İmamoğlu’na ‘Kerhen’ imza!
Son günlerde CHP’nin hızına yetişemiyoruz. Her gün bir olay… İktidarın her yönüyle artık yönetemez hale getirdiği ülkede muhalefet kanadının erken seçim...
Son günlerde CHP’nin hızına yetişemiyoruz.
Her gün bir olay…
İktidarın her yönüyle artık yönetemez hale getirdiği ülkede muhalefet kanadının erken seçim baskısı var.
Bu, olması gereken bir durum.
Ancak cumhur ittifakı erken seçime şimdilik sıcak bakmıyor.
Kendilerince haklı sayılırlar.
Seçime daha 4 yıl varken ben olsam ben de erken seçimin lafını bile etmem.
Fakat muhalefetin işi bu!
İktidarı seçime zorlamak… yani doğrusunu yapıyorlar.
Yanlış olan şu:
Doğmamış çocuğa don biçmek!
Ortada fol yok yumurta yokken cumhurbaşkanı adayı belirlemek!
CHP üyelerinin önüne ön seçim sandığı koymak!
Hakikaten akıl işi değil!
*
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu partiyi adeta kendine oyuncak etti.
Şu an karizması hızla yükselen güçlü siyasi bir aktör olarak CHP’lilerin gözünü boyadığı için, CHP’liler İmamoğlu ile alakalı eleştirilere oldukça tahammülsüzler.
Ne var ki gün gelip gerçeklerle yüzleştiklerinde ortada darmaduman edilmiş bir CHP bulacaklar.
Parlamenter sistemin savunucuları, tek adamlığın karşıtları olanlar, yeni bir tek adam modeline doğru hızla yol alıyorlar.
Aklı selim düşünen hiç kimse ortada seçimin esamesi dahi yokken cumhurbaşkanı adayını şimdiden belirlenmesine onay vermez.
Ama Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan 6 tane davaya karşı kendine zırh edinmek için CHP’yi kullanıyor.
Garibim Özgür Özel de hangi yöne çekerse o yöne doğru gitmek zorunda kalıyor.
Çünkü oturduğu genel başkanlık koltuğunu Ekrem İmamoğlu’na borçlu!
*
CHP Kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sırtımdaki hançerlerle geziyorum” sözleriyle işaret ettiği İmamoğlu ve Özel, ortak menfaatleri doğrultusunda ayrılmaz bağlarla bağlanmış vaziyetteler.
O günlerde bu ikili Kurultayı kazandıklarında bir cadı avı başlatmışlardı.
Kendilerine destek vermeyen kim varsa dozer gibi biçmişlerdi.
Biçemedikleri, zamana bıraktıkları ise 4 yıl mecburen varlıklarını kabul etmek durumunda kaldıkları Milletvekilleri idi.
CHP Milletvekillerinden pek çok isim, Kılıçdaroğlu’nun ekibindeydi.
Dolayısıyla ilk seçimde kızağa çekilecekler arasında Kılıçdaroğlu’na yakın Milletvekilleri olacaktı.
Özgür Özel ve İmamoğlu, onları “uzaya” yollayacaklarını zaten açıkça beyan etmişlerdi.
Milletvekillerinin üzerine öyle bir korku saldılar ki, paçayı kurtarmak için birer birer Kılıçdaroğlu’nun yanından ayrılmaya başladılar.
Bunu geçen hafta Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığında imza atan Milletvekili sayısına bakınca rahatlıkla görebiliyoruz.
133 Milletvekili arasında 17 Milletvekili İmamoğlu’nun adaylığı için onay dilekçesi vermedi.
Aralarında Oğuz Kaan Salıcı, Gamze Akkuş İlgezdi, Tuncay Özkan, Enis Berberoğlu, Faik Öztrak, Orhan Sarıbal, Ali Öztunç gibi; Kılıçdaroğlu’na çok yakın isimler imza atmadı.
*
Peki, bizim ilimizdeki CHP’li Milletvekillerinin durumu nasıldı?
CHP Kurultayında özellikle iki Milletvekili yani Muhip Kanko ve Harun Özgür Yıldızlı, Kılıçdaroğlu ile hareket etti.
Her ikisinin de adı Kılıçdaroğlu ile yan yana anıldı.
Yeni Genel Başkan Özgür Özel, ilk fırsatta bu iki Milletvekilinin biletini kesecekti.
Fakat zaman içerisinde siyaset bambaşka bir noktaya evrildi.
O günkü hırslar, o günkü intikam duyguları törpülendi, geçmiş geçmişte kalsın denildi.
Yıldızlı ve Kanko Özgür Özel’i;
Özgür Özel de kendisine karşı çalışan Milletvekillerini kabullendi.
Çünkü öyle zamanlardan geçiyoruz ki, parti içi mücadeleye ayıracak vakitleri kalmadı.
Hepsinin ortak amacı, iktidarı devirmek.
Bunu başarmak için savaş baltalarını gömmek gerek.
İşte bu gerçeklerle hareket eden Kocaeli Milletvekilleri diğer kentlerdeki Milletvekillerinden de Ekrem İmamoğlu’na kerhen de olsa imza verdiler.
“Biz imza vermesekte her türlü 20 vekil imza verecek. Bari yeniden hedef olmayalım” diye akıllarından geçtiğini düşünüyorum.
İçine sinmeden, kerhen…
En azından ben öyle sanıyorum, tersini düşünmüşlerse bunu açıklayabilirler.
*
Öte yandan göstere göstere İmamoğlu’na imza vermeyen 17 Milletvekilinin de haklı veya haksız bakılmaksızın;
Siyasi bir dik duruş gösterdiklerini de kabul etmek gerek.
Bu işin sonu ne olur bilemeyiz.
Günün sonunda imza verenler ya da vermeyenler…
Birinden biri CHP tarihine geçecek.