Erdoğan’dan “Azılı MİA savunucularına” KAPAK..!

Ne demiştim..? 'Bu kente ihanetler yok mu” 'Bu ihaneti Cumhurbaşkanı'na kim anlatacak” demiştim. Günlerdir İzmit'teki REAL AVM arsasının saçma bir şekilde MİA alanına dahil edilerek Haldızlara rant sağlanacağını haykırdık....

Ne demiştim..?

“Bu kente ihanetler yok mu”

“Bu ihaneti Cumhurbaşkanı’na kim anlatacak” demiştim.

Günlerdir İzmit’teki REAL AVM arsasının saçma bir şekilde MİA alanına dahil edilerek

Haldızlara rant sağlanacağını haykırdık.

Kentte dikey büyümeye karşı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesimizi duymasını istedik.

Çünkü Erdoğan "kentlere ihanet ettik" diyerek şehirlerdeki yapılaşmalarla ilgili büyük bir özeleştiride bulunmuş ve artık imar konularında dikkatli olacaklarını ifade etmişti.

Ama maşallah, Erdoğan’ın bu sözlerini bizim ilimizde takan olmadı.

Son ana kadar şanslarını denediler, Haldızlara fazladan imar vermek için kendi basın organları dahil, sırtını iktidara yaslayan kalemler hepsi seferber oldular.

Sanki MİA projesine karşı çıkılıyormuş algısı yaratmaya çalıştılar.

Gerçek anlamda bir vizyon projesi olan MİA’nın nimetlerinden faydalanıp Haldızların arsayı arada kaynatmak istediler.

Hatta MİA’ya karşı gelmekle Afrin’e karşı gelmeyi bir tutup neredeyse bizi vatan haini ilan ettiler.

Galiz küfürlü yazılarla MİA rantına karşı gelen kim varsa hakaret ettiler.

Okuduklarıma, duyduklarıma inanamaz hale gelmiştim.

***

Ama tüm bunlara rağmen rüzgara karşı savaşmaktan geri durmadık.

Konuyu ilk olarak ortaya çıkaran gazete olarak biz;

Bir dakika bile ara vermeden yanlıştan dönülmesi için mücadele ettik.

Sonunda sesimize ses veren AKP Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz gereğini yaptı.

Sosyal medyada yaptığı açıklamanın ardından ortadan kaybolan Yılmaz’ı kimse konuşturamadı.

Derdi şov yapmak olsaydı ortam çok müsaitti aslında.

Ancak Yılmaz, partisine zarar vermemek adına işi usulünce yürüttü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a büyük ve kişisel rantı anlatan bir dosya hazırladı.

O dosyayı birebir kendi eliyle birkaç dakikalık konuşma eşliğinde Erdoğan’a sundu.

Erdoğan, “İbrahim hocayla konuşup kararı bildireceğim” şeklinde cevap verdi.

Biz bu çok özel ikili görüşmeyi de manşetimizden duyurduk.

Mehmet Akif Yılmaz’ın bile hayrete düştüğü bu çok özel bilgiyi kamuoyuna duyurmamızın ardından

Yılmaz sosyal medyadan tekzip benzeri bir metin yayınladı.

Ama bize resmi anlamda bir tekzip göndermedi.

Bakın buradaki ayrımı iyi yapmanızı istiyorum.

Bizim elimize gelen resmi bir tekzip olmadı.

Çünkü Yılmaz da gayet iyi biliyordu ki haberimiz doğruydu ama böyle bir ortamda ne diyebilirdi ki..?

Yılmaz’ın sessiz kaldığı yerde her zamanki gibi resmi kararların “lehine” çıkmasına alışık olduğumuz Haldızlar devreye girdi.

Yılmaz’ın yerine Haldızlar şikayetçi olup, ilgili haberi yayından kaldırttı.

İşte o zaman bir kez daha anladım ki, durum sandığımızdan çok daha ciddi.

Gittikçe de ciddileşiyordu.

Rant iddiaları havada dolaştığı halde milletin gözüne baka baka mutlu sona ulaşmak adına ne varsa deniyorlardı.

***

Meclis gününe saatler kala toplanan AKP grubunda Başkan Karaosmanoğlu onlar adına talihsizlik, kent adına bir umut olan o açıklamayı yaptı.

“Cumhurbaşkanımız bir ay ertelememizi istedi”

dedi.

Bu karara orada bulunupta sevinen meclis üyesi sayısı ise oldukça fazlaydı.

Çünkü iki kez ret kararı verdikleri bir maddeye tekrar önlerine geldiğinde EVET demek kişilik ve karakter bozukluğunun işaretidir.

Adama sorarlar; o günden bu güne ne değişti diye..?

