Motivasyon
Bugünün aksine, kasvetli bir sabah… Kapalı bir hava, gri bir gökyüzü, gri bir deniz. Her çeşidiyle yağan yağmur. Tıka basa dolu İzmit-Karamürsel...
Bugünün aksine, kasvetli bir sabah…
Kapalı bir hava, gri bir gökyüzü, gri bir deniz.
Her çeşidiyle yağan yağmur.
Tıka basa dolu İzmit-Karamürsel minibüsü.
Gölcük’ten sonra başlayan ve Yuvacık sapağına kadar devam eden, ara
ara Hindistan’ı andıran trafik görüntüleri.
Gözüm saatte, Kocaelispor Başkanı Recep Durul’un basın toplantısına
yetişmem gerekiyor.
Ancak malum trafikte pek mümkün görünmüyor.
O anda aklıma Kocaeli Gazetesi’nin Kocaelispor muhabiri Ömer Faruk
Güler kardeşimi aramak aklıma geldi.
Yuvacık sapağında indim ve köprünün altında Ömer’i beklemeyi
başladım.
3 dakika kadar sonra geldi ve birlikte toplantıya gittik.
Tam 9.30da kapıdan içeri girmiştik.
Hazır da olan ve masalarına oturan meslektaşlarım kahvaltıya
başlamışlardı bile.
Başkan Recep Durul’un ‘Hoş geldin Beşiktaş’ diye seslenmesine, ‘Hoş
buldum Başkanım’ cevabını verdim ve Ömer Faruk ile yan yana
oturduk.
Gözüm Umut Karagöz ve Ömer Lütfi Çelik’i aradı.
Onları da yan yana gördüm.
Hazır bu kardeşlerimden bahsetmişken ve yeri gelmişken bu yazımda
bir durumu da dile getirmek istiyorum.
Demokrat Kocaeli Gazetesi Kocaelispor muhabiri Umut Karagöz, Nokta
Gazetesi Spor Müdürü Erdem Övüç, Özgür Kocaeli Gazetesi Kocaelispor
muhabiri Ömer Lütfi Çelik ve Kocaeli Gazetesi Kocaelispor muhabiri
Ömer Faruk Güler’in adına da yazıyorum bunları.
Tüm kulüp organizasyonlarında kahvaltı ve yemek olayının
bitirilmesi bizlerin naçizane tavsiyesidir.
Bizler evlerimizde, ofislerimizde kahvaltımızı edip, asıl amacı
bilgi alış verişi olan bu toplantılara katılacak müsaitliğe
sahibiz.
Eğer toplantılar kahvaltılı ve yemekli olarak devam edecek olursa
kahvaltı yada yemek saati ayrı, toplantının başlama saati ayrı
olarak ayarlanırsa bizler toplantı saatinde orada olmayı daha çok
isteriz.
Hatta bu önerimde En Kocaeli Gazetesi muhabiri Furkan Uğur ve
Kocaeli TV Spor Müdürü Taha Burak Yavuz da bizimle aynı görüşte
olacaktır diye düşünüyorum.
Kahvaltının ardından toplantı başladı.
Başkan Recep Durul sözlerine başlarken Kocaelispor’da görev
yapmanın büyük bir gurur olduğuna değinerek başladı.
Sonra kulübün kuruluşuna dair birkaç tarihsel bilgi verdi.
Kocaelispor’un efsanesi, kurucusu Nasut Kayalı’nın Kuruluşundan
Bugüne Kocaelispor kitabını okuduğunu çok net anladım.
Benim de okuduğum ve her Kocaelisporlunun mutlaka okuması
gerektiğini düşündüğüm bir eser.
Hatta hayalini kurduğum ve senaryosunu bu kitabı senaryolaştırarak
yazdığım belgeselin öz kaynakçası olacak bir eser.
Organizasyon Müdürü Mehmet Açık abime senaryonun birkaç bölümünü
attım, yazmaya devam edip bitirdiğimde çekimi için görüşeceğim.
Başkan Durul devamında göreve geldiklerinden bu yana yaptıklarını
sıraladı.
Ertuğrul Hoca’nın yeniden göreve getirilmesiyle başladı
sözlerine.
Ertuğrul Hoca’nın yarım kalan bir işi olduğunu, bitirmesi
gerektiğini, camianın da o günlerde hocanın isminin etrafında
toplandığını söyledi.
Bence de sezona başlarken Ertuğrul Sağlam hamlesi çok doğruydu.
Geçen sezon ansızın, alakasız bir şekilde, çabucak gönderilmesi de
büyük bir hataydı.
Bunu o zaman da dile getirmiştim.
Devamında Başkan Durul, Sağlam’ı başmühendise benzettiğinden
bahsetti.
Kadroyu da tamamen hocanın kurduğunu, istemediği hiçbir oyuncunun
alınmadığını, istediği birçok ismin de takıma kazandırıldığını
ifade etti.
28 dakika süren bu süreçte takımda asker oyuncunun olmadığından,
komutan oyuncunun fazla olduğundan, ancak ruhu olan takım için
bunların bir önemi olmayacağından bahsetti.
Son bölümde ise sakat futbolcuların sağlık durumuyla ilgili verdi
Başkan Durul ve 47 dakika sürecek olan finans konuları olan ikinci
bölüme geçti.
Başkan Durul konuşmasının başında, bazı basın mensuplarına gönderme
yaparak başladı.
Buradaki açıklamalarında özetle Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir
Büyükakın’ın kendilerine her zaman olduğu gibi yine destek
vereceğini, bu desteğin sözünü de bizlerin önünde futbolculara
verdiğini, dolayısıyla bir takım gecikmeler yaşansa da ekonomik
sıkıntının uzun süreli devam etmeyeceğini vurguladı.
Bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın ziyaretine
şahit olduğum için ben de bu güvenceyi hissediyorum.
Tahir Başkan, ‘Siz bunları düşünmeyin, çıkın topunuzu oynayın’
dediyse bence de konu kapanmıştır.
Konuyla ilgili futbolcuların antrenmana çıkmama durumunun
olmadığını, böyle bir karakterde oyuncu grubuna sahip olmadıklarını
da vurguladı Başkan Recep Durul.
Bana da zaman zaman ‘Futbolcular antrenmana çıkmayacak’ mesajları
geliyor.
Hemen birinci ağızdan kimselerle temas kuruyorum ve böyle bir şeyin
asla olmayacağını öğreniyorum.
Takımın da tek düşüncesi lider olmak ve kalmak.
Yine bu bölümde Tahir Başkan’ın bilerek kaynak oluşturmadığı
dedikodularının doğru olmadığını ve çabasının devam ettiğini
söyledi Başkan Durul.
Haşere krizi de konuşmanın bu bölümünde geçti.
Daha sonra kendisi konuyla ilgili bir açıklama yaparak bu konu
hakkında noktayı koymaları gerektiğini ifade etti.
Benim yönetimde oldukları sürece yararlı işler yaptığına kanaat
getirdiğim, öyle düşündüğüm ve hissettiğim Bilal Cem Acar ve Selçuk
Kösemen için ‘Çalışma arkadaşlarımız’ diye bahsetmesi ve ifadenin
yanlış anlaşıldığını dile getirmesi dikkat çekiciydi.
Aslında toplantının hemen ardından da kendisiyle ayak üstü
konuşmamızda, “Hayır kimseyi kast etmedim, zararlı olan her
durumdan bahsettim” de dedi.
Benim kimseye yaranma, şirin gözükme gibi bir çabam olamaz ama
yaşadığımı, gördüğümü, duyduğumu da yazmam gerekli.
Ama asıl meselemiz sahanın içi olmalı…
Yarın Kocaelispor’un Karagümrük ile kritik bir maçı var.
Ligin zirvesini yakından ilgilendiren bu karşılaşma öncesinde
bizlerin bu maça motive olması, şehri ve takımı motive etmesi
gerekiyor.
Tüm bunlar, yaşanan olaylar Kocaelispor’un bu ligi şampiyon
tamamlayıp Süper Lig’e çıkması için yaşanıyor.
Bazen camia olarak zamanlama hatası yapıyoruz.
Saha dışı olayları zamansız ve uzun uzadıya konuşuyor, kendi
kendimize kaosun ortasında kalıyoruz.
Oysaki şu günlerde tek derdimizin bu zorlu fikstürden nasıl
çıkacağımızın, takımı ve şehri bu maçlara nasıl motive edeceğimiz
olmalı.
Motivasyonumuz ve çabamız bu yönde olmalı.
Sonraki işleri zaten uzun uzadıya konuşuyor, gündeme sürekli
getiriyoruz.
Şimdiki derdimiz alınacak 3 puanlar olmalı.