Devletin mi hükümetin mi bürokratı?

AKP iktidarıyla birlikte bürokrasi de değişti.

Liyakate dayalı atamaların yerini her alanda olduğu gibi partiye yakınlık aldı.

Bu bir dönüşüm.

Elbette zaman isteyen bir şeydi.

Devletin yetişmiş bürokratları, devletin baki hükümetin geçici olduğunu bilirdi.

Ancak bu partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte bürokrasinin kalitesinde de hızlı bir düşüş başladı.

Sonuçta devletin temsiliyeti bir siyasi partiyle ödeşti.

Bu sistemin ülkeye katkısını görmedik ama zararı çok oldu.

Kocaeli’de de bunu yakından gördük izledik.

Hükümete çok yakın valilerimiz kaymakamlarımız oldu.

Müdürlerimiz rektörlerimiz saklamadan particilik yaptı.

Şimdi o kadar keskin isimler yok.

***

Ancak son günlerde üst üste geldiği için bu konuya değinmeden geçmek istemedim.

Hafta sonu İzmit’e gelen CHP İstanbul Milletvekili ve Milli Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş’ın açıklamaları beni şaşırttı.

Özçağdaş, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ın

Kocaeli Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen’in

Ve KOÜ Prof. Dr. Rektörü Nuh Zafer Cantürk’ün kendisine randevu vermediğini açıkladı.

Günler öncesinden randevu talep edilmiş.

Vali Bey’in özel kalemi “Vali Bey'in misafirleri var, randevu veremiyoruz" demiş.

Tam o gün Bilal Erdoğan Kocaeli’de.

İlim Yayma Cemiyeti’nin kongresine katılmış.

Vali Bey de programı izlemeye gitmiş.

Kongreyi izlemiş.

Ancak CHP’li Genel Başkan Yardımcısı’na ayıracak kısa bir zaman bulamamış.

Açıkçası Sayın Vali’nin ben önceki deneyimlerimize bakarak daha halk insanı ve tarafsız olduğunu düşünüyorum.

Hangi nedenle bu ziyareti kabul etmedi bilemiyorum.

Gerçi Bilal Erdoğan gayet güçlü bir neden.

***

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. KOÜ Rektörü Nuh Zafer Cantürk, kendilerinden randevu istenmediğini gazetemize açıkladı.

Sonradan anlaşıldı ki CHP'liler KOÜ yerine ilimizin vakıf üniversitesi KOSTÜ'den randevu istemiş. Yani üniversiteleri karıştırmışlar.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili de benzer bir durum olduğu anlaşılıyor.

Bir süre önce de emniyet müdürünün çocuğu evleniyor.

CHP’liler de orada.

Ancak nikah şahitliğine sadece AKP’liler çağırılıyor.

CHP’liler tabii bu duruma bozulup cemiyetten erken ayrılıyor.

***

İşin özü ben bürokratlarımızı fazla tedirgin görüyorum.

Hükümetin bile beklemediği tarafgirliği sergileyenler var.

Usulen ve etik olarak yanlışlar yapılıyor.

Diğer yandan bu tutum ana muhalefet temsilcileriyle de sınırlı değil.

Güncel örnek olduğu için bunu verdim.

Bu milletin tümünü temsil etmesi gereken bürokratlarımız o ya da bu sebeple kimseyi ayırmamalı.

Devletin ve kurumlarının baki, hükümetlerin ve kişilerin geçici olduğu unutmamalılar.

Ama tabii ki kendileri bilirler.

GÜNE BİR AFORİZMA

Doğrunun hatrı bir insanın hatrından daha büyüktür. Platon