Hızlı olmadı, YAVAŞ olur!

“Adaletin kestiği parmak acımaz” derler ama artık acıyor! Çünkü, yargıya siyasetin müdahil olduğu düşüncesiyle insanların verilen kararlara güveni kalmamış...

“Adaletin kestiği parmak acımaz” derler ama artık acıyor!

Çünkü, yargıya siyasetin müdahil olduğu düşüncesiyle insanların verilen kararlara güveni kalmamış durumda!

2019 yerel seçimlerinde bir zarftan 4 pusula çıkarken bunlardan yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgili itirazların kabul görüp seçimin tekrarlanması sonrası, insanlar tepkisini sandıkta ortaya koymuş, aradaki küçük oy farkı, 800 bini aşmıştı!

İşte bu yüzden Ekrem İmamoğlu’na yönelik açılan her soruşturma, her dava ve hakkında verilen her karar, sorgulanabilir bir hal aldı.

İmamoğlu, “Korkulan adam” imajına büründü, karşısına parti içi rakip çıkarılamaz duruma geldi!

Çünkü Cumhurbaşkanlığı adaylığı için karşısına rakip çıksa “AKP’ye çalışıyor” algısıyla karşı karşıya kalacaktı.

Ve diplomasının iptali, akabinde gözaltına alınmasıyla, rakipsizliğini perçinledi, “Korkulan adam” imajını tazeledi.

İnsanların büyük bir bölümü, yargının verdiği kararı siyasi bulduğu için İmamoğlu, artık onların gözünde Erdoğan’ı devirebilecek tek adam rolünde!

Peki, yargı kararlarında İmamoğlu’nu suçlu gösterecek belge ve bilgiler ortaya konulursa..?

İnanırız, inanmayız konacak…

İmamoğlu, o zaman da sahip çıkılan, hukuksuzca cezalandırılan bir figür olarak kalacak mı insanların gözünde?

Evet kalacak! Dedim ya siyasi davalarda yargıya güveni kalmadı insanların!

Hele ki 4 yıl önceden alelacele önseçimle tek Cumhurbaşkanı adayı olarak insanların karşısına çıkmış biriyle ilgili verilen kararı insanlar dogmatik görmüyor, sorguluyor, hatta sorgusuz sualsiz, İmamoğlu’nu masum görüyor!

Pek çok insan bu kararları siyasi darbe olarak niteliyor!

***

Peki, İmamoğlu gerçekten masum mu?

İnsanlar, destekledikleri partilere göre bu soruya cevap vereceklerdir.

Ortaya ne belge konulursa konulsun kimisi İmamoğlu’nu kuşkusuz suçlu, kimisi ise kuşkusuz masum görecektir.

Ülkedeki siyasi kutuplaşma bitene kadar, yargının bağımsızlığına olan inanç tekrar yeşerene kadar bu sorunun cevabının tüm beyinlerde aynı okunması şu an için mümkün değil maalesef!

Bu nedenle ben suçlu suçsuz yorumu yapmayacağım!

Ne masumlaştıracağım İmamoğlu’nu ne de suçlayacağım!

Sadece şunu söylemek isterim, bir şeyler çok hızlı ilerledi!

CHP, seçimlere 4 yıl varken tarihte görülmemiş bir şekilde Cumhurbaşkanı adaylığı için önseçim kararı aldı!

Ve bu önseçime, pek çok ankette en fazla oyu aldığı görülen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, aday olarak katılmayacağını açıkladı.

Neden, çünkü çok erkendi!

Neden, çünkü hakkında çok sayıda dava açılan İmamoğlu’nun karşısına şu aşamada çıkmak tepkilere neden olabilirdi.

Bu yüzden de aday olup olmama kararını sonraya bıraktı.

Seçim takvimi netleştiğinde, anketler, kamuoyu yoklamaları ve yapılacak üye bazlı önseçim ile aday sağlıklı bir şekilde belirlenebilirdi!

Olması gereken buydu!

Yani süreç aceleyle değil, yavaş yavaş, yere sağlam basarak ilerlemeliydi!

Ama CHP, bu süreci farklı yürütmek istedi, hızlı davrandı!

Gerekçe ise İmamoğlu’na gerçekleştirilecek operasyondu!

Bu sürecin buraya evrileceği biliniyordu!

***

Evet, 23 Mart’ta üye bazlı değil, vatandaş bazlı bir önseçimle, İmamoğlu oylanacak!

Süreç, yapılan gözaltı sonrası üye bazından vatandaş nezdine çekildi.

Eminim ki tepkiler, İmamoğlu’nu önseçim sandığından çok güçlü çıkaracak.

Lakin İmamoğlu’nun yarışa girebilmesi, bu saatten sonra mümkün gibi görünmüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine, kayyum atanacağı konuşulmaya başlandı bile.

Bu da gösteriyor ki hızlı hızlı yürütülürken tıkanan süreç, 4 yıl önceden değil, yavaş yavaş Mansur Yavaş’a evrilecek!

Ve günü geldiğinde Yavaş, İmamoğlu’nun masum olduğuna ne olursa olsun inanan vatandaşı yanında çok daha güçlü bulabilecek.

Yani düne kadar önseçim yapılıp İmamoğlu aday olarak belirlense de Mansur Yavaş’ın ben de varım deme ihtimali söz konusuyken bir bölünme durumu olabilecekken bugün gelinen süreçte “Bölünme” ihtimali tamamen ortadan kalkmış durumda!

Diyelim ki benzer şeyler Mansur Yavaş’ın da başına geldi, tepkili vatandaş, adayın kim olduğuna bakmaz bile, sandığa koşar.

Peki böyle bir durumda asıl darbeyi yiyen kim olur?

CHP mi, İmamoğlu mu, Yavaş mı, Cumhur ittifakı mı?

Cevabı siz verin…

Ekrem İmamoğlu operasyonu
SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları