Ekrem İmamoğlu olursa “Erdoğan”; Mansur Yavaş olursa “Cumhurbaşkanı” olur!

Neye göre Mansur Yavaş, neye göre Ekrem İmamoğlu? Aday, neye göre belirlenecek? Seçmen, belirlenen adaya neye göre oy verecek?

Ülkemizde yıllar önce parlamenter sistemden, partili Cumhurbaşkanlığının yolunu açan bir sisteme geçildi!

Cumhurbaşkanlığı makamı onursaldı!

O makamda oturan kişi, olağanüstü durumlar hariç, iktidardan, Meclis’ten gelecek olan kararları onaylamak ya da geri göndermek dışında pek bir yetkiye sahip değildi!

Cumhuriyeti temsilen oradaydı.

Diğer türlüsü, Meclis’ten daha üstün bir makamın doğuşu anlamına gelebilirdi.

Keza öyle de oldu!

Bugün ülkenin en yetkili mercii Cumhurbaşkanlığı.

Recep Tayyip Erdoğan hem Cumhurbaşkanı hem de AKP Genel Başkanı olarak o makamda oturuyor ve önemli yetkilerle donatılmış durumda.

Cumhurbaşkanı’nı TBMM değil, halk seçiyor belki ama halkın seçtiği tek kişi, yüzlerce vekilden çok daha fazla yetkiye sahip.

Kimisi bunu ülkede daha hızlı karar almada, ülkenin güçlenmesi noktasında doğru kabul edebilir, destekleyebilir.

Kimisi ise bir kişiye yetki vermenin tek adamlığı doğurduğunu, demokrasiyi yaraladığını, güç zehirlenmesine yol açtığını savunup, bu sisteme karşı çıkabilir.

***

Evet, muhalefet, Erdoğan’ı “Tek adam” olarak niteliyor!

Ekonomideki kötü gidişattan tutun her türlü olumsuzluğu bu sisteme bağlıyor.

Bu şekilde yetkilerle donatılmış bir makamın, demokrasiye aykırı olduğunu, güç zehirlenmesine yol açtığını belirtiyor.

Ve iktidara gelmeleri durumunda bu sistemi sona erdirip, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceğini aktarıyor.

Pardon, aktarıyordu!

2023 seçimleri öncesi vaat buydu!

Ama artık, “Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini değiştireceğiz” söylemini duyamıyoruz ağızlarından!

2023 seçimleri öncesi dile getirdikleri güçlendirilmiş parlamenter sisteminden vazgeçmiş olabilirler mi peki?

Yerel seçimlerde halkın sandığa gitmemesiyle gelen başarı ve ekonomik krizin giderek ağırlaşmasıyla vatandaşın AKP’den uzaklaşması, iştahlarını kabartmış olabilir mi?

“Tek adam” dedikleri Erdoğan’ın yerine kendi tek adamlarını getirmek derdinde olabilirler mi?

Evet, önce bunu açıklamamalılar partililerine ve seçmene!

***

Muhalefette Cumhurbaşkanı adaylığı için adı geçen 2 güçlü isim var, biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, diğeri ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş!

Ekrem İmamoğlu, hırslı bir siyasetçi. İstanbul gibi bir kentte 2 defa seçim kazanmış, kendisini oraya aday yapan CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda kaybetmesini sağlamış, baskın bir karakter.

Öyle ki CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Özgür Özel’den daha ağır bastığı görülüyor partide! Hakkında açılan soruşturmalar, davalar üzerinden “Mağdurum” havası yaratmayı başarıyor, kendini ittire ittire Cumhurbaşkanı adaylığına doğru götürüyor.

Ama niye?

Yani, sizce Ekrem İmamoğlu, ülkeyi yönetmek mi ister, yoksa yetkileri elinden alınmış bir makamda Cumhuriyet’i temsilen oturmak mı?

Yaşı genç, idealleri var! Türkiye’nin siyasi geleceğine damga vurma çabası var, hırsı var! Böyle bir isim, siyasi hayatını Cumhurbaşkanlığı koltuğunda onay makamı olarak geçirmeyi hedefler mi?

Hedeflemeyecektir!

Cumhurbaşkanı adayı olmak isterse hedefi, “Erdoğan” olmak olacaktır!

Yani Erdoğan’ın yetkilerle donatılmış koltuğu olacaktır.

Yani ‘BAŞKAN’lık olacaktır!

Yanlış algılanmasın; Erdoğan ile İmamoğlu iki ayrı kutup, bir benzerlik kurmuyorum, sadece İmamoğlu’nun Erdoğan kadar güçlü olabileceği bir makamı arzuladığını düşündüğümü söylüyorum!

***

Gelelim anketlerde birinciliği bırakmayan Mansur Yavaş’a…

Mansur Yavaş, sakin bir kişilik. Şov yapmayan, Anadolu’da sevilen, ulusalcı ve milliyetçi yapısıyla ülkenin daha geniş kitlesine hitap eden bir şahsiyet.

Hırslı bir yapısı yok.

Ülkeyi yönetmek gibi bir ideali olduğunu sanmıyorum!

Rozetini bırakıp, Cumhurbaşkanlığı makamında Cumhuriyeti temsilen durabilecek yapıda bir isim.

Yani güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için en uygun Cumhurbaşkanı adayı!

Cumhuriyet’i temsilen o koltuğa oturur, sistemin değiştirilmesine olanak sağlar, ülkenin seçilen hükümet, Başbakan ve Meclis tarafından yönetilmesinden yüksünmez!

***

İşte bu yüzden soruyorum neye göre Mansur Yavaş, neye göre Ekrem İmamoğlu? Aday, neye göre belirlenecek? Seçmen, belirlenen adaya neye göre oy verecek?

Üyeler, bu sistemi devam ettirecek olan birini mi seçecek, yoksa parlamenter sisteme geçişi sağlayıp, yetkilerini Meclis’e devredecek birini mi?

Aday belirlenirken karar verilmesi gereken işte tam da bu!