AKP’yi ‘Ticarethaneye’ çeviren ‘Tatlı su siyasetçileri’

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan memleketi Rize’nin il kongresinde ilginç sözler söyledi. Erdoğan, AKP’deki “tatlı su siyasetçilerine” açık açık...

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan memleketi Rize’nin il kongresinde ilginç sözler söyledi.

Erdoğan, AKP’deki “tatlı su siyasetçilerine” açık açık gözdağı verdi!

Peki nedir tatlı su siyasetçilerinin açılımı?

Erdoğan bu tanımlamayı şöyle açıkladı:

“Genel Başkan olarak çok şikayet alıyorum. Benim bu şikayetleri burada haykırmam lazım, hepinizin bunu bilmesi lazım. Altını çizerek tekrar ediyorum, bunları herhangi bir çıkar, makam ve mevki beklentisiyle değil davamızın bizlere yüklediği mesuliyet bilinciyle yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla göz yummayacağımız, müsaade etmeyeceğimiz bir durum.

Hiçbir icraat yapmadan yalnızca polemik ve sosyal medya paylaşımlarıyla varlık göstermeye çalışanların siyasette yeri olamaz. Bu tipler aramıza sızabiliyor. Bizim siyasetimiz de bu anlayışa, bu anlayışla başka ajandalar peşinde koşanlara da yer yoktur.

Vatandaşın işini başka bir yere havale ederseniz, Genel Başkan olarak varsa bir hakkım, helal etmem. Bu sorumlulukları yerine getirmemek, açık söylüyorum, millete ihanettir” dedi.

***

AKP Genel Başkanı sıfatıyla partisine önemli uyarılarda bulunan Erdoğan belli ki bunu durduk yere yapmıyor.

Kaldı ki, kendisi de bu konuda pek çok şikayet aldığını söylüyor.

Doğru diyor…

Hakikaten de AKP tam bir “ticarethane” mantığıyla çalışıyor.

Ne kadar ekmek, o kadar köfte…

Aslında Erdoğan bunu taban siyaseti yapanlara değil daha yetkin konumdakilere söylüyor.

Zaten derdi sadece “dava” olana yetki de yok!

Yetki, genellikle siyasetten “beslenmeyi” sevenlerde…

İktidarın faziletlerinden yararlanarak, nüfuzlarını kullanarak deveyi hamuduyla götürenlerde…

Ve bunu yaparken de kendilerini perdelemek için “sıkı reisçi” gibi davranıyorlar.

Sosyal medya hesaplarında Erdoğan paylaşımlarından geçilmiyor.

“Aman reis, canım reis, ben sana kurban reis, sen yürü ben arkandayım reis…”

Açın bakın Kocaeli’deki milletvekilleri başta olmak üzere, yetkin konumda olanların sosyal medya hesaplarına,

En çok Erdoğan paylaşımı yapan “tatlı su siyasetçilerini” görün, durumu anlayın!

Bunların tamamı kurumları ve parti gücünü kendi lehlerine kullanarak yarınlar için servetine servet ekleme peşinde.

Ama iş, halkın taleplerine cevap vermeye geldiğinde telefonlarını bile açmazlar.

Ne halkı… AKP teşkilatında alt kademelerden birinin, bir üyenin dahi ufak tefek işini görmezler!

Aslına bakarsanız bu yeni bir şey değil.

Erdoğan’ın sözlerini Kocaeli ölçeğinde değerlendirdiğimizde bile ne kadar haklı olduğunu görüyoruz.

Ama Erdoğan’ın bunu yeni fark etmiş olmasına ise “Günaydın” diyoruz…

AKP’nin ittifaksız, tek başına iktidar olduğu en parlak dönemlerinde bırakın milletvekili olmayı, il yöneticisi olmak ne büyük ayrıcalıktı.

İl başkanlarını saymıyorum bile…

Zaten il başkanı demek, Erdoğan’ın bahsettiği “ticarethanenin” sahibi demekti.

Her şeye il başkanı karar veriyordu.

Hangi ihaleyi kim alacak, hangi yönetici hangi belediyenin işlerini yapacak, belediye başkanları doğrudan teminleri kimlere dağıtacak, kendisi nereye mal satacak, gibi aklınıza gelebilecek akçeli her işte uzayıp giden ticaret zincirlerine tanık olduk.

***

Şimdi eskiye nazaran daha derli toplu bir gidişat var Kocaeli’de.

Bunda da AKP İl Başkanı Şahin Talus ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın tutumu önemli ölçüde etken oluyor.

Malum, baş nereye giderse ayaklar da o yöne gidiyor.

Düşünsenize, Şahin Talus sağlık sektöründe nüfuzunu kullansa neler yapmaz!

Sadece sağlık değil, istese bir sözüyle hangi işi kendi amacına kullanmaz?

Şu ana kadar böyle bir şey ne duydum ne gördüm. Varsa, olmuşsa buyrun getirin belgelerini, kamuoyuyla paylaşalım.

Büyükakın derseniz, en azılı muhalefetin bile akçeli işlerle işi olmadığı gibi, haksız ranta ve kıyaklara geçit vermeyeceğini kabullendiği bir belediye başkanı.

Onun da varsa böyle akçeli işleri getirin belgeleri yazalım.

Ama şu anlık Kocaeli’de durum bu!

***

Haliyle partinin tepesindeki iki büyük isim buna titizlik gösterince, aşağıda mutlu olmayan bir kesim de var.

Partiden, belediyelerden nemalanamayacağını anlayanlar, çil yavrusu gibi dağılıyor.

Eskiden tek tek isimlerini bildiğimiz, belediyelere fatura doğrayan o kallavi il yöneticileri şimdi nerede?

Şu anki yönetimden kaçının ismini biliyoruz, hangilerini sayabiliriz?

Benim kulağıma gelen aksi bir şey yok, olsa kimsenin gözünün yaşına da bakmayız.

Acaba diyorum, belediyeler ve kurumlar üzerinden kendine rant sağlayanların davasına ne oldu?

Belediye başkanlığını kullanarak çocuklarına fabrika kurduranların “Reis” aşkı yetki elinden gidene kadar mıydı?

AKP sayesinde yedi sülalesini zengin eden bakanlar, şimdi güya gerçeği görüp Erdoğan’ı sağda solda eleştirir oldu.

Erdoğan aleyhinde konuşanların çoğu, AKP’den menfaati bitenler oluyor nedense.

Erdoğan da şimdi kalkmış partiyi ticarethaneye çevirmekten bahsediyor.

Keşke bunları zamanında fark edebilseydi.

Ama geç kalmış sayılmaz.

İlimizde de hala daha “seçilmişler arasında” Tayyip Erdoğan yalakalığı üzerinden ne işler çevirenler var!

Galiba Cumhurbaşkanı bu uyarıları onlara yaptı.

Mesajı alsalar fena olmayacak!

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları