe girdi, coştukça coştu.

Hatta Karamürsel proje lansman toplantısında Ünlü, mehter marşı eşliğinde kürsüye çıktı.

Çok gülmüştük basındaki arkadaşlarla.

Bu kadar da olmaz demiştik.

Ama AKP’liler bu işten memnundu.

Avuçları patlayana kadar alkışlamışlardı MHP il başkanını.

Tam bir şov adamı Ünlü.

Cumhur ittifakının ortak söylemi olan “BEKA” üzerinden yürüttüğü kampayayı o kadar içselleştirmiş ki;

KENDİ BEKASINI bile garantiye alan işler yapmış.

Cafeler, villalar… HEPSİ BEKA MESELESİ…

***

Ama o beka nedense sandıklara beklendiği ölçüde yansımadı.

MHP tabanı Aydın Ünlü konuştukça irrite oldu.

O konuştukça seçmen Millet ittifakına kaçtı.

AKP’ye beklenen oyu taşıyamadı.

Bu gerçeği Tahir Büyükakın görmüyor mu acaba?

Onun gibi zeki, analiz gücü yüksek, strateji uzmanı biri bunu görmüyor olamaz, değil mi?

Tabi ki görüyor ama o da bir nevi “genel siyasetin” havasında yol yürüyor.

Yukarıda liderler güllük gülistanlıkken Büyükakın burada farklı tarz izleyemiyor.

***

Hadi tamam onu anladıkta, Eryarsoy niçin pasif kalıyor?

Adam resmen “Eşbaşkan” modeliyle yol alıp AKP il başkanı gibi davranıyor.

Yani Eryarsoy’u gölgede bırakıyor.

İş bitirmede, işe adam sokmada, sorun çözmede ve bilumum şeylerde bile Ünlü on numara deniliyor.

Bu gidişle Eryarsoy’un en büyük rakibi Ünlü olursa hiç kimse şaşırmasın!

Olur mu olur!

Böylesine homojen bir yapıda her şey olur.

SURİYELİLER YARDIMLARI BEĞENMİYOR MU?

Türkiye’ye sığınmacı olarak gelen Suriyeliler artık toplumun büyük bir kesiminde rahatsızlık uyandırıyor.

Çünkü Suriyelilerin büyük çoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçip, kalıcı olmaya başladı.

Bakın, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaklaşık 80 bin Suriyeli mültecinin T.C vatandaşlığı kazandığını;

Bunların 53 bininin yerel seçimlerde oy kullanma hakkı olduğunu açıkladı.

Türkiye geneline baktığımızda ise toplam Suriyeli mülteci sayısının 3 milyon 815 bine ulaştığını görüyoruz.

İyi de bu iş nereye kadar sürecek?

Biz Suriyelilere daha ne kadar kucak açacağız?

Siyasi çözüme ne zaman kavuşulacak?

Siyasi çözüme kavuştuktan sonra hepsi memleketlerine geri dönecek mi?

***

Bu konuda da önemli bazı araştırma çalışmaları yapılmış.

Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nden Doç. Dr. Şebnem Köşer Akçapar

Özellikle mültecilerin en yoğun olduğu İstanbul ve Gaziantep’te yaptıkları saha çalışmalarında Suriyeli mültecilerin

“Biz Türkiye’de yaşamaktan memnunuz”

diyerek burada kalma eğiliminde olduklarına dikkat çekmiş.

Nasıl memnun olmasınlar ki? Ekmek elden su gölden.

Kendi vatandaşımıza tanınmayan imtiyazlar onlara tanınıyor.

Keşke refah düzeyi iyi bir ülke olsakta Suriyelilere yapılan yardımları, tanınan hakları konuşmasak ama maalesef o durumda değiliz.

Milletin burnundan soluduğu bir dönemde sokaktaki her bir Suriyeli, insanların gözüne batar oldu.

Koca koca adamlar, kadınlar boş boş geziyor, kuyrukta yardım bekliyor.

Yaslamışlar kendilerini T.C devletine gül gibi yaşayıp gidiyorlar.

İzmit Santral mevkiinde bulunan Göç İdare Müdürlüğü binasının önüne bir gidin, günün her saati dışarıya taşan Suriyeli kuyruğu var.

Belediyelerin dağıttığı ayni yardımlar da cabası…

Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Kocaeli’deki belediyeler de Suriyelilere erzak yardımı yapıyor.

Yapsın, onda sıkıntı yok ama bu işin tadı kaçmak üzere.

Suriyeliler artık daha fazlasını istiyor.

Yapılan yardımları beğenmiyor.

Bakın, bugün Gebze’den bir ihbar aldım.

Gebze Belediyesi’nde meclis kararıyla uygulanan Suriyeli mültecilere erzak yardımında işin tadı kaçmış.

Suriyeliler belediyenin dağıttığı erzakları yollara döküyor.

Gebze Barış Mahallesinde Tübitak’ın kenarındaki derenin olduğu yere Suriyeliler bir sürü mercimek, pirinç falan dökmüşler. Üstelik bu ilk değilmiş.

Bu manzarayı gören Gebzeliler yaşanan duruma isyan ediyor.

Gebze’de yardıma muhtaç onca insan varken Suriyeliler erzakları yollara döküyor diye…

Bu belki ufak bir örnek ama şu ufacık örnekten yola çıksak bile insanların artık Suriyelilere olan hoşgörüsünü yitirmeye başladığını görebiliyoruz.

Bakın, Bolu gibi AKP’nin kalesi olan bir şehir vardı.

Ne oldu Bolu’da, CHP seçim kazandı.

Hiç kimse halkın böyle bir tokat atacağını beklemezken Bolu’da Tanju Özcan seçimi aldı.

Kampanyasının ana temelinde ise Suriyelilere yapılan yardımları kesmek vardı.

Bunun insani olmadığını düşünenler ise bu kez yanıldı.

Çünkü toplum Suriyelilere gereken şefkati fazlasıyla gösterdi.

Bolu’da halkın gösterdiği reaksiyondan büyük bir Türkiye fotoğrafı çıkarmak mümkün.

Vatandaşlar Suriyelilerden memnun mu, onlarla ortak yaşama entegre oldular mı, yapılan yardımlardan rahatsızlar mı değil mi?

İşte tüm bu soruların cevabını millet Bolu’daki seçmen sandıklarında verdi.

CHP Milletvekili iken Bolu Belediye Başkan Adayı olan Tanju Özcan’ın bütün tepkilere rağmen Suriyelilere yapılan yardımları kesme olayını vaatleri arasına koyması büyük cesaretti.

Ama bundan geri adım atmayıp, kampanya boyunca bu söylem üzerinden gitti ve toplumda karşılık buldu.

Aksi olsaydı Tanju Özcan sandıkta yerle bir olurdu.

Sizin anlayacağını millet olarak Suriyelilerin ülkemizde bulunmasından pekte memnun değiliz.

Onları da anlıyoruz, empati yapıyoruz. Zaten toplum olarak yardımsever ve vicdan sahibi insanlarız, eyvallah.

Ama önce biz…

Biz ne haldeyiz?

Çok mu iyi durumdayız?

Soğanın 8-10 liradan satıldığı, dev şirketlerin battığı, benzinin, mazotun alıp başını gittiği, orta direk kavramının yitirildiği bir ülkede;

Suriyelileri düşünmekte, düşünüp anlamakta, anlayıp içselleştirmekte zorlanır olduk.

Dolayısıyla bizim vergilerimiz aracılığıyla bizden aldıkları yardımları beğenmeyip yollara dökmeleri insanların kanına dokunuyor.

Bakalım bu iş nerede ve nasıl son bulacak?

--------------------------

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları