RAKİBİMİZ BELLİ

Sezon başından beri aynı şeyleri konuşuyoruz,yazıyoruz aslında.
Bu sene mücadele ettiğimiz lig de takımlar güç olarak birbirine çok yakın durumdalar.
Sezonun ilk yarısında Malatya ve Adana ekibi biraz zayıf gözükse de ikinci yarı yaptığı transferler ile Adana da artık zayıf ekip durumundan çıktı.
O yüzden benim tezim bu lig de her takım birbirini yenecek güçte.
Sadece maçların oynandığı andaki oyuncuların yapacağı ekstralar maç skorlarını belirliyorlar.
Biz bu konuda olumlu anlamda avantajlı bir pozisyondayız.
Mendes ve Oğulcan gibi bazı maçlarda ekstra oynayan ve tribünlere hava veren oyuncularımız bizi ligin zirvesine çıkartıyor.
Ayrıca diğer takımlardaki olumsuz faktörler bizi puan farkıyla ligin en tepesine oturttu.
Herkesin tedirgin olduğu bir konu var.
Top oynamadan kazandığımızı herkes biliyor ve çok net görüyor bu yüzden de kafada soru işaretleri olduğu için acaba geriye düşermiyiz diye düşünüyor.
Çok net şekilde büyük bir aksilik olmazsa bu ligden biz çıkarız.
Bu bizim takımımızın çok iyi olduğundan değil aşağıdan bizi kovalayacak bir takım olmadığından dolayıdır.
Bir sürü yanlışa ve kötü yönetime rağmen,yapılan onca yanlış transferlere karşılık lider olmamızın başka bir açıklaması olamaz.
Şimdi rakibimiz görünen Karagümrük ve Erzurum bizi ne kadar daha kovalar bakıp göreceğiz.
Örneğin bu hafta Erzurum deplasmanında kazandığımız zaman çok erken olmasına rağmen rakiplerimize puan farkıyla birlikte psikolojik olarak da üstünlük sağlamış olacağız.
Ligin boyu kısalmaya devam ediyor.
Her geçen hafta eğer maddi anlamda büyük sıkıntılar yaşamadan mevcut durumu koruyabilirsek transfer bile yapmadan şampiyon oluruz.
Israrla üzerine basa basa söylüyorum.
Bu takımın aldığı hiçbir sonuç beni şaşırtmaz.
Üst üste maçlar da kaybedebiliriz.
Eğer böylesi bir durumla karşılaşırsak buna da şaşırmayalım.
Eldeki mevcut takıma maddi anlamda sorumluluklarımızı yerine getirmemiz dışında yapmamız gereken bir şey yok.
Biz kaybetsekte merak etmeyin aşağıdaki takımlar bizden daha fazla kaybeder.
En büyük şansımız yukarıda da belirttiğim gibi bizi kovalayan istikrarlı bir takımın olmayışı.
İşin sonunda nasıl olsa bir dünya borçla sezonu kapatacağız.
En azından süper denen lige çıkalım da bu hasretimiz sona ersin.
Gerçi bu işin sonunda da nasıl bir enkazla karşı karşıya kalacağız onu daha sonra çok net bir şekilde herkes anlayacak.
Sezon başından beri takımın maliyeti ve borçlarla ilgili bir kere bile doğru açıklama yapılmadığını hepimiz biliyoruz.
Sadece Aziz Yıldırım dosyası bile bunun en canlı örneği.
Gerçi bu konuyla ilgili basın sözcüsüne açıklama yaptıran başkan aynı duyarlılığı eski başkan Engin Koyun’a ödediği para ile ilgili de keşke yapsaydı.
Ya da İTA spor tesisleri devrindeki mali tabloyu da basın açıklamasıyla herkese duyursaydı.
Her neyse şimdi bunlara nasıl olsa cevap verilmez en azından herkes Aziz Yıldırım konusunda bir daha yalan bir açıklama duymayacak.
Hafta sonu Erzurum deplasmanından galibiyet olmasa bile beraberlik ile dönmek büyük bir avantaj sağlar bize.
Mutlu gidelim mutlu dönelim.
Çünkü tek rakibimiz kendimiziz.