Sadece bu mu?

O meclis üyelerinin görevi kötüye kullanma yolunda bir eğilim gösterdiği kanaati oluşmaz mı?

İleride hesap vermek de var. Birçoğu görevini kötüye kullanmaktan yana değildi ama ses çıkaramıyordu.

Hepsinin kurtuluşu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki dudağı arasındaydı.

O beklenen cümleyi Karaosmanoğlu müjdeleyiverdi.

***

Biz orada değildik ama haberleri geliyor.

Neden?

Çünkü bu işi tasvip eden bir çoğunluk yoktu o toplantıda.

Orada ilginç detaylar da ortaya çıktı.

Mesela Karaosmanoğlu’nun “Cumhurbaşkanımız bu konuyu biraz daha değerlendirin” demesiyle birlikte

Artist bir hareketle ayağa kalkan İzmit ilçe başkanı Hasan Ayaz toplantıyı terk etmiş.

Hasan Ayaz’ın bu hareketiyle buz gibi hava esmiş ve tavrı hiç hoş karşılanmamış.

Hasan Ayaz, reflekslerini kontrol etmeyi, fevri davranmayı öğrenemezse siyasette büyük sıkıntı çeker gibime geliyor.

Başkan Karaosmanoğlu’da bu işlere ayar olur bildiğim ve tanıdığım kadarıyla.

Yine duyumlarıma göre Hasan Ayaz’dan birkaç dakika sonra İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan da toplantıdan ayrılmış.

Bu manzara bile AKP’nin MİA konusunda nasıl ikiye bölündüklerinin bir ispatı.

***

Sevgili okuyucular; dün akşamdan beri kent gündemini takip eden okuyucularımızdan

Hatta çok ilginçtir ki iktidar partisi mensuplarından çok sayıda tebrik alıyoruz.

Bir basın organının yapması gereken ne varsa yaptığımız için bu tebrikler geliyor.

Yoksa bize ne Haldız’dan, bize ne ondan bundan.

Biz kamu görevimizi yerine getirdik.

Malum ailenin oğlundan, yandaş gazetecilerden hakaret yedik, küfür yedik.

Ne şantajcılığımız kaldı ne kaşarlığımız, ne sahtekarlığımız ama hepsine değdi.

Zaten kötü söz sahibine aittir derler.

Eğer gerçekten inşaat olayını hayatlarının merkezine koymayıp sadece gazetecilik yapsalardı bizi anlarlardı.

Ama onlarda bu empatiyi kuracak bir gazetecilik sevdası olmadığından bizi anlamalarını beklemiyoruz.

Varsın bize küfretsinler…

Varsın bize hakaret etsinler, varsın mahkemeye versinler. bizim kişilerle işimiz yok!

Hem acı patlıcanı kırağı çalmazmış derler.

***

Ben bu vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sağduyulu davranıp konuya el attığı için bir vatandaş olarak, hepsinden öte öz bir İzmitli olarak teşekkür ediyorum.

Aynı şekilde Mehmet Akif Yılmaz’a da…

Hiç tanışmadım, hiç sempatiyle bakmadım ama doğru tektir.

Benim için doğruyu savunanın kimliğinin zerre önemi yoktur.

Risk aldı, olayın üzerine gitti, şov yapmadı, Erdoğan’a kadar gitti, yetmez mi?

Bir teşekkürüm de CHP'lilere... İstikrarlı bir duruş sergilediler hem de son ana kadar, meclis kapısına kadar.

***

Ha, diyeceksiniz ki, rant konusu alt tarafı bir ay ertelendi.

Bir ay sonra olay unutulup soğuyunca meclisten geçecek.

Çok mümkün görmüyorum ama olabilir. Fakat biz o zaman da aynı doğruda ısrar edeceğiz.

Erdoğan’ın deyimiyle “Bu kente ihanet etmelerine müsaade etmeyeceğiz”

Meclis üyelerinin görevi kötüye kullanma eğilimine girmemesi gerektiğini hatırlatacağız.

***

Hadi bakalım;

Erdoğan’ın kararı, azılı MİA savunucularına kapak olsun..!

Demek durum sizin anlattığınız gibi toz penbe değilmiş.

Aksi takdirde Cumhurbaşkanı Erdoğan KENTİ UÇURACAK bir projeyi bir dakika bile geciktirmek istemezdi, öyle değil mi..?

Şimdi konuşun, “Erdoğan yanlış karar verdi” deyin.

Bu projeyi durdurmak Afrin’e karşı çıkmakla aynı deyin.

Erdoğan da bundan nasibini aldı deyin!

Diyemezsiniz, bize çemkirmek kolay ama ona yemez!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları