Unutmadım..! Takibe devam...

Biraz bizden bahsedeyim Gazete Barış bundan böyle İzmit'teki yeni binasında hizmet verecek. İzmit Gazanfer Bilge Bulvarı, Doğu Kışla Parkı karşısı ana cadde üzerinde yer alan ofisimiz Bin bir emekler sonucu hazır hale geldi. Artık rahatız,...

Biraz bizden bahsedeyim

Gazete Barış bundan böyle İzmit’teki yeni binasında hizmet verecek.

İzmit Gazanfer Bilge Bulvarı, Doğu Kışla Parkı karşısı ana cadde üzerinde yer alan ofisimiz

Bin bir emekler sonucu hazır hale geldi.

Artık rahatız, arkamıza yaslanıp misafirlerimizi ağırlayacağız.

***

Yorgunum, dağınığım ama huzurluyum.

Tek huzursuzluğum, bu meyanda bazı konulara yeterince eğilemedim.

Yazacak çok konum, verecek çok cevabım var bazılarına.

Hepsini bayram sonrasına saklıyorum.

Ne Kandıra GİOSB unuttum, ne diğer konuları ne de oturduğu yerden sallayanları…

***

Buradan kalkıp Kandıra’ya gitmişsem tek bir haber için değildi, elbette devamını getireceğim.

Beni tanıyanlar bilirler, ele aldığım konuları sonuna kadar takip ederim, bu da öyle olacak.

Ta ki, orada katakulli olmadığını, bir dolap dönmediğini, anlayana kadar.

Şimdilik bu fikirde değilim.

Araştırıyorum, yeni bilgiler ediniyorum, yorumluyorum.

***

Benden sonra bölgeye gidecek meslektaşlarıma bir uyarıda bulunayım.

Her zaman olduğu gibi bir alan açtığımın farkındayım.

Aman dikkat derim!

Biz 262 Towers’i yapanların, onu burada pazarlayanların ne olduğunu yazarken

Siz, bizim arkamızdan arkayı toplama(!) derdine düşmüştünüz.

O zaman demiştim ki, “Bir basın kuruluşu kimi parlatacağını iyi seçmeli, bu da toplumsal bir sorumluluktur”

Sonra parlattığınız o yıldız birdenbire sönüverdi.

İnsanlar mağdur oldu, hala da mağdurlar.

Dejavu olmasın diye söylüyorum.

***

Kandıra GİOSB bana göre gösterildiği gibi masum bir işlevsellikte yürümüyor, bilginiz olsun.

Gelin hep birlikte milyonlarca liralık rantın olduğu bölgede neler oluyor, aslında ne olması gerekir, kim kiminle kirli ilişkide, hepsini ele alalım.

İnsanları doğru yönlendirelim.

Kendi adıma ben, yakinen takipçisi olmaya devam edeceğim.

Yani bu konuyu unutmadım.

Kimseyle konuşmadım, bir soru işareti oluşturacak görüşmede de bulunmadım.

Aynen kaldığım yerden devam edeceğim.

***

Bu vesileyle mübarek Ramazan Bayramınızı en kalbi duygularımla kutluyorum.

Bayram süresi boyunca köşe yazılarıma ara vereceğim.

Az evvel dediğim gibi, çok fazla yoruldum.

Kendimi dinleyeceğim, becerebilirsem biraz da gezip tozacağım.

Sonra tam gaz devam…

----------------------------------

O ANLAŞMAYA HAKSIZLIK ETTİK

Hareketli günler yaşanıyor.

Özellikle son günlerde gündemi İzmit Belediye Başkanı Hürriyet belirliyor.

Başkan seçilmesinin ardından, eski defterleri açarak bir bakıma DEVR-İ SABIK yapıyor.

Bazıları Hürriyet’in bu yaptığını pozitif bulurken bazıları şov olarak değerlendiriyor.

İşten çıkarılan 10 işçi olayında Hizmet-İş Sendikası’nın gereksiz çıkışları olmasaydı belki de süreç buraya gelmeyecekti.

Daha önce de yazdığım gibi, siyasette mağduriyet her daim prim yapmıştır.

Hürriyet’i mağdur konumuna sokanlar bunu bir kez daha oturup düşünmeli.

Üç-dört gündür gündemi meşgul etmeyi başardı mı, başardı.

Şuan kent kamuoyu neyi konuşuyor?

Nevzat Doğan’ın giderayak yaptığı kıyak kadroları…

Üstüne bir de AKP Milletvekili Emine Zeybek’in Hürriyet ile olan düellosu eklenince gündem tamamen İzmit ve Hürriyet oldu.

Ne diyelim…

Hürriyet’in istediği bir, Allah verdi iki.

Öyle pasa böyle gol atılır!

*****

Kentin gündemi bu konu olunca aslında bazı önemli nüansları da es geçiyoruz.

Biz dahil, basının tamamında aynı hastalık var.

Hangi konu daha medyatikse, ona odaklanıyoruz.

Mesela Fatma Kaplan Hürriyet’in “10 işçiyi işten attı” haberlerinin yayıldığı,

Ve Hizmet-iş Sendikasının şov yapmaya çalıştığı gün çok önemli gelişme yaşandı.

***

Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan Ulaşım Park işçileri tam yüzde 45 oranında zam aldı.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da bu önemli anlaşmada hazır bulundu.

Herkesin mutlu olduğu anlaşma, basında yeterince yer bulamadı.

En azından kendi gazetem adına bunu bir özeleştiri olarak kabul edebilirsiniz.

Çünkü daha önce yaptığımız haberlerle Ulaşım Park işçilerinin seslerini duyurmada önemli bir rol üstlendik.

İşçilerin sakal bırakma, kravat çıkarma eylemlerinden tutun, son ana kadar yazılarımızla onların yanlarındaydık.

Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin tavır geliştirmesinde kamuoyu oluşmasına yardımcı olduk.

***

Yapılan görüşmeler neticesinde Başkan Büyükakın, kendinden beklenin fazlasını vererek işçiler adına sevindirici bir anlaşmaya imza attı.

Bizim bu noktada yiğidin hakkını yiğide teslim etmemiz gerekirdi ama yapmadık.

Tek bir gündeme saplanıp kaldık.

O da çok önemli bir gündem konusuydu ama bu çok daha önemliydi.

Orada onun bunun torpiliyle işe giren üç-beş kişinin peşine düşerken burada yaklaşık 800 kişinin ekmeğinin söz konusu olduğunu unuttuk.

Açlık sınırının bile altında kalan rakamlarda hizmet veren Ulaşım Park işçileri

Üç bin liraya razıyken, çok daha fazlasını almaya hak kazandı.

***

Demem o ki, güzele güzel demek adettentir.

Bugün iyi şeyleri görmezden gelirsek, yarın toplumda bir inandırıcılığımız kalmaz.

Pek çok medya organı gibi biz de bu anlaşmaya yeterince ilgi göstermedik, bir bakıma haksızlık ettik.

Bayram öncesi Ulaşım Park işçilerine verilen zam oranı inanılmaz derecede iyiydi.

Böylece Türkiye’nin en borçlu belediyesi ünvanına rağmen

Büyükşehir Belediyesinin hala nefes aldığını görmek, işçisine sahip çıktığını bilmek takdir edilesi bir durumdu.

***

Bu anlaşmada tarafların da etkisi yadsınamaz tabi.

Bir tarafta Hak-İş Konfederasyonundan sonra farkını ortaya koyan Türk-İş;

Diğer tarafta Karaosmanoğlu’ndan sonra göreve gelen Büyükakın…

Güzel oldu…

İyi iş çıkardılar.

-----------------------------

GÜNÜN SÖZÜ:

“Hangi yükün altında ezilirsem ezileyim ölmezmişim gibi geliyor.

Övünmek için değil, ‘vay halime’ diye söylüyorum”

*******

“Ya ben bu dünyaya ait değilim, ya fikirlerim başa bela

Ya ben çok aptalım, ya da insanlar kahpeliğe müptela”

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları