Altı aylık piyango kadınlara vurdu…

İzmit Belediyesi bugün ikinci altı aylık dönemdeki belediye başkan yardımcılarını açıkladı.

Meclis Üyeleri Lütfi Obuz ve Muhammet Ertürk gitti.

Yerlerine ise kadın meclis üyelerinden Neslihan Çakır ile Vildan Bacıoğlu Taşkan getirildi.

Kadın belediye başkan yardımcılarının olması, daha doğrusu kadınların yönetim kademelerinde yer alması önemsediğim bir şey.

Bu çok ayrı bir konu.

Fakat bu iş hakikaten bana komik geliyor.

CHP camiası da altı aylık başkan yardımcılıklarını anlamsız ve komik buluyor.

Herkesin dilinde aynı benzetme…

“İlkokul çocuklarına 23 Nisan Çocuk Bayramında koltuğunu bir anlığına oturtan başkanlar gibi” diyor.

“Ben olsam asla kabul etmem” diyen meclis üyeleri var.

Daha onlara sıra gelmediği için bu sözlerinde samimi olup olmadıklarını bilemiyorum.

Fakat bugün görevleri sonlandırılan meclis üyelerinden özellikle Lütfi Obuz’dan memnun olan pek çok İzmitli’nin olduğunu duyuyordum.

Yerine gelen ismin aynı başarıyla görevi devam ettirip ettiremeyeceğini zaman içerisinde göreceğiz.

Çünkü başkan yardımcıları zaten birkaç ayda anca bağlı olunan birimleri öğreniyor, personeli tanıyor.

Tam icraata başlamışken, hoop sıra öbür meclis üyelerine geliyor.

Sorarsanız “katılımcı” yönetim anlayışı deniliyor.

Ama nedense bu “katılımcı yönetim” anlayışına Yaşar Kardaş dahil edilmiyor.

İyi Parti kontenjanından meclis üyesi, ardından başkan yardımcısı olan Yaşar Kardaş’ın hangi meziyetlerle yerini sağlama aldığı hala muamma…

Hürriyet’e sorarsanız “vefam var” diyor.

Haliyle bu daha da komik geliyor.

Bakalım, bu işin sonu nereye varacak?

Yaşar Kardaş’ın bilinmeyen ne özellikleri olduğu elbet bilinir hale gelecek.

Belki de öğrenince hep birlikte hak vereceğiz.

---------------------------

GRUP BAŞKAN VEKİLİ VAR MI YOK MU?

Geçtiğimiz haftayı Özgür Özel ile Tahir Büyükakın arasında yaşanan “konser” polemiğiyle bitirdik.

Yeni haftanın ilk günü ise CHP’nin Özgür Özel’e sahip çıkmak adına yaptığı basın toplantısıyla konunun bitmediğini anladık.

Aslında CHP açısından konunun tartışılabilir bir tarafı yok!

Çünkü ortada bizim bilmediğimiz ama onların bildiği 198 milyon lira alan bir sanatçı ve onun verdiği konser yok!

Burada Özgür Özel net bir şekilde yanıltıldı ama Özel yanıltıldığını kabul etmediği için;

Yerel örgütler de çaresizce genel başkanlarının söylemlerinin peşine takılmak, tasdiklemek durumunda kalıyor.

Bugün yaptıkları basın toplantısında da görüldü ki, CHP bunu kerhen, mecburen yapıyor.

Olabilir.

Bizim ülkemizde siyasetin yapılış biçimi maalesef böyle…

***

İşin bu yanını bir tarafa bırakırsak;

CHP bugün yaptığı basın toplantısıyla basın mensuplarını şaşırttı.

İl başkanı, iki belediye başkanı, bir milletvekili, meclis üyeleri, ilçe başkanları hepsi bir araya gelince insan daha kapsamlı bir değerlendirme bekliyor.

Kentin sorunlarına, gündemde olan konulara açıklık getirileceği düşünülüyor.

Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekilinin uzun uzun konuşması, iktidarı köşeye sıkıştırması bekleniyor.

Fakat öyle olmadı.

Grup Başkan Vekili Fatma Kaplan Hürriyet basın toplantısında ağzını dahi açmadı.

Tıpkı büyükşehir meclis toplantılarında olduğu gibi, kendisine yarayacak konu olmadığı sürece suskunluğa bürünen Hürriyet;

Bugün CHP il binasında yapılan toplantıda taşıdığı sıfatın hakkını veremedi.

Onun yerine il başkanı Bülent Sarı’ya yandan fısıldayarak aklınca sufle vermeye çalıştı.

Oysa çok değil, bundan bir önceki dönemde CHP’nin Grup Başkan Vekili Engin Taşdemir böyle değildi.

Belediyelerin icraatları hakkında çıkıp çatır çatır konuşuyordu.

Biz, bu şehirde ne oluyor, neler dönüyor hepsini Taşdemir’in yaptığı muhalefet sayesinde öğrenmiş oluyorduk.

Ama Hürriyet bu anlamda adeta dökülüyor.

Grup Başkan Vekilliği forsunu sadece ilçelerde kendi PR’ı için basamak olarak kullanıyor.

Gelecek seçimlerde büyükşehir belediye başkan adaylığını forse etmek isteyen Hürriyet, Grup Başkan Vekilliğini sadece CHP içerisinde kullanışlı buluyor.

Geçen büyükşehir belediye meclisinde Esenyurt’a atanan kayyum konusunda konuşması için görevlendirilen Hürriyet, onu bile naz niyazla yaptı.

Okuduğu metin, 81 ilde belediye meclislerinde okutulan ortak basın metniydi.

Yani Hürriyet’in hiç sevmediği işler idi…

Ama yapmak zorunda kaldı.

Mecbur kalmadıkça (ne hikmetse) topa girmeyen Hürriyet’in bu tutumu nedeniyle CHP’nin bir Grup Başkan Vekilliği açığı olduğu aşikar.

İnsan hem büyükşehir belediye başkanlığı hayali kurup

Hem de büyükşehir ve tüm ilçeleri ilgilendiren konularda neden sessizleri oynar?

Yıpranmamak için mi?

Tabii ki hayır!

Sebebi nedir bilmem ama CHP hakikaten vakit kaybediyor.

Grup Başkan Vekilinin illa da belediye başkanlarından birisi olması gerekmiyorsa;

CHP bir dahaki seneye bu işi hakkıyla yapacak bir isme görev vermeli.

Kendisini ilgilendirmediği sürece, Kocaeli’ye dair tüm konularda ağzını açmayan Grup Başkan Vekili mi olur?

İzmit’e gelince panter, Kocaeli’ye gelince kuzu kesilmenin bir izahı var mı?