Şu projeye bir el atın!

Son aylarda hastalıklar sebebiyle sıklıkla Kocaeli Üniversitesi Araştırma Hastanesine yolum düşüyor.

Herkes gibi benim de en büyük şikayetim hastane çevresinde aracı bırakacak yer bulamamak.

Bütün alanlar hatta kaldırımlar tıka basa dolu.

Üç beş tur atıp birinin çıkmasını, boşluk olmasını beklerken yaşadığım sinir harbi ayrı, hastayı o halde ayakta bekletmem ayrı, zaman kaybı ayrı dert oluyor.

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi bu şehrin bel kemiği.

Sadece ilimizden değil, civar şehirlerden de hastaları tedavi ediyor.

Haliyle mevcut otoparklar yetmiyor.

Bu konuda büyük bir ihtiyaç var.

Yetkililer de farkında.

Farkında oldukları için bir yıl önce kompleks bir proje hayata geçirdiler.

Umuttepe’ye aynı anda 5 bin kişinin ibadet edebileceği devasa cami ile altında 477 araçlık otopark inşa etmek için ihale yaptılar.

O ihaleyi aynı zamanda Milli İrade Meydanının yapımını üstlenen Yaşar Konut kazanmıştı.

Ama Yaşar Konut her iki projeyi yarım bırakıp buralardan gitti.

O gün bugündür aşama kaydedilemedi.

Akıbeti ne olacak, yetkililere bir soralım derken; sevgili meslektaşım Cemalettin Öztürk’ün aynı konuyu detaylı şekilde ele aldığını okudum.

O da proje alanının KOÜ bahçesinde bir diş çürüğü gibi bırakıldığından dem vurmuş.

Gerçekten de ivedilikle çözülmesi gereken işlerden biri burası.

Öte yandan, Kocaeli Üniversitesi Hastanesine otopark ne kadar ihtiyaç ise caminin bir o kadar ihtiyaç dışı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Çünkü hali hazırda zaten bir cami var ve onu bile dolduramıyorlar.

İnsanlar bu konuda asla mağdur değil.

İlaveten hastane içerisinde mescitler de bulunuyor.

Vakit namazlarını kaçırmak istemeyen herkese bu olanak sağlanmışken aynı anda 5 bin kişinin ibadet yapacağı cami inşa etmek bana pek akıllıca gelmiyor.

Bırakın üniversite çevresini, şehrin merkezindeki camilerde dahi cuma günleri dahil, 5 bin kişiyi tek bir camide bulamazsınız.

Bu biraz müsriflik olmuyor mu?

Cami olmasa neyse, ama var…

KOÜ Araştırma Hastanesine sadece İzmit’ten hasta gelmiyor, diğer ilçelerden de yoğun bir akış var.

Civar illeri de sayarsak orada otoparktan sonra asıl ihtiyaç, hasta yakınlarının konaklayabileceği alanlar yaratmaktır.

Yaşamayanlar anlamaz.

Hasta olmak kadar hastayla ilgilenmek diye zor bir şey var.

Yatan hastaya refakat etmek bir derece daha kolay.

Ama belli bir tedavi süreci gerektiren hastaların gidip gelmesi oldukça zor bir iş.

Kimse camiye falan karşı değil.

Ancak temel ihtiyaçlar giderilmeden üstelik hali hazırda bir cami varken 5 bin kişilik cami yapacağım demek, gösteriştir, israftır.

Hadi bunları da geçelim…

Cami de yapın, otoparkta yapın ama lütfen bir an evvel yapın!

Onu da yapamıyorsanız, boş araziyi düzleyip kullanıma açın.

--------------

YENİ YILA GÜZEL BAŞLADIK

Yeni yıl demek yeni umutlar, yeni heyecanlar demek.

Biz de Gazete Barış ekibi olarak güzel başlangıç yaptık.

Google’ın sert güncellemelerinden nasibini alan gazete olarak,

Toparlanma sürecine girdik.

Aylardır mücadele verdik ve mücadelenin sonunda eski ivmemizi hemen hemen yakaladık.

Basın İlan Kurumu ile olan sürecimiz devam ediyor.

Sabırla, kararlılıkla, azimle bu süreci başarıyla geçeceğimize inanıyorum.

Hoş, geçmesek ne olur, eskiden Basın İlan Kurumu mu vardı?

11 yıldır kendi ayaklarımızın üzerinde nasıl durduysak yine dururuz ama konu o değil.

Konu; ne habercilikte ne gazetecilikte fark yaratamayan, sitelerinde ortalama giriş çıkış süreleri 5-10 saniye olan gazetelerin Basın İlan Kurumu’ndan onay almaları...

Koşulları yerine getiremedikleri halde BİK’ten geçer not alarak resmi ilan hakkına sahip olmaları hakikaten haksızlık.

Hayır anlamıyorum, kurallar şahsa göre mi işliyor?

Yayın politikasına göre mi karar veriliyor?

Bir sürü spam içerik ürettikleri açıkça görülen gazetelerin her ay milyonlarla ödüllendirilmeleri neyin nesi?

Türkiye’de hemen her kurumda yaşanan çöküş, bizim sektörde de maalesef had safhada.

Ama buna rağmen yılmadan mücadeleye devam edeceğiz.

Hakkımız olanda ısrarcı olacağız.

Yaptığı haberlerle şehirde etki yaratan, tarzını koruyan Gazete Barış’ın ivmesini düşürmeden daha da üst seviyelere taşımaya devam edeceğiz.

Var aklımızda bir şeyler